Ana Sayfa>Genel(Sayfa 69)

Şeyh Şücaeddin

Şeyh Şücaeddin Türbesi ; Antalya’nın merkezinde, Kızıltoprak mahallesinde ve Çaybaşı kahvesi diye bilinen mevkide yer almaktadır. 239 tarihinde inşa edilmiş olan türbe girişinin iki yanında sivri kemerli sathi bir niş içerisinde iki kitabeye yer verilmiştir. Selçuklu sülüs hattı ile Arapça yazılan kitabelerden girişin sağında yer alan …

Şeyh Sinan Türbesi

Şeyh Sinan Türbesi Şeyh Sinan Mahallesi’nde, Değirmenönü Caddesi üzerinde bulunan Şeyh Sinan Camisi’nin yanındadır. Türbesi kare planlı, küçük ve basit bir yapıdır. Moloz taştan derzli olarak yapılmıştır.Üzeri kiremitli bir çatı ile örtülmüştür. Güney cephesinde kesme taştan küçük bir hacet penceresi ve burada da üç kitabe bulunmaktadır. Şeyh Sinan Camisi avlusunda …

Aşık Doğan Dede

Aşık Doğan Dede’nin kabri eski mezarlığın (Andızlı) karşısında, mezarlığın önünden geçen yolüzerindedir. Eskiden burada Aşık Doğan Medresesi vardı. Aşık Doğan bu medresede ders veriyordu. Ancak Aşık Doğan Dede’nin kaç yıl yaşadığı ve ne zaman öldüğü hakkında bilgi yoktur. Ancak adına “Aşık Doğan” dendiğine göre, onun bir …

Ahi Yusuf Türbesi

Ahi Yusuf Türbesi ; Antalya – Muratpaşa’da İskele güneyinde bulunan Mermeli Plajına giderken yol üstündeki Ahi Yusuf camii kıblesinde Mevlânâ Celâleddîn’i Rûmî’nin oğlu Sultan Veled’in yazdığı Dîvanında Ahî Yusuf’tan bahsetmesi, Ahî Yusuf’u iyi tanıdığını göstermektedir. Konya’da şeyhi Ahî Evran’ın yanında yetişen Ahî Yusuf’un, Ahîlerin teşkilatlanması …

Cemaleddin Seyyidi

Cemaleddin Seyyidi Türbesi ; Antalya – Manavgat Seydiler Mh.’de Manavgat’dan Alanya İstikametine giderken 13 km sonra sola ayrılan Doğançam yolundan sonra 2 km kuzeyde Peygamberimizin soyundan gelen Cemaleddin Seyyid hazretleri hakkında bilgilerimizi çok azdır. Halk arasında Horasandan gelerek Seydişehri kuran Seyyid Harun Veli Hazretlerinin talebelerinden …

Musa Dede – Pelit Evliyası

Musa Dede Türbesi ; Antalya – Alanya Su gözü mah. Türbe sokak ta Su gözü Öğrenci yurdu bahçesi içerisinde Pelit Evliyası, ilçenin Sugözü Mahallesi’nde bulunmaktadır133. Evliyanın mezarının içinde bulunduğu yapının kapısı üzerinde “Musa Dede” yazmaktadır. Bunarağmen, yöre halkınca “Pelit Evliyası” olarak bilinmekte ve anılmaktadır. Bu adın …

Mahmut Seydi Türbesi

Mahmut Seydi Türbesi ; Alanya’dan kuzeye doğru Toros Dağları üzerinde 22 km uzaklıktaki Mahmutseydi Mh Altındaki Bahçeler arasındadır. Mahmut Seydi’nin Horasan’dan bölgeye gelen yedi evliyadan biri olduğu söylenmektedir. Mahmut Seydi bölgeye gelerek eski adı Onas olan köye yerleşmiş ve zaviyesini kurmuş burada İslam’ı yaymıştır. Seyyid …

Şeyh Bal Türbesi

Batman ili Sason ilçesine bağlı Aşağı Umurlu (Haydar) köyünün 4km güneyinde yer alan Ziyaret mezrasının 250m güneybatısındaki mezarlık alanın içinde

Şeyhbal Türbesi, Batman ili Sason ilçesine bağlı Aşağı Umurlu (Haydar) köyünün 4km güneyinde yer alan Ziyaret mezrasının 250m güneybatısındaki mezarlık alanın içinde bulunmaktadır. Aşağı Umurlu köyü, Batman il merkezinin 52km kuzeydoğusunda, Sason ilçe merkezinin 12km batısında yer almaktadır.

Türbe, dikdörtgen planlıdır. Türbenin kuzeyinde bulunan yuvarlak kemerli giriş ile türbeye geçiş sağlanmaktadır. Bu girişe bitişik durumda yakın dönemde modern malzeme ile yapılmış kare planlı bir mekân bulunmaktadır. Türbenin üst örtüsü mevcut olmayıp sadece bazı bölümleri demir ayaklar üzerine saçlarla kapatılmıştır.

Türbenin içinde Şeyh Bal’a ve akrabalarına ait dört adet mezar bulunmaktadır. Mezarların baş ve ayak şahidelerinde herhangi bir yazı veya süslemeye rastlanılmamıştır. Şeyh Bal’a ait mezarın üzeri yeşil bir bezle ile örtülmüştür. Türbenin güney duvarında, mihrap nişi bulunmaktadır. Bu mihrap nişinin doğu ve batı duvarında üzerinde kazıma tekniğiyle Arapça yazıların mevcut olduğu taşlar bulunmaktadır. Zemini fayans ile döşenen türbenin içinde Şeyhbala ait üç adet kılıç ve bir adet orak bulunmaktadır.

 

<p>

Kaynaklar
Kaynak: Batman Kültür Envanteri
</p>

 

 

Beşir Efendi (ks.)

Beşir Efendi’nin kabri Şerifi ; Amasya – Taşova’da İdris torun mahallesindeki Kabristanda.

Beşir Efendi Hazretlerinin (k.s.) Silsile-i Şerifi

Beşir Efendi, 1905 yılında Dağıstan’da doğmuştur. 12 yaşına kadar Dağıstan bölgesinde yaşamını sürdürmüştür.

Dağıstan’dan Türkiye’ye gelmek için yola çıktığında henüz 12 yaşındadır. Beşir Efendi 1930-1935 yılları arasında beş yıl “Karakuş” dağlarında kalmış, bu bölgedeki insanları doğruya ve güzelliğe çağırmıştır. Bu beş yılın sonunda Ali Osman Efendinin yanına dönmüş, 1935-1940 yılları arasında ticaretle meşgul olmuştur. 1940 yılında da Erbaa’nın Ravak (Cevresu) köyüne yerleşmiştir. Ravak (Cevresu) köyüne yerleştiğinde Şeyhi Ali Osman Efendi’nin kızı Pembe Hatun’la evlenmiştir.

1958 yılına kadar Ravak (Cevresu) köyünde hayatını sürdürmüştür. Aynı yıl yani 1958 yılında Taşova’ya gelerek Taşova’nın Yemişen mahallesine yerleşmiştir.

Beşir Efendi’nin bağlı olduğu tasavvuf okulu, Nakşibendi Tarikatı’nın Halidiyye koludur. Mevlanâ Halid-i Bağdadi’ye kadar ulaşan Halidi silsilesi şu zatlardan oluşmaktadır.
– Mevlana Halid-i Bağdadi
– Abdullah-ı Mekki
– Yanyalı Hacı Mustafa İsmet Efendi
– Behrullah Efendi
– Ali Osman Efendi
– Beşir Efendi.

Beşir Efendi’nin Türkiye’ye geliş Öyküsü

Beşir Efendi’nin Türkiye’ye geliş öyküsü şu şekildedir: Beşir Efendi’nin ailesinin Dağıstan’da çok geniş arazileri ve koyun sürüleri vardı. Bir gün çobanlarla koyun sürülerinin bulunduğu yere giden Beşir Efendi, biraz gezdikten sonra ırmak kıyısında bir kulübecıkte uyuya kalır. 0 arada şiddetli bir yağmur başlar ve ırmak taşar. Bunun sonucunda Beşir Efendi sele kapılır. Suyun içinde sürüklenirken ırmak kenarında yaşlı, ak sakallı, nurani yüzlü bir dede kendisine seslenir;
-Oğlum, elini uzat bana der. Beşir Efendi sese doğru bakınır, aralarında on metre kadar mesafe vardır.
-Dede, nasıl uzatayım elimi? Der. Yaşlı dedenin elini uzatması için ısrarı üzerine, öylesine elini uzatır. Peşinden selden kurtulduğunu ve ırmağın kenarında olduğunu görürve şaşkınlık içerisinde:
-Dedeseni nasılbulabilirim?
Dede cevap verir:
-Evladım Beşir, Türkiye’nin Tokat ili, Erbaa ilçesi Eksel köyünde [Koçak Kasabası) Şeyh Behrullah Efendi diye ararsan bizi bulursun.

Bu.kısacık tanıma, tanışma ve adres öğrenme faslından sonra Behrullah Efendi gözden kaybolur. Fakat bu olay, Beşir Efendi’nin kalbinde ilahi aşkın canlanmasına vesile olur. 0 anda ilahi aşk, “Eksel Şeyhi” diye tanınan Şeyh Behrullah Efendi’den Beşir Efendi’ye intikal eder. Bu hadiseden sonra Beşir Efendi artık Dağıstanda duramaz.

Ailesi çok zengin ve itibarlı kimseler olmasına rağmen onlara haber vermeden yoculuk hazırlıklarına başlar ve yanına aldığı bir kese altınla Türkiye’ye doğru yola çıkar. İçinde bulunduğu ilahi aşkın etkisiyle sınırdaki askerlere fark ettirmeden Türkiye’ye geçer.

Aşk atına binerek aştığı yollar onu sonuçta Tokat, Erbaa’ya ve oradan da Eksel’e ulaştırır. Eksel köyü sakinlerine sora sora Behrullah Efendi’nin dergahını bulur. Dergahı bulur bulmasına ama kısa bir müddet önce Şeyh Behrullah Efendi fani dünyadan göçmüş Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Behrullah efendi Beşir Efendi’nin ilk mürşididir. Vefat etmeden önce en yakın talebesi ve halefi olan Holaylı (Ballıbağ köyü) Ali Osman Efendi’ye şöyle nasihat ve tembihte bulunmuştur.

-“Ali Osman Efendi, kuzum; Dağıstan’dan buraya bir molla gelecek bana yetişemeyecek. Ona sahip çık. O’nun adı Beşir’dir. Sözüde peşindir. Maddi terbiyesi sana, manevi terbiyesi de bana aittir.” Behrullah efendi gibi çok değerli bir irşad edicinin mürşidi olmanın vakarlılığı içerisinde tam yedi yıl onun dergahında kendisine tevdi edilen bütün görevleri yapar. Dergaha odun taşır, çift sürer, orak biçer, harman sürer. Kendisine verilen görevlerin hiçbirisini reddetmez. Hatta Dağıstan’dan gelirken getirmiş olduğu bir kese altını da dergahın ihtiyaçlarına harcar.

Kendisine bir şey sorulduğu zaman kısa, öz ve tek bir cevap verirdi. En çok söylediği söz “Sükutul- lisan, selametül insan” idi. Yine sohbetlerinde “Bilen söylemez, söyleyen bilmez” gibi daha bir çok hikmetli sözler söylerdi.

[toggle title=“Kaynaklar” load=”hide”]Kaynak( Allah bu çalışmaları yapanlardan razı olsun. Ebedi saadet nasip etsin. Amin)
http://tasova.gen.tr/besir-efendi-turbesi/
Kaynak: Taşabad Erenleri Mustafa Unsal shf. 17-18
[/toggle]