Habib Baba Türbesi

tarafından
77
Habib Baba Türbesi

erzurum  – gürcükapı caddesi 

XIX. yüzyıl mutasavvıflarından Habib Baba (v.1847) aslen Hindistanlıdır. Babası ile birlikte Bitlis’e gelip Uşşaki Ali Baba’ya talebe olur. Kısa zamanda yetişip kamil bir veli haline dönüşür ve hocasının emriyle önce Şam’a sonra Erzurum’a gelerek insanlara İslamiyeti anlatarak, dünya ve ahiret saadetine kavuşmaları için çalışmaya başlar. Habib Baba Hazretleri Erzurum’da çok sevilen, çok hürmet edilen bir zattır. Kerametleri aşikare ve herkesi şaşkına çevirecek türdendir. Tekkesi Yegenağa Mahallesindedir. Ne var ki, rüsum ulemasının hücumlarına da uğrar.

Anlatılır ki, bir keresinde dervişleriyle dergaha zikir yapmaya giderken yolda onları gören ulemadan bir zat, “Habip nereye yine ulumaya mı gidiyorsunuz”, der. Habib Baba Hazretleri de “evet yine ulumaya gidiyoruz”, diye cevap verir. Bu alim olan şahıs tasavvufu kabul etmez ve tasavvufa, tarikate itiraz edermiş. Habib Baba’ya onun için böyle davranır itiraz edermiş. Bir gün gelmiş bu alim zatın vefatı esnasında yakınları başına toplanmışlar. Herkes şehadet getirmesi için uğraşıyormuş. Kelime-i şehadeti sesli olarak getiriyorlarmış ki o da şehadet getirebilsin, ama ne yapsalar nafile. O alim zat köpeklerin yaptığı gibi ağzından sadece uluma sesi çıkarıyormuş. Bir zaman sonra bu zat biraz kendine gelmiş ve hemen durumu kavrayarak çocuklarına, “bana Habip Babayı çağırın”, demiş. Habib Baba Hazretleri gelince, hemen özür dileyerek tövbe etmiş ve yardımcı olmasını istemiş. Habib Baba Hazretleri elini o alim zatın göğsüne koymuş. O zat orada bulunan nice şahısların şahitliğinde kelimeyi şehadet getirerek ruhunu Allah’a imanla teslim etmiş.

İlginizi Çekebilir  Burmalı Sultan

Çok cömert olan Habib Baba eline geçen parayı ihtiyaç sahiplerine dağıtır, kendine hiç ayırmazmış. Anlatılır ki, yaşadığı müddetçe bir geceyi bile, Allah’a ibadetle meşgul olmadan geçirmez. Her adımını ibadetle atar, her sözünde mutlaka Hakk’ı anar. Ney dinlemeyi çok sever, cezbe halinde iken Abdi ismindeki müridi kendisini ney üfleyerek ayıltır.

Türbesi Taş Mağazalar caddesinin sonuna doğru Gürcükapıya giderken yolun sağ tarafında yer alır. 1847 yılında vefat eden Habib Baba daha önce Timurtaş Paşa Türbesi diye bilinen türbeye defnedilir. Türbede Habib Baba’nınki dışında beş kabir daha vardır. Bunlardan birisi de eşi Hatice Hanım’ın kabiridir.

1841—1845 yılları arasında Erzurum valiliği yapan Hacı Halil Kamil Paşa, bu türbeyi ihya edip, kitabelerini yazdırır. 1844 yılında yazdırılan bu kitabede, bugünkü Türkçe ile, “İnsanları nefislerinin arzu ve isteklerinden kaynaklanan ihtiraslardan arındırarak bir araya toplayan, birleştiricilerin sultanı, ariflerin başı, ruhani himaye istenen kişilerin temsilcisi Timurtaş Baba’nın defnedilmesiyle; ruhları cezbeden, cennetten gelen bir kokuya kavuşan bu toprağın yer aldığı türbe ve civarında defnedilmiş bulunan Allah dostları ve şehitlerin yüksek ruhları için fatiha”, istenmektedir. Türbenin güneye bakan penceresinin önündeki mezar Habib Baba’ya ait olup tarikat serpuşlu mezar taşına, Kamil Paşa 12 satır halinde Farsça bir kitabe yazdırır. “Marifet cihanı, tarikat piri, olgun mürşid, birlik sırrının da emini; Hazret-i Mevla’nın sırrını bilen; birlik ashabının başı, birlik ashabı halkasının başında oturan zat… Yaşadığı müddetçe bir geceyi bile, ona ibadetle meşgul olmadan geçirmedi. Bir adım attıysa, mutlaka ibadete attı, bir söz söylediyse mutlaka Hakk’ı andı. Bu yokluk yurdundan usanıp da cennete yönelince Rıdvan’dan: “Merhaba, yücel” diye bir ses geldi. Gayb aleminden biri geldi de, tarihini okudu: Habib Baba tesbih ederek cennetler gül bahçesine geçip gitti.”

Türbenin ayak taşında ise Ankaralı Ali Namık Efendi tarafından yazılmış bulunan, “Yediler eşkimle tahrir etti tarihin; Habib Baba yürüdü geçti zar-i kulb-i lahute”, ibareleri bulunmaktadır.

İlginizi Çekebilir  Şeyh Ali Zülfikar

Habib Baba türbesinin, hiçbir türbede rastlanmayan bir özelliği, türbenin ana caddeye bakan duvar köşelerinde, tunçtan yapılma üçer adet kandil askısı bulunmasıdır. Bu askılarda, dini bayramlar ve mübarek günlerde kandil asıldığı kaydedilir.

Yeğen Ağa Mahallesindeki iki katlı evde yaşamış olan Habib Baba’nın zaman içerisinde ilgisiz ve bakımsızlıktan yıkılan evine 2013’te Büyükşehir Belediyesi sahip çıkar. Belediye tarafından satın alınan ev Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ile Etüt ve Projeler Daire Başkanlığı tarafından aslına sadık kalınarak restore ettirilir. Habib Baba’nın yaşadığı evin iç ve dış restorasyonu tamamlandıktan sonra tasavvuf kültür ve sanat merkezi olarak hizmete açılacağı bildirilir.

Kaynak ; Erzurum Evliyaları , Abdulhalim Durma

İlginizi Çekebilir  Taşkesenli Şeyh Muhammed Sırrı Efendi