Üryan Baba

tarafından
952
Üryan Baba

Eskişehir – Seyitgazi İlçesinin 7 km uzağındaki Yazıdere köyü girişinde.

Uryan Baba, onüçüncü asırda yaşamış ”Abdalan-ı Rum” yani Anadolu erenlerindendir. Hayatı ve kişiliği hakkında kaynaklarda yeterli bilgiye rastalanmamasına rağmen Ebul Hayr Rumi’nin yedi yılda yazdığı (1473-1480) Saltık-name’de Uryan Baba‘nın Sarı Saltık’ın çağdaşı olduğunu nakleder.

Saltık-name”de nakledilen iki menkıbeye göre Uryan Baba, Anadolu erenlerinden bir derviştir. Sakarya havzasında zaviye­leri bulunan Karaca Ahmed Sultan, Hacı Tuğrul Baba, Tapduk Emre, Hoca Nasreddin ile aynı dönemde yaşamış bir gönül eri ve Hak aşığı­ dır. Menkıbeye göre de Hacı Bektaş-ı Veli’nin de halifesi değildir.

Bazı yayınlarda Uryan Baba‘nın, onbeşinci asırda yaşayan Sul­tan Şucaeddin Veli‘nin halifesi “Ahmed Uryan Baba” olabileceği gö­rüşü ileri sürülmüştür. Yağmur Say, “Uryan Baba ve Türbesi”nde Saltık-name’deki bu menkıbelerden hiç bahsetmeyerek onu bir Ka­lenderi dervişi olarak tanıtmış ve Balkanlar’da “Uryan Şucaileri” adıyla anılan zümreden olduğu görüşünü savunmuştur. “Baba”, “Dede”, “Ata”, “Abdal” ve “Uryan” adını taşıyan her dervişi de Kalen­deri veya Bektaşi kabul etmek doğru değildir. Her ehl-i tarik meş­repte bu unvanlar kullanılmıştır.

İlginizi Çekebilir  Erzincan Silsile-i Şerifi - Harita

Kitabesi yoktur. Mimari özellikleri dikkate alınarak 16. yüzyıla tarihlenmektedir. Yazıdere köyünde, yerleşim alanının hemen dışında, boş bir arazide yer alan türbe ve imaret yapılarından oluşan yapı topluluğuna dahildir. Yapılar, ortak bir duvarla birbirlerine bağlıdır. Söz konusu duvar, imaretin güneybatı, türbenin kuzeydoğu duvarını aynı hatta kesintisiz olarak birleştirir. Duvar ekseninde sivri kemer alınlıklı, dikdörtgen biçimli bir pencere yer almaktadır. Söz konusu pencere, duvarın arkasında günümüze gelemeyen bir mekanın daha bulunduğunu düşündürmektedir.

Sekizgen planlı, kubbe örtülüdür. Önünde kare planlı kubbe örtülü bir giriş bölümü bulunmaktadır. Kuzeydoğu cephe eksenindeki basık kemerli kapıyla giriş bölümüne girilir. Kapı içte, dikdörtgen biçimlidir. Giriş bölümünün kuzeybatı ve güneydoğu cephe eksenlerinde sivri kemer alınlıklı, dikdörtgen biçimli birer pencere yer alır. Pencereler, dış cephe düzenlemesini içte de tekrarlarlar. Mekan, köşe üçgenleriyle geçilen kubbeyle örtülüdür. Duvarları ve kubbesi tümüyle sıvalıdır. Sıvaların üzerine kalemişi bezemeler işlenmiştir. Köşe üçgenlerinin kenarları kalın mavi şeritlerle boyanarak vurgulanmış, kubbe eteğine bitkisel bezemeler işlenmiş, kuzeybatı duvara iki büyük yazılı madalyon resmedilmiştir.

İlginizi Çekebilir  Seyyid Nasır (k.s.)

Giriş bölümünün güneybatı duvarındaki aynalı basık kemerli kapıdan asıl türbe bölümüne geçilir. Kapı türbe içinde sivri kemerli bir niş içine alınmıştır. Türbenin kuzeybatı, güneydoğu ve güneybatı cephe eksenlerinde sivri kemer alınlıklı dikdörtgen biçimli birer pencere bulunur. Bunlardan kuzeybatıda yer alanı kapatılmıştır. Diğer cepheler sağırdır. Cephe yüzeyleri, kalın düz silmelerle dört yandan dikdörtgen biçimli çerçeveler içerisine alınarak çökertilmek suretiyle vurgulanmıştır. Cepheler, üstte profilli silmelerle çevrelenmiştir. Türbenin cephe silmelerinin profilasyonu daha zengindir. Alttaki kaval silmenin üzerinde geniş bir şerit bulunmakta, bu şeridin üstündeki iki kalın, bir ince silmeyle cephe nihayetlenmektedir. Kasnağın kuzeydoğu, güneydoğu kuzeybatı ve güneybatı cephe eksenlerinde birer yuvarlak pencere yer almaktadır.

Türbenin güney ve batı duvarlarında sivri kemerli birer niş bulunur. Nişlerden batıda yer alanı pencereden çevrilmiştir. Güney ve batı duvar eksenlerinde birer pencere bulunmaktadır. Ortasına doğu-batı doğrultusunda bir sanduka yerleştirilmiştir. Kubbe, duvarların üstündeki iki sıra rnukamasın oluşturduğu silindirik kasnağa oturur. Giriş bölümünün cepheleriyle kubbe kasnağında moloz taş, cephelerle kasnakta kesme taş kaplama, pencerelerle kapıların söve ve lentolarında merıner kullanılmıştır. İçte dökülen sıvaların altından, kemer ve duvarların tuğla örgülü olduğu anlaşılmaktadır. Her iki bölümün de kubbeleri kurşun kaplıdır.

İlginizi Çekebilir  Ali Baba - Akkoca Sultan Türbesi

İç duvarlar, tümüyle sıvanarak üst üste dikdörtgen biçimli iki alana ayrılmıştır. Bu alanların her biri kalemişi süslemelerle bezenmiştir. Üstteki dikdörtgen yüzeylerin köşelerinde serbest, ortalarında madalyonlar içerisine alınmış, bitkisel bezemeler yer alır. Alttaki dikdörtgen yüzeylerin köşeleri sarmal dal ve bitkisel bezemelerle süslenmiştir. Ayrıca güneybatı duvarına kalemişi bir niş resmedilmiştir. Kubbe merkezinde, yüzeyleri bitkisel bezemeli küçük boyutlu altı madalyonun çevrelediği bitkisel bezemeli kalemişi bir göbek yer alır. Kubbe eteğine de kalemişi bitkisel bezemeler işlenmiştir.

Kaynak ; Eskişehir Zaviye ve Türbeleri , Anadolu üniversitesi, Prof Dr. Erdal Altınsapan – Doç. Dr. Canan Parla .
Eskişehir Mevlevihanesi , Kesit Yayınları , Dr. Hasan Hüseyin Adalıoğlu – Nizamettin Arslan