Ana Sayfa>(Sayfa 19)

Şeyh Güzel

Niğde – Altunhisar İlçesinin 3 km yakınındaki Türbeönü mevkiinde

Türbe, kapının üst kısmına yerleştirilen inşa kitabesine göre, “Şeyh Güzel” adina 955 H./ 1548 M. yılında yapılmıştır.

Günümüze bazı onarımlar görerek gelen türbe, orijinal özelliğim korumaktadır. Ön cephede yer alan tamir kitabelerine göre, 1138 H./ 1726 M. ve 1218 H./ 1803 M. yıllarında onarım görmüştür. Ayrıca yakın zamanlarda da tamir edildiği anlaşılmaktadır. Bu onarımlar sırasında cephe duvarlannda aşınan taşlar yenilenmiş, içten duvarlar ve örtü sistemi sıvanarak badana edilmiş ve zemin betonla kaplanmıştır.

Kitabeler:

Yapının ön cephesinde inşa kitabesi ile iki tamir kitabesi bulunmaktadır.

İnşa kitabesi, kapının üst kısmına yerleştirilmiştir. Kitabe, 0.35 x 0.35 m. ölçülerindeki mermer levha üzerine nesih hat ile beş satır olarak yazılmış ve satırlar iki kartuş içerisine alınmıştır.

1. Heza makam-ı Şeyh Güzel

2. Rahmetullahi ‘aleyhi tab-ı serah

3. Tarih-i bina sene 955

4. Dediler tuğrama tarih o

5. Dedim kim zikriniz tarih ola.
[Bu (türbe) Şeyh Güzel’in makamıdır. Allalı ona rahmet edip. toprağını bol eylesin. Türbe 955 yilinda inşa edildi. Bu yapıya tarih olarak da: “Dedim kim zikriniz tarih ola” (düşürüldü)]. İnşa kitabesine göre türbe, “Şeyh Güzel Efendi” için 955 H. 1548 M. yılında yapılmıştır. Aynı zamanda kitabenin son satırı Ebced hesabına göre tarih düşürülmüştür.

Tamir Kitabeleri:

Kapının üst kisminda iki tamir kitabesi bulunmaktadır. Rakamlar taşın üzerinde yüzeysel olarak kazılmıştır. Kapı kemerinin hemen üstündeki taşa ” Sene 1138” profili silmenin üst kısmındaki taşa da ”Sene 1218” yazılmıştır. Bu kitabelere göre türbenin, 1138 H./1726 M. ve 1218 H./1803 M. yıllaırnda onarım gördüğü anlaşılmaktadır.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Bayram Gazi

Niğde – Altunhisar ilçesi Yukarı Mahalle Bayram Gazi sokağında

Türbe inşa kitabesine göre, 1231 H./1816M. yılında yapılmıştır. Bayram Gazi Manzümesi’nin bir yapışı olan türbe, namazgahın güneydoğu tarafına yerleştirilmiştir.

Günümüze bazı onarımlar görerek gelen türbe, orijinal özelliğini büyük ölçüde korumaktadır. Yapının taş kubbesi dıştan betonla kaplanmış, cephe duvarlanndaki derzler yenilenmiş ve iç duvarlar ile kubbe sıvanarak, badana edilmiştir. Türbe doğu tarafından geçen yol seviyesinin biraz altında kalmıştır.

Türbeye doğu cephenin ortasında açılan 0.77 x 1.60 m. ölçülerinde söveli ve basık kemerli kapıdan girilir. Yapı içten 3.20 x 3.20 m ölçülerinde olup, köşelerden pandantiflerle geçilen yarım küre kubbeyle kapatılmıştır. Kubbe, 0.90 m. yüksekliğindeki sekizgen kasnağa oturmaktadır iç mekan, kuzey ve güney duvarlannda açılan dikdörtgen kesitli birer pencereyle aydınlatılmıştır. Türbenin içinde 0,70 x 0.95 x 2.25 m. ölçülerinde dikdörtgen prizma biçiminde taş sanduka bulunmaktadır. Sandukanın üstünde kitabe olmadığı için kime ait olduğu bilinmemektedir .

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Koyunlu Köyü Türbesi

Niğde Merkeze 14 km uzaklıktaki Koyunlu  kasabasında. Aşağı mahalle Alicik sokak’ta.

Türbenin inşa kitabesi olmadığı için yapım yılını bilinmemektedir . Kaynaklara göre Koyunlu Kasabası’nda yerleşim, Niğde’ye 1366-1470 yılları arasında hakim olan Karamanoğullan Beyliği döneminde olmuştur. Bu bilgilerle beraber yapının mimari özelliğini de dikkate alırsak türbenin, XV. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır.

Günümüze bazı onarımlarla gelen yapı, orijinal özelliğini önemli ölçüde korumaktadır. Yakın zamanlarda cephe duvarları sıvanarak, iç mekanla beraber badana edilmiştir. Türbedeki kabrin kime ait oludğu ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlayamadık.
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Şeyh İbrahim Türbesi

Niğde -Merkeze bağlı Güllüce Köyünde

Şeyh İbrahim Türbesi , Niğde merkez ilçeye bağlı, 14km uzaklıktaki Güllüce köyünde , şimdi köyün mezarlığı olarak bilinen kabristandadır. Şeyh İbrahim hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadık.

Yapının inşa kitabesi olmadığı için yapım yılı belli değildir.. Hurufat Defterlerinde, kümbetin adı geçmemekle beraber, Güllüce Köyü’nde Şeyh Ibrahim Tekkesin’den bahsedilmektedir. Bu arşiv belgelerinde 1697, 1708, 1805, 1810 ve 1858 tarihlerinde “Niğde Kazasi Güllüce Karyesi’nde vaki Şeyh İbrahim Tekyesi …” nden; 1755 ve 1886 tarihli belgelerde ise “Güllüce Karyesi’nde vaki Şeyh Mustafa Tekyesi” nden söz edilmektedir . Fakat adı geçen tekke günümüze gelmemiştir. Bu durum tekkenin önce “Şeyh İbrahim” adını taşıdığını ve ölümünden sonra makamına oturan “Şeyh Mustafa” nın ismiyle beraber kullanıldığı anlaşılıyor. Bu bilgiler ışığında, Şeyh İbrahim’in ölümü üzerine kümbetin, XVIII. yüzyılın ilk yarısında inşa ettirildiğim düşünebiliriz.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Çomak Dede – Niğde

Niğde – Elmalı Kasabasında Mezarlığın içinde

Türbenin inşa kitabesi olmadığı için yapım yılı belli değildir. Türbe, yörede sevilen ve sayılan Çomak Dede adına XVIII. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Yapı, kasabadaki mezarlığın içinde bulunmaktadır.

Günümüze bazı onarımlar görerek gelen türbe, orijinal özelliğini korumaktadır. Yapı en son 1993 yılında tamir edilmiştir. Bu onarım sırasında aşınan taşlar yenilenmiş, cephe duvarındaki derzler sıvanmış, iç duvarlar ve örtü sistemi sıvanarak badana edilmiş, kesme taş kubbe dıştan betonla kaplanmıştır.

Türbe sade bir şekilde inşa edilmiştir.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Hikmet Baba

Niğde – Değirmenli kasabasında

Türbenin inşa kitabesi olmadığı için yapım yılı belli değildir. Türbenin, yörede sevilen ve sayılan Hikmet Baba adına XVIII. yüzyılda inşa edilmiştir. Yapı, kasabadaki mezarlığın içinde bulunmaktadır.

Günümüze bazı onarımlar görerek gelen türbe, orijinal özelliğini korumaktadır. Türbenin zemini yakın zamanlarda betonla kaplanmış olup, orijinalinde kesme taşla döşendiği anlaşılmaktadır. Yapı tek katlı ve kare planlıdır.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Şeref Ali Türbesi

Niğde – Yukarı Kayabaşı mah Şeref Ali sokağında

Türbe inşa kitabesine göre, “Mutasarrıf Hacı Said Paşa” tarafından 1282 H./ 1865-66 M. yılında yaptırılmıştır. Fakat inşa kitabesindeki ifadeden, daha önce mevcut olan türbenin yıkılıp yerine, Hacı Said Paşa tarafından ikinci defa olarak şimdiki türbenin yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Hacı Said Paşa, Niğde’de mutasamf olarak görev yapmıştır.

Karaman Eyaleti’nde 1476 yılında evkaf ve emlak tahriri yapılmış ve tahrir defterinde, “Niğde Şeref Ali Zaviyesi” isminde bir yapı geçmektedir. Muhtemelen bu zaviyenin türbede yattığı bildirilen Şeref Ali tarafından yaptırıldığını ve bu şahsın XV. yüzyılda veya daha önce yaşadığı sanılmaktadır. Yıkılan ilk türbenin de zaviye ile aynı dönemde yapıldıgı anlaşılmaktadır.

Kitabe:

Türbede sadece kapının üst kısmma yerleştirilen inşa kitabesi bulunmaktadır. Kitabe, mermer levha üzerine ta’lik hatla dört satır olarak yazılmıştır.
l- Olmak ister sen iki alemde makbulü’l-enam
2- Türbe-i Şeref Ali-yi kıl ziydret-i ey am
3- Banî-i sanisi el-Hac Saîd Paşa
4- Sene 1282.

(Ey halk, iki alemde insanların beğendiği kimse olmak istiyorsan, Şefer Ali Türbesi’ni ziyaret et.)

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Varlıkları Envanteri – 51-Niğde – Türk Tarih Kurumu Yayınları
[/toggle]

Şah Süleyman Türbesi

Niğde – Merkez’deki    Emin  Erişingil Bularında yer alır.

Yapının inşa kitabesi yoktur ve yapım yılı hakkında da bir belgeye bulunmamaktadır. Ayrıca Şah Süleyman’ın kimliği ve yaşadığı devir konusunda kaynaklarda bilgi olmadığı gibi, türbedeki basit taş sandukada da hiçbir yazı mevcut değildir. Fakat ey van tipi türbeler XIII. yüzyılın başlarında belirmiş, XIV. yüzyılın başlarına kadar devamlı gelişme göstermiş ve XIV. yüzyıldan sonra sadeleşip yavaş yavaş özelliklerini yitirerek son bulmuşlardır. Anadolu Selçukluları döneminde bu tip türbelerin genelinde iki katlı inşa edildikleri, XIV. yüzyılın ortalarına doğru ise Şah Süleyman Türbesi gibi tek katlı yapılmaya başlandıkları görülür.

Günümüze kadar bazı onarımlar görerek gelen yapı, orijinal durumunu büyük ölçüde muhafaza etmektedir. Türbe 1982’de kısmen bakımsız bir durumda iken daha sonra tamir edilmiştir. bu onarımda cephe duvarlarındaki kesme taşlar yenilenmiş, beşik tonoz üstten beton dam ile kapatılmış ve zemin betonla kaplanmıştır. Ayrıca türbenin ön kısmında yer alan 2.55 x 4.50 m. ölçülerindeki avlunun sonradan yapıldığını sanılmaktadır.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Envanteri – Niğde , Türk Tarih Kurumu
Evliyalar Şehri Manisa , Abdulhalim Durma , 2013 .
[/toggle]

Sır Ali Türbesi

Niğde –  Sırali Mahallesi, Çeşmeli Sokak , Sırali camiinde

Türbenin inşa kitabesi yoktur. Fakat Sır Ali Camii ile beraber 1712 yılı civarında inşa edildiğini sanmaktayız. Yapı, Sır Ali tarafından vefat etmeden önce cami ile beraber inşa ettirilmiş olabilir. Türbenin mimarım ise bilemiyomz. Ayrıca, Niğdeli Hakî adındaki şair 1143 H./1730-31 M. yılında yazdığı bir şiirinde, Niğde’de türbesi olan önemli şahıslardan bahsederken, SırAli’yi de bu kişiler arasinda zikretmiştir. Buna göre Sır Ali’nin 1730-31 M. tarihinden önce vefat ettiği anlaşılmaktadır.

Türbe, Sır Ali Camii’nin kuzeybatı köşesine yerleştirilmiş ve cami ile organik bir bütünlük oluşturmaktadır. Türbeye harimin kuzey duvarının batı tarafında yer alan ahşap lentolu basit kapıdan girilir (Resim l), îç mekan çarpık planlı olup yaklaşık 2.50 x 4.00 m. boyutlarmdadır. Türbe, alttan ahşap kirişlemeli düz toprak dam ile üstten de kiremit çatıyla kapatılmıştır.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak

Türk Kültür Envanteri – Niğde ,  Türk Tarih Kurumu
Evliyalar Şehri Manisa , Abdulhalim Durma , 2013 .
[/toggle]

Kesikbaş Türbesi – Şems Tebrizi Makamı

Niğde  –  Merkez Burhan Mahallesi Kesikbaş sokak’taki Kesikbaş camiinde

Türbenin inşa kitabesi olmadığı gibi, yapım yılı hakkında da herhangi bir belge mevcut değildir. Günümüze kadar bir çok onarımlar gördüğü anlaşılan yapı orjinal özelliğini kaybetmiştir. Sadece kuzey ve güney cephe duvarlarının üst kısmında 1296 H./ 1878-79 M. ve 1340 H. / 1921-22 M. tarihli iki onarım kitabesi vardır. Bu kitabelerde yapı, Şems-i Tebrizi Kesikbaş’ın “Makam Türbesi” olarak belirtilmektedir. Kaynaklara göre Şems-i Tebrizi 1247’de öldürülmüş ve nerede gömülü olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, Konya’da gömüldüğüne dair bazı bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca Anadolu’da “Kesikbaş” motifi XIV. yüzyılda büyük yaygınlık kazanmıştır. Türbe de bir ihtimal dahilinde XIV. yüzyılda yapılmış olabilir.

Onarım kitabelerinde türbenin, Şems-î Tebrizî Kesikbaş’ın makamı olduğu ifade edilmektedir. Şems-i Tebrizî, Mevlana Celaleddin Rumi’nin hayatı üzerinde büyük bir değişikliğin meydana gelmesine sebep olan kalender-meşrep bir derviş olup Mevlana’nın mürşididir. Şems-i Tebrizî’nin ölümü hakkında birçok rivayetler bulunmakla birlikte genel görüş, 5 Şaban 645 H./ 5 Aralık 1247 M. tarihinde Mevlana’nın ortanca oğlu Alaeddin ve arkadaşları tarafından Konya’da öldurülerek kuyuya atıldığı şeklindedir. Bir rivayete göre, Sultan Veled tarafından bulunup kuyudan çıkarılarak Konya’da Mevlana’nın medreseninin banisi Bedrettin Gevhertaş’ın yanına, diğer rivayete göre de Mevlana Bahaeddin’in yanına gömülmüştür.

Türk folklorunda ”Kesikbaş” motifli destan, efsane ve menkıbe çok yaygın olup. Balkanlardan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafî sahaya yayıldığı görülür. Bir menkıbeye göre, Mevlana bir gün Hacı Bektaş-ı Velî’den bir dede ister ve Şems-i Tebrîzî kendisinin gitmek istediğini söyler. Onun tevazu göstermemesinden rahatsız olan Hacı Bektaş, “benlik ile meydane geldin, başlı git, başsız gel!” der : Şems gider ve öldürülür, kellesi koltuğunda uçarak şeyhinin dergahına gelerek özür diler. Hacı Bektaş, Şems’e basını alıp memleketi Tebriz’e gitmesini emreder ve orada başını yere koyup oracığa uzanır ve ruhunu teslim eder. Hatta Evliya Çelebi, Şems-i Tebrîzî’nin başının Azerbaycan’da Hoy Kasabası’nda bir türbede gömülü olduğunu ve kendisinin burasını bizzat ziyaret ettiğini belirtmektedir. Ayrıca Türkiye’nin pek çok köy, kasaba ve şehirlerinde “Kesikbaş Türbeleri” ve bunlarla ilgili efsaneler meydana gelmiş olup çeşitli ziyaret ve adak usulleri geliştirilmiştir.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Türk Kültür Envanteri – Niğde – Türk Tarih Kurumu
Evliyalar Şehri Manisa , Abdulhalim Durma , 2013 .
[/toggle]