Yapraklılı Hacı Mustafa Efendi ( Tuhti)

tarafından
1000
Yapraklılı Hacı Mustafa Efendi ( Tuhti)

Çankırı – Yapraklı ilçe kabristanında

Yapraklılı Hacı Mustafa Okutan’nın Silsile-i Şerifi

1870 yılında Yapraklı’da doğmuştur. Devrin kadısı olan ağabeyi Rıfat Efendi, Hacı Mustafa Efendi’yi tahsilini yapması için İstanbul’a göndermiştir. İstanbul Fatih Medresesinde tahsilini tamamlayan Mustafa Okutkan, müderris olarak Yapraklı’ya dönmüştür. Yapraklı’da kendilerine ait Eşrefoğlu (Eşrefiye) Medresesi’nde müderris olarak yüzlerce talebe yetiştirmiştir.

Tuhti olarak ta bilinen Hacı Mustafa Efendi, Nakşibendi tarikatı şeyhlerinden Konya Seydişehir’de medfun Hacı Abdullah Efendi’nin oğlu Muhammedi Hoca Kani Efendi’den ve Kastamonu Devrekâni ilçesinde medfun Hacı Merdan-ı Veli Hazretlerinden dersler almıştır. Yaşadığı devrin tasavvuf ilminde kutbu olan Hacı Merdan-ı Veli’nin vefatından sonra Nakşibendi tarikatının bu bölgedeki(Çankırı, Kastamonu) şeyhi durumuna yükselmiştir.

İlginizi Çekebilir  Zileli Şeyh Abdurrahman Efendi

Ilgazlı Şeyh Ahmet Abduşoğlu’nun (1890-1975) anlattığına göre, Kastamonulu Hacı Merdan Efendi (Ö.1931) , Çankırı’nın Yapraklı (Tuht) ilçesine varır, orada bulunan Mustafa Tuhti Efendi’ye “Seydişehir’de Hacı Abdullah Efendi hasta, ona gidelim…” der. Birlikte Seydişehir’e giderler, Hacı Abdullah Efendi’yi ziyaret edip dönerlerken yolda Hacı Merdan Efendi, Şeyh Efendi’nin vefat ettiğini manen haber alır. Yol arkadaşına “Dönelim, vefat etti” der. Tekrar Seydişehir’e döndüklerinde seksen halife ve şeyhin cenazeyi yıkamadan beklediklerini görürler. Hatiften bir sesin “Tuhtlu Hacı Mustafa Efendi yıkasın!” dediği duyulur. Teçhiz ve tekfinden sonra memleketlerine dönerken Hacı Merdan Efendi, Hacı Mustafa Efendi’ye: “Bak hele Mustafa! Bu kadar şeyh arasında görev bana verildi diye sakın ha sana bir gurur gelmesin. Cenazenin çevresinde meleklerden ayak basacak yer yoktu. Bu yüzden kimse yerinden kımıldayamadı. Sen, bir şey görmediğin için, bu görev sana verildi” demiştir

İlginizi Çekebilir  Toprak Baba

Yaşadığı devirde çok sade ve mütevazı, fakat dönemin şartları gereği çok sıkıntılı bir hayat sürdüren Hacı Mustafa Efendi’nin herhangi bir yazılı eseri mevcut değildir. Hac Risalesi ve İhlas Risalesi gibi kitaplar yazmaya başlamışsa da, dönemin şartları nedeniyle bunların basımı gerçekleştirilememiştir. 1942 yılında Hakkın rahmetine kavuşmuştur, kabri Yapraklı İlçe Mezarlığındadır.