Necmüddin Kübra (k.s.)

türkmenistan – köhne ürgenç Hayatı Adı, Ahmed bin Ömer, künyesi Ebulcenab, lakabı girdiği her münazara ve müba­hasede üstün başarı gösterdiği için “Tammetü’l-Kübra” olarak verilmiş, daha sonra şeyhinin kendisine taktığı “Necmüddin” lakabı ile “Kübra” kelimesi birleştirilerek “Necmüddin Kübra” denilmiştir. Nisbeti Harezm’in Hayvek köyünde doğduğu için Hayveki …

Hace Yusuf Hamedani (k.s.)

Hace Yusuf Hamedani (k.s.)’nin kabri şerifi Türkmenistanın Merv şehrindedir.

Altın silsilenin dokuzuncu halkası Yusuf Hemedani Hazretleri, Türk dünyasının islamlaşmasını, Anadolu’nun Türkleşmesi ve islamlaşmasını sağlayan Yesevilik ile Nakşiliğin kolbaşı. Adı Yusuf bin Eyyüb, künyesi ebu Yakub, nisbesi Hemedanî.

440/1048 yılında Rey ile Hemedan arasında Büzencird adlı bir köyde doğdu. Çocukluk yıllarını memleketinde geçirdi. Onsekiz yaşına gelince daha fazla okumak, ilim ve irfanını artırmak maksadıyla hilafet merkezi olduğu kadar, ilim makamı olan Bağdat’a gitti. Orada Ebu İshak eş-Şirazi’den fıkıh, ilm-i kelam ve usul tahsil etti. Şirazî, Hemedanî’yi yaşının küçüklüğüne rağmen ilim, irfan ve iyi ahlakı sebebiyle arkadaşlarına tercih eder, akranına örnek gösterirdi.

Hemedanî, Kadı Ebu’l-Hüseyn Muhammed, Ebu’l Ganaim Abdussamed, Ebu Cafer Muhammed gibi muhaddislerden Bağdad, Semerkant ve İsfahan’da hadis aldı. Şeyh Abdullah Cüveynî, Hasan Simnanî’nin sohbetlerine katıldı. Dinlediği hadislerin çoğunu yazdı. Daha sonra zühd ve tasavvuf yoluna yönelerek bir süre riyazat ve mücahedeyle meşgul oldu. Bu arada Gazzali’nin de mürşidi olan Ebu Alı Farmedi’yi tanıyarak müridi oldu. Genç yaşına rağmen şeyhine hizmetle himmetine mazhar oldu.

477/1084 yılında şeyhinin vefatından sonra Herat, Merv ve Rey şehirleri arasında mekik dokudu. Bu bölge halkı onu adeta paylaşamaz olmuştu. Bu şehirlerden her birinde zikir ve sohbet halkaları kurdu. Özellikle Rey şehrindeki tekkesi, emsali görülmedik bir cemaatle dolup taşardı.

515/1121 yılında bir ara tekrar Bağdat’a geldi. Bir yandan halka hadis naklederken, bir yandan da Nizamiye medresesinde fıkıh dersleri okuttu. Hemedanî’nin gerek hadis dersleri, gerekse Nizamiye medresesindeki fıkıh dersleriyle vaazları, halkın büyük bir ilgisine mazhar oldu. Kaynaklar, devrin pek çok alim ve şeyhinin onun bu ders ve sohbetlerine katıldığını kaydetmektedir. Bağdad’da bulunduğu sırada hacc farizasını ifa için Haremeyn’e giden Hemedani, Medine’de bir süre mücavir olarak kaldı. Hac dönüşü Bağdad’a oradan da eski hizmet bölgesi olan Herat, Merv ve Rey şehlrlerine geldi. Vefatına kadar buradaki irşad hizmetine devam etti. Ölümü Herat’tan Merv’e giderken Bamyeyn denilen yerde gerçekleşti. (535/1141) Ancak na’şı daha sonra bugünkü Türkmenistan’da Merv’e nakledilip adına bir türbe yaptırıldı.

Hemedani hazretleri ; Uzuna yakın orta boylu, zayıfça bedenli. çiçek bozuğu kumral saçlı ve buğday benizli idi. Güler yüzlüydü. Sakalına pek az ak düşmüştü. Suret ve sireti kadar zühd ve takvası da mezhebinin imamı, İmam-ı Azam Ebu Hanife’ye benzerdi. Kat ve hal sahibi, ilim ve irfan ehliydi. Evliya’nın kümmelininden, süfîlerin önde gelenlerindendi. Sırtında daima yamalı yün elbise bulunurdu. Hilim ve merhamet abidesiydi. Kuran okumaya çok düşkündü. Mevla sırrını takdis eylesin

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Altın Silsile , H. Kamil Yılmaz, Altınoluk yayınları , sy75
[/toggle]

Uzun Hasan Ata

“Kul Gedayî” mahlasıyla dini-tasavvufi şiirler yazmakta olup 12.-13. yüzyıllarda yaşamıştır. Ahmed Yesevi’den “Gözlü Ata” unvanını almıştır. Günümüzde Türkmenistanda Balkan vilayetine bağlı Türkmenbaşı şehrinin 150 km kuzeydoğusunda Uzun Hasan Ataya ait olduğu söylenen bir kabir ile çevresinde oluşan kabristan yer almaktadır.

Şeref Ata

Türkmenistan – Köhneürgenç şehrindeki Harezm şahı Tekeş’in türbesinin doğu tarafında.

Hakim Atanın evlat edinerek özel bir ilgiyle yetiştirildiği kişi olarak bilinmektedir. Kaynaklarda ismi Şeyh Şerafüddin el-Hasi veya Şeyhül-İslam Şerafüddin el-Harezmi el-Hasi olarak geçmekte olup Harezm Hanlığın merkezi olan Ürgenç’te yaşamıştır. 13. yüzyılın sonları ile 1314 yılının başında “Muinu’l-Mürid” isimli kitabını tamamlamıştır. Kabri bugün yaşamakta olan torunları tarafindan da teyid edildiği üzere, Türkmenistanın Köhneürgenç şehrindeki Harezm Şahı Tekeş’in türbesinin doğu tarafındadır.