Tuz Baba

tarafından
228
Tuz Baba

istanbul – beşiktaş tuz baba camii

Fatih Sultan Mehmed Hazretlerinin Tuzcu Başısıdır. Büyük veillerden olup Tuz Baba diye şöhret bulmuştur.

Beşiktaş, Uzunca Ova Caddesi, Tuz Baba Cami-i şerîfinin girişinde sağ tarafta, caddeye üç penceresi olan türbesinde medfundur. Kabrinin caddeye bakan duvarında Sultan III. Selim çeşmesi vardır: Çeşmesinin içinde tuz vardır. Halk nazar için alıyor, camiye girişte de hacet penceresi vardır. Türbe çok temiz ve bakımlıdır. Tuz Baba’nın ayakucunda tuz öğüttüğü değirmem hala duruyor.

Tuz Baba İstanbul fethine katılmış Ni’me’l-Ceyş’dendir. İstanbul muhasarası esnasında askerin yemeğine koyacak tuz bulamayınca ordunun ileri gelenleri büyük bir heyecanla toplanmışlar, tuz meselesini kara kara düşünürken, Tuz Baba birdenbire yanlarına gelmiş ve: ‘’Ordunun tuzunu ben bulacağım’’ demiş. Orada bulunanlar birbirlerine bakakalmışlar. fakat aynı azim ile ; ‘’Siz endişelenmeyin. Ben size şimdi tuz getireceğim. Yalnız bana ruhsat verin’’ demiş.
«Peki ruhsat sizindir.»
«Öyleyse bana bir taş havan getirin hele.»
Güzel bir havan getirilmiş ve çadırın ortasına konmuş, taş havanı kucağına almış ve yerden toprakları alıp havanın içine koymuş, bütün kuvvetiyle toprakları dövmeye başlamış, her vuruşta toprağın rengi değişiyor, toprak un gibi, tuz gibi oluyormuş, nihayet topraklar billur gibi tuz olmuş.

İlginizi Çekebilir  Avuncu Türbesi

Bu iş taa fetih gününe kadar devam etmiş.

Rufaî tarikatına mensup olan bu yüce insanın kerameti Fatih Sultan Mehmed Hazretlerine ulaşmış, koca Fatih bu yüce zatı pek merak etmiş ve huzuruna çağırtıp:

— İsmin nedir? diye sormuş.
— Halil Sultanım.
— Öyleyse Tuzcu Başımsın. Var git, bildiğin gibi tuz yap. Ordu senden tuz bekliyor.

Fetihten sonra şimdiki türbesinin olduğu yere çekilmiş ve vefatına kadar burada zikirle, şükürle ömrünün sonuna kadar yaşamıştır. Vefatında çok sevdiği bugünkü türbesinin yerine defnedilmiştir.

Kaynak ; İstanbul Evliyaları ve Fetih Şehidleri – Şevket Gürel , İstanbul’daki Tarihi Türbe ve Mescidleri İmar Vakfı , 1988