Hace Hasan Attar’ın ulu sufilerinden ve halifelerindendir. Anlatıldığına göre rabıtaya çok önem verirdi. Bir gün Seyyid Kasım-ı Tebrîzî’yi ziyarete gitti. Seyyid hazretleri rabıta metodunu övdükten sonra ona, “Gerçekten sizin bu usulünüz güzel” dedi. Reşahat sahibi Mevlana Ali B. Hüseyni Es-Safi der ki: Hace Ubeydullah hazretleri …
Hace Ebu Nasr Parsa (k.s.)
Hace Muhammed Parsa hazretlerinin oğludur Lakapları Burhaneddin ve Hafızüddin’dir. Mevlana Camî, Nefehatü’l-Üns’te onu şöyle anlatır: “Hace Ebu Nasr Parsa hazretlerinin şeriat ilimleri ve tarikat adab ve erkanındaki payesi mübarek babalarının seviyesindeydi. Lakin nefy-i vücüd ve bezl-i mevcüdda, yani dervişlik ve cömertlikte babalarını geçmişti. Halini gizlemekte …
Hace Süleyman Kermini
Hace Süleyman Kermînî’nin mübarek kabri Kermne’dedir. Burası çok sayıda köyü olan ve Buhara’ya 12 fersah (60 km) mesafede bulunan bir kasabadır. Abdülhalik-ı Gucdüvani hazretlerinin üçüncü halifesidir. Bazıları ise onun Hace Evliya’nın halifelerinden olduğu görüşündedir. Süleyman Kermini önce Hace Abdülhalik Gucdüvani hazretlerinin yanında bir süre hizmet …
Hace Garib
Hace Evliya-ı Kebir’in oğlu ve dördüncü halifesidir. Hace Sükümani’den sonra irşad işine başlayıp halkı Hakk-a davetle meşgul olmuştur. Şeyhü’l-ulema Seyfeddin el-Baharzî ve Şeyh Necmeddin-i Kübra ile muasır ve arkadaştır. Buhara’ya bağlı Fethabad’da ikamet eden şeyh Seyfeddin el-Baharzi ile çok sohbet etmiştir. Meczub-i Mahbübü’l-Kulüb Şeyh Hasan-ı …
Mansur Ata
Baba Arslan’ın oğlu olan Mansur Ata, Hace Ahmed Yesevi’nin ilk halifesidir. Zahir ve batın ilimlerine vakıf idi. ilk zamanlar muhterem babasının terbiyesi ile yetişti. Babasının vefatından sonra aldığı vasiyet gereği Hace Ahmed Yesevi’nin hizmetinde bulundu. Onun koruyucu gölgesi ve güzel terbiyesi sayesinde velayet ehlinin yüce …
Hace Hasan Endaki (k.s.)
Mübarek kabri, Buhara’da, Gülabad Kapısı’nın dışında, Şeyh Ebu İshak Gülabadî’nin mezarının doğu tarafındadır. Hace Yusuf-i Hemedani’nin ikinci halifesidir. Künyesi, Ebu Muhammed, şerefli ismi Hasan b. Hüseyin Endaki’dir. Endak, Buhara’dan 3 fersah (15km) uzakta bir köydür. Merv’de aynı isimde bir köy daha vardır. “Endak”. “endek” lafzının muarrebidir. …
Hz. Kusem İbn Abbas (r.a.)
Özbekistan – Semerkand’da Büyük Şehir kabristanın içinde .
‘ Şah-ı Zinda ”
Özbekler Hz. Kusem İbn Abbas ‘ni Şah-ı Zinda (Yaşayan Sultan) olarak adlandırırlar . Bunun Sebebi ise ; Kusem hz.’i 7. yy da İslamı yaymak için geldiği Semerkand’da Çilehanesinde ibadet ederken Zerdüştler tarafından kafası kesilerek şehit edilmiştir. Çilehanesinde bulunan kuyuya düşen Kusem hz’i ; Özbeklere göre ölmemiş hep o kuyuda ibadet etmekte ve Özbekleri korumaktadır.
Hz. Peygamber (asv)’in amcası Hz. Abbas’ın oğludur. Annesi Ümmü’l-Fazl Lübâbe bint Haris el-Hilâliyye, Hz. Hatice (r.anha)’den sonra Müslüman olan ilk kadın olup Resûl-i Ekrem (asv)’in hanımlarından Meymûne (r.anha)’nin kız kardeşidir. Resûlullah (asv) kendisine benzetilen Kusem’i arkadaşlarıyla oynarken görmüş ve bineğinin arkasına bindirmişti.
Kusem, Hz. Peygamber (asv)’in cenazesi yıkanırken hazır bulunmuş, cesedi sağa sola çevirmiş, Resûlullah (asv)’ı kabrine yerleştirmiş ve kabirden en son o çıkmıştı. Bu sebeple Resûl-i Ekrem (asv)’e en son dokunan kişi olarak tanınır.
Kusem, Hz. Hüseyin (ra)’in süt kardeşiydi. Hz. Peygamber (asv)’den ve babasından, ayrıca kardeşi Fazl ve Talha b. Ubeydullah’tan hadis rivayet etmiş, kendisinden Hânî b. Hânî, Abdülmelik b. Muhammed b. Amr ve Ebû İshak es-Sebîî rivayette bulunmuştur.
Hz. Ali (ra)’in hilâfeti döneminde Mekke valiliğine tayin edilen Kusem, onun ölümüne kadar bu görevini sürdürdü. Kusem’in Medine valiliği yaptığı da söylenmiştir. Mekke’deki idarî görevleri yanında hac emirliği yaptı (38/658) ve fetvalar verdi.
Hz. Muâviye (ra)’in 39 (659) yılında Yezîd b. Şecre er-Ruhâvî’yi hac emîri olarak tayin etmesine karşı çıktı. Bunun üzerine Yezîd b. Muâviye kumandasında 3000 kişilik bir ordu Mekke’ye doğru hareket etti. Kusem, ordunun Mekke’ye girmesini engellemek için halka çağrıda bulunduysa da gerekli destek ve yardımı sağlayamadı. Yezîd herhangi bir mukavemetle karşılaşmadan Mekke’ye girdi. Kusem, hac emirliğine Yezîd b. Şecre er-Ruhâvî dışında birinin getirilmesi isteğini tekrarladı. Ebû Saîd el-Hudri’nin görüşü doğrultusunda hac idaresine Şeybe b. Osman getirildi.
Kusem, Muâviye döneminde Horasan Valisi Saîd b. Osman b. Affân’ın kumandasında Horasan civarındaki fetihlere katıldı. Savaşta gösterdiği kahramanlık karşılığında ganimetten bin hisse ayrılması teklif edildiyse de ganimetlerin beşe taksim edilip diğer kişilerin hakları verildikten sonra kendisine pay ayrılması gerektiğini belirtti. Fazilet ve takva sahibi olan Kusem, Saîd b. Osman’la birlikte Semerkant seferine katıldı (56/675) ve Semerkant’ta şehid oldu. Merv’de vefat ettiği de belirtilmiştir. Mezarı zamanla ziyaretgâh haline gelmiş, etrafına cami ve medrese yapılmıştır.
Semerkantlılar arasında “şâh-ı zend” (yaşayan sultan) olarak anılan Kusem’in mezarına Bâbür devrinde Mezarşah adı verilmiştir. (bk. TDV. İslam Ansiklopedisi, Kusem b. Abbas md.)
Metin için Kaynak ; www.sorularlaislamiyet.com












