Osman Dede Türbesi

tarafından
684
Osman Dede Türbesi

Kahramanmaraş – Afşin – Dede baba mah. Atatürk caddesi.

Türbenin inşa kitabesi yoktur. Fakat Dulkadir Beyliği hükümdarı Alaüddevle Bey’in 906 H./1500 M. tarihli vakfiyesinde, Pazarcık’a bağlı Dibek Oyuğu (Osman Dede) Köyü’nde Osman Dede Zaviyesi’ni yaptırdığını ve zaviyeye Dibek Oyuğu Köyü ile Dibek Oyuğu Nehri’nin yarısını vakfettiğini belirtmektedir. Yine 1563 tarihli Maraş tahrir defteri ile türbede muhafaza edilen 29 Rebiülevvel 1330 H./ 19 Mart 1912 tarihli beratta Osman Dede Zaviyesi’ni merhum Alaüddevle Bey’in vakfı olduğu ifade edilmektedir. Bir başka yayında Semerkandlı olduğu zikredilen Osman Dede’nin, 940 H./ 1533 M. yılında öldüğü ve yerine oğlu Şeyh Ahmet’in geçtiği zikredilmektedir. Alaüddevle Bey’in vakfıyesine göre 1500’lu ylllarda hayatta olduğu anlaşılan Osman Dede’nin, 1533 yılında ölümü uygun düşmektedir. Bu bilgilere göre türbenin de  533 yılında yapıldığını düşünmekteyiz

Osmandede köyünün adı XVII. Yüzyılda yaşamış olduğu tahmin edilen Ümman adında ermiş olarak bilinen ve halen türbesi bu köyde bulunan kişiden gelmektedir. Ümman adı günümüze gelene kadar Osman olarak algılanmış ve köyün adı Osmandede şeklinde kalmış bulunmaktadır. Köy halkı Kılıçlı aşiretine mensup Alevi Türkmendir

İlginizi Çekebilir  Salman-ı Pak Türbesi

Ali Cenani Bey’in notlarından Osman Dede hakkında şu satırlar okunmaktadır. “Ailemizi kuran ve bu çevrede büyük ün kazanan Şeyh Osman Semerkandi’ye birçok saygın kişiler mürit olmuş, özellikle o zaman Pazarcık’ta göçebe olarak bulunan Türk oymaklarından Elbeyliler ona bağlanarak Pazarcık’ta oturmalarını rica etmiş olduklarından, Alaeddevle’nin de uygun bulmasıyla evini Pazarcık’a götürmüş. Sultan Alaeddevle burada bir tekke yaptırarak kendi vakfı gelirinden bu tekke için gerekli ödemeyi adamıştır. Bu konu Alaeddevle Vakfiyesi’nde açıklanmıştır. Osman Semerkandi Pazarcık’taki tekkesinde bilim ve erdemiyle kamunun sevgisini kazanmıştır. 940’ta (M.1533) ölümüyle yerine oğlu Şeyh Ahmet geçmiştir.

Eskiden Dibekhöyük adıyla anıldığı anlaşılan Osmandede köyündeki türbe, bostan evciği büyüklüğünde bir kulübedir. Kapısı sağlam ve kilitli olup anahtarı köy muhtarınca muhafaza edilmektedir. Türbenin içinde yeşil bezlerle örtülü bir sanduka bulunmaktadır. İçinde ve dışında herhangi bir yazı ve kitabe yoktur.

Anlatılır ki, Şeyh Osman-ı Semerkandi, Maraş’ta ölmüş. Hoca, cenazesini yıkarken “ustura yok muydu tutunacak? Çakı yok muydu tırnak kesecek?” diye söylenince Osman-ı Semerkandi teneşirden fırlayıp uçmuş; Pazarcık ovasına düşmüş. Şimdi yattığı Osmandede köyü, Narlı’nın batısında imiş.
Şeyh Osman-ı Semerkandi, çift sürerken oradan geçen zamanın padişahı kendisinden su istemiş. Yakınlarda su yokmuş. Osman Dede, bulundukları yere bir saat uzaklıkta bulunan “Bağlama” çayından uzanıp bir tas su almış, padişaha sunmuş.

İlginizi Çekebilir  Yum Baba

Bir kaç yıl önce Şeyh Osman-ı Semerkandi, bir zatın rüyasına girerek merkadinin tamir ettirilmesini istemiş. Bu iş bir ustaya verilmiş. Usta onarım sırasında terbiye dışı davranışlarda bulunmuş ve yatır ile alay etmeye başlamış. Bu sırada gözü kör olmuş.

Diğer yandan nakledilir ki, Osmandede köyü, adını Kain Osman Dede’den almıştır. Köyün tarihini belirten en önemli belge 29 Rebi-ul-evvel 1330 yılına ait padişah tuğrasını taşıyan bir beraattır.

Bu yıllarda köye, Alaüddevle Bey evkafından, Kain Osman Dede Zaviyesi kurulmuştur. Ölümünden sonra da Osman dedeye ait türbe yaptırılmıştır. Ayrıca Kahramanmaraş müzesinde bu zaviyeye ait birçok eşya bulunmaktadır. Bu belge -yani padişahın beratı- Osmandede Köyü’ndeki türbede bulunmaktadır.

İlginizi Çekebilir  Ümmet Baba ( Himmet Baba) Türbesi

Köyde “lokma” adı verilen farklı bir gelenek vardır. Lokma, halkın adaklarını “Osmandede Zaviyesi”’nde, şimdiki adıyla “Ummandede” adı verilen yerde yerine getirmeleridir. Halk kendi gücüne göre çeşitli adaklar adar. Bu adaklar kurban kesme, tatlı, şeker ve yemek ikramından ibarettir.

Genelde yemekler Ummandede’de yapılır. Senenin bazı günlerinde köy halkı burada toplanır, köyün yaşlıları ve ileri gelenleri aracılığı ile küskünler ve dargınlar barıştırılır. Yemekler yendikten sonra sohbet edilir.

Kurban ve Ramazan Bayramlarında herkes kendi evinde yaptığı yemekleri, Salman Dede’nin evi diye adlandırılan ve tarihi geçmişi olan bu eve getirir. Burada bütün köy halkı toplanır. Önce dargınlar ve küskünler barıştırılır. Dargınlık ve küskünlüğün doğru olmadığı anlatılır. Neşe içerisinde yemekler yenir, köye ait eski hikaye ve olaylar anlatılır.

Şeyh Osman Semerkandi Hazretlerinin soyundan gelen meşhur kişiler arasında Mütercim Asım ile onun altı göbek önceki dedesi Şeyh Ahmed gelmektedir.