Hasan Gazi

tarafından
11
Hasan Gazi

Malatya – Darende – Şehitlik Tepesi 

İlçenin Şehitlik Tepesi olarak anılan yerinde “Fahr’ül Ulema Seyyid’üş-Şüheda” Seyyid Hasan Gazi’nin türbesi bulunmaktadır. Hasan Gazi, Hz. Peygamber’in torunlarından, Hüseyin Gazi’nin kardeşi, Seyyid Battal Gazi’nin amcası ve aynı zamanda kayınpederidir. Hasan Gazi Abbasiler döneminde Zengibar kalesinin kuşatmasında 830 yılında şehit olmuştur. Türbe, mescit inşası ve çevre düzenlemesi Sarımehmetzâde Mimar Yücel Sarı ve çocuklarının katkılarıyla Es Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı’nca yapılmıştır. 26 Ağustos 2005 tarihinde açılışı yapılarak hizmete sunulmuştur.

Ayrıca, Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı H. Hamidettin Ateş’in teklifi, Darende Belediyesi’nin ve Mimar Yücel Sarı’nın destekleriyle Darende’de Şehit Hasan Gazi Türbesi’nin bulunduğu tepeye bir Şehitlik Anıtı’nın yapılması için çalışmalara 2003 yılında başlanır ve 26 Ağustos 2005’te tamamlanarak anıt açılır.

İlginizi Çekebilir  Pars Bey Türbesi

Bu şehitlikte I.Dünya Savaşı’nda, İstiklâl Savaşı’nda, Osmanlı-Rus Savaşı’nda, Kore’de, iç isyanlarda, Trablusgarb’ta ve terörle mücadelede şehit olan pek çok Darendeli bulunmaktadır. İsmi tespit edilen 92 şehidin isimleri mermer levhalara yazdırılarak Şehitlik Anıtı içerisine konulur.

Darende ve civarında çok büyük bir saygınlığı olan Seyyid/Şehid Hasan Gazi hazretleri hakkında yöre halkı tarafından bazı rivayetler anlatılmaktadır. Bunlardan biri şöyledir:

Rivayete göre Hasan Gazi her sabah, erkenden türbesinden çıkar; abdest almak için, tepeden aşağıya iner ve abdestini aldıktan sonra tekrar türbesine girermiş.

Bu hadiseye, mahalleden şahit olan insanların sayısı oldukça fazladır. Yine bir gün, çevre köylerden gelen bir adam, tepenin eteğinde, aksakallı bir ihtiyarın abdest aldığını görür. Adam şaşırıp, kim olduğunu öğrenmek için, peşinden gider. Yukarıya çıktıklarında, ihtiyar, türbesinin içerisine girerek, namaza durur. Dışarıda bekleyen köylü, aradan uzun bir sürenin geçmesine rağmen, ihtiyarın hâlâ çıkmadığını görünce, o da içeriye girer. Girer, ama ortalıkta hiç kimse yoktur.

İlginizi Çekebilir  Şeyh Mustafa Tanrıverdi (k.s.)

Bu hadise, o günden sonra, her gün tekrar edilir. Onu gören o kişi, her sabah aşağı inerek, aksakallı ihtiyarın abdest alışını ve yukarı çıkışını seyreder. Günler, böyle devam edip giderken, bizim köylü de, artık içindeki sırrı saklayamaz olur. Daha sonra da yavaş yavaş çevresindekilere anlatmaya başlar. Başlar, ama o günden sonra da bir daha Hasan Gazi’nin abdest aldığını göre “Belki bugün, belki yarın, belki bir başka gün gelir” diye bir yıl boyunca bekler, ama bu bekleyiş boşunadır…

Yine Ilıcak ve Hacıderviş Mahallesi sakinlerinden her Perşembe gecesi Hasan Gazi tepesine nur doğduğunu görenler vardır. Ayrıca “kelle koltukta savaş” hadisesinin bir anlatım şekline de menkıbelerde rastlıyoruz. Rivayete göre; Seyyid Hasan Gazi küffarla savaş esnasında kılıçla kafası kesilir. Ama o, kesik başını koltuğunun altına alır, savaşa devam eder. Ne zaman ki, onu bu haliyle fark ederler ve “Kafası kesik olduğu halde savaşıyor” derler, o zaman olduğu yere düşer. Tabii ki oraya defnedilir ve kabri ziyaretgâh olur.

İlginizi Çekebilir  Şeyh Ali Kara

Kaynak ; Malatya Evliyaları , Abdülhalim Durma