Şeyh Hasan Baba Türbesi

tarafından
1473
Şeyh Hasan Baba Türbesi

 

Elazığ – Baskil’in 3 km kuzaeyindeki Doğancık köyündedir

Anlatıldığına göre, Hacı Hasan Baba, Peygamberimizin amcası Hz. Abbas’ın soyundandır. Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması sürecinde mücadele etmiş ve bu topraklarda şehit olmuştur. Yörede Türk iskânı açısından önemli katkısı olan Şeyh Hasan Zaviyesi’nin Osmanlı döneminde XVIII. yüzyıla kadar faaliyetini sürdürdüğü belirtilmektedir. 1881 yılı salnamesinde “Şeyh müşarün-ileyh merkeze sekiz saat mesafede vaki Melul Uşağı nam karyede metfun bir ziyaretgâh-ı mahsustur” şeklinde bilgi verilir.

Araştırmacı yazar Halis Osmanlı, yaptığı inceleme sonucunda Hasan Baba ile ilgili olarak şu kayda rastlar “İmam Hasan hatırı için Şeyh Yusuf’un oğlu Şeyh Musa’ya ister padişah ve ister beylerbeyi olsun hürmet etmezse cedlerine lanet olsun. Şeyh Musa’nın ataları keramet sahibi idi. Cetleri taşa binmişler, karayılanı kamçı etmişler, sabah namazını Diyarbakır’da, öğlen namazını Mekke’de ve ikindi namazını yine Diyarbakır’da kılmışlardır. Demişlerdi; padişah veya beylerbeyi olsun bunlara (Hacı Hasan Baba nesline) izzet ve hürmet layıktır. Kim izzet ve hürmet etmez ise onlara izzet ve hürmet göstermeyin. (Hacı Hasan Baba Nesli) bunlar Hz. Muhammed ve Hz. Ali’ye izzet ve hürmet etmişlerdir. Hacı Hasan Baba yine sabah namazını Diyarbakır’da öğlen namazını Mekke’de yine cetleri gibi Allah’ın yardımıyla taşa binmişler karayılanı kamçı etmişlerdir.”

.Halk arasındaki rivayetlere göre beş kardeş oldukları ve beş kardeşin de Baskil çevresinde şehit düştükleridir. Bunlardan biri yine köy sınırları içinde aşağı Çorgöris’te yer alan ve yine kendi adı ile anılan Melik Baba tepesinde olup mezar yeri net bir şekilde belli değildir. Tahmini bir yer taşlarla çevrilmiştir. Buraya da yılın çeşitli dönemlerinde ziyaretler yapılmaktadır.

İlginizi Çekebilir  Hz. Muhammed (s.a.v.)

Osmanlıların ilk döneminde bu zat hakkında verilen bir ferman ve beratla burası vakfa bağlanmıştır. Şeyh Hasan Baba verilen bu berata göre Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in amcası Hz. Abbas’ın soyundandır. Berattaki soy kütüğüne bakılırsa babası Hacı Seyyid Mustafa’dır. Oğlu olarak Davud ismi geçmektedir. Başkaca oğlu ya da kızının olup olmadığı belirtilmemiştir. Yine bu soy kütüğünde Şeyh Hasan’ın oğlu Davut, Davut’un oğlu Mehmet, Mehmet’in oğlu da Arap Baba olarak isimlendirilmiştir. Harput’da ki Arap Baba’nın Şeyh Hasan soyundan gelmesi dolayısıyla de bunun Peygamber Efendimizin Amcası Abbas’a kadar ulaşması oldukça ilginçtir. Bir diğer ilginç nokta da, Arap Baha’nın oğlu Bedri, Bedri’nin oğlu Hasan, Hasan’ın oğlu İshak, İshak’ın oğlu da Balak Gazi olarak belirtilmesidir. Halbuki, tarihi kaynaklarda Balak Gazi’nin Artuk Bey’in torunu olduğu, babasının da Behram Bey olarak geçtiği bilinmektedir.

Hacı Hasan Baba, öyle anlaşılıyor ki, Türklerin Anadolu’ya gelişlerinden çok önce burada medfundu. İslâm ordularının yöredeki fetihleri sırasında Şeyh Hasan Baba’nın da burada şehit düştüğü ya da vefat ettiği sanılmaktadır. Bu berat ve fermanı Türkçeleştirip mescit bölümüne asan Halis Osmanlı’nın da belirttiğine göre, Şeyh Hasan rütbeli bir asker olup, kahraman bir İslam savaşçısıdır. Arap ordularının Anadolu’yu fetihlerinde görev aldığı düşünülmektedir.

İlginizi Çekebilir  Samut Dede

Hacı Hasan Baba türbesi, ilçenin 3 km. kuzeyindeki Doğancık köyünde, Yatılı Bölge İlköğretim Okulunun güney batısındadır. Cami, türbe ve misafirhane gibi bölümler aynı çatı altında toplanmıştır. Yapı kırma çatılı, sac kaplıdır. Yapıya doğu yönünden girilmekte ve girişten sonra boydan boya uzanan bir koridor bulunmaktadır. Girişin sağında ziyaretçilerin kalması için merdivenle çıkılan bölümler, cami girişi, devamında ortasında kapı açıklığı olan ve iki metreyi bulan yarım duvar ile ayrılmış boş mekâna geçilir. Bu mekânın batı duvarında iki üst pencere vardır. Batı uçtaki bölümün ortasında bulunan kapı açıklığı ile güneydeki türbe bölümüne geçilir. Türbe olarak düzenlenen bu mekânda şahidesi bulunmayan sembolik bir sanduka yer alır. Türbe kısmı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen şeklinde uzanan yapının kuzey batı köşesinde, kare bir mekan olarak yer almaktadır. Yapıda süs unsuru ve kitabe bulunmamaktadır. 1960’lı yılların sonlarında yapı bugünkü şeklini almıştır.

Hacı Hasan Baba türbesi akıl ve ruh hastaları, felçli hastalar, çocuğu olmayan kadınlar, erkek çocuğu isteyen kişiler, sara hastaları çoğunlukta olmakla beraber her türlü hastalığa şifa amacıyla ziyaret edilmektedir. Ziyarete getirilen hastaların bir kısmı burada şifa bulmak amacıyla bir iki saatliğine yatırılır. Bir kısım hastalar ise burada sabahlamaktadırlar. Ayrıca kısmeti kapalı olan gençler kısmetlerinin açılması, işsiz olanların iş bulması ve ailevi sorunu olanların bu sorunlardan kurtulma niyetiyle burayı ziyaret etmektedirler. Ziyarete gelenler amaç ve maksatlarına ulaşınca buraya tekrar gelmekte kurban kesip tasadduk etmektedirler. Ayrıca çocukları askerden dönenler, üniversite sınavı gibi sınavları kazananlar ve geçirdiği kötü bir kazadan kurtulanlar da burada şükür amacıyla kurban kesmekte ve tasadduk etmektedirler. Bugün çok sayıda insan bu türbeyi ziyarete gelmektedir. Daha çok ruhsal rahatsızlıkları olanların ve felç geçirenlerin iyileşmesi için gelinir. Ziyaretçilerin büyük bir kısmı geceyi türbe içerisinde yatarak geçirirler. O gece gördükleri rüyalardan çıkarılan mesajla hastalarının iyileşip iyileşemeyeceğini anlarlar. Her yıl artarak devam eden bu ziyaretler esnasında kurbanlar kesilir, mescit bölümünde namaz kılınarak dualar edilir.