Demirtaş Dede

Demirtaş Dede Türbesi ; İzmir – Bergama ilçesine bağlı Mahmudiye köyünde.

İzmir’in Bergama ilçesine bağlı Mahmudiye köyünde, köy çıkışındaki yüksek bir tepe üzerindedir.Kırma kiremit kaplı bir çatıdan meydana gelmiş küçük bir türbede iki kişi yatmaktadır. Kişiler hakkında ve Demirtaş Dede hakkında somut bilgi yoktur. Türbe etrafındaki yüksek ve asırlık ağaçların çokluğu dikkat çekmektedir.

Kaynak
Abdulhalim Durma , İzmir Evliyaları ,
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun

 

Şemsi Baba

İzmir – Eşrefpaşa’da Sabit Bey camii bahçesinde

Şemsi Baba Haziresi İzmir Eşrefpaşa’dan Bozyaka’ya giden yol üzerinde Yağhaneler bölümünde Sabit bey Camii bahçesindedir. Yusuf Şemsettin Baba, 1795’de Mora’da doğmuştur. Müderris Feyzullah Efendi’nin oğludur. Askerde tabur kâtipliğine kadar yükselir. Ayrıldıktan sonra İzmir’e yerleşir. Rüsumat memurluğu yapar. Karadutlu Dergâhı’nın postnişini olur. 1884’de ölmüştür. Dergâhına gömülür. Babalık icazetini ve halifeliği Mehmet Ali Hilmi Dedebaba’dan almıştır. Öldükten sonra posta önerisi üzerine torunu Fuat Bey Baba(öl. 1928) getirilir. Ondan sonrada dergâhın postnişinliğine jandarma subaylarından Kazım Baba atanır.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin müridlerinden olan Şemsi Baba rumi 1270 miladi 1855 ‘li yıllarda, bağlık ve zeytin bahçeliği olan bu yerde, önceden var olup sonra yıkılan KARADUTLU TEKKESİni yeniden yapmak suretiyle insanlara irşad hizmetlerini anlatmaya ve davet etmeye burada devam etmişlerdir.

Yıllarca sürüp giden bu zikir ve hizmet kervanına katılanların sayısı çoğaldı. Hepsi de tekke müfredatına kayıtsız şartsız teslim olmuşlardır. Ömrü vefa edemeyip dar-ı bakaya irtihal edenler (ölenler) derviş ve ermiş tabir edilenler, yine bu tekkenin etrafında defn edilmişlerdir.

Tekke sorumlusu ve pir-i olan ALAADDİN ŞEMSİ ( Şemsi Baba) rumi 1301 miladi 1885 tarihinde vefat edince buraya gömülmüştür. (baştaki yüksek kabir) Bundan sonra burası ŞEMSİ BABA TEKKESİ adını almış ve bir süre ( yaklaşık 25 yıl) rumi 1322 miladi 1906 yılına kadar Şemsi baba Tekkesi olarak devam etmiştir. Bütün hanedanı (hanımı, çocukları, yakınları) buraya defn edilmiştir.

Karadutlu Dergâhı ya da halk arasında bilinen adıyla Şemsi (Şemseddin) Baba Dergâhı Haziresi içinde tespit edilen yirmi dört mezar bulunmaktadır. Bu mezarlardan bazıları kadın ve çocuklara ait olmakla birlikte birçoğu da bu dergâhta yetişen Bektaşi dervişlerine aittir

Sayın Prof. Dr. Necmi Ülker’in Karadutlu Dergâhı hakkında yapmış olduğu çalışmadan dergâhın kitabesinin tercümesi :
Yetişti Hacı Bektaş Veli Abdal Musa Sultan,
Seza gördü bu mevkide esasıyle hankabı,
Müridan Sıdk ile gelsün erenlere olsun teslim,
Kul olsun Al-evlada idüb ikar şahan şahı,
Müdavim ola hizmetle bu meydan-ı muhabbedde,
İrişup pir ü irşada tuta erkaniyle rahı,
Zuhüratla gelüp bir er didı şevkiyle tarihin,
Yeniden kıldı bünyad Şemsi Baba iş bu dergâh sene 1281

Dergâhın kurucusu Şemseddin Babanın Mezar Taşında ise;

“Hüvel Hayyü’llezi la yemut
La ilahe illallah Muhammeden Rasulullah
Ali Veliyullah tarikat alliyye-i Hünkâr
Hacı Bektaş Veli Hazretlerinin
Hulefasından işbu Kradutlu Dergâhı
Şerifi banisi Eğriboz istefesi
Muhacirinden murşidi agâh arif-i billâh
Yusuf Şemseddin baba ruhuna Fatiha
18 Fi Şevval sene 1302 (12 Ağustos 1885)

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun
[/toggle]

Emir Dede ( Emir Han ) – İzmir

İzmir – Bayındır’da Emir çeşme sokak sonunda.

Bayındır fetih ve yerleşim tarihinin en kayda değer adlarının başında yer alan Emir han, Emirli köyünün kurucusudur. Yerleşim halkı onu daha çok Emir Dede olarak ifade etmektedir. Halk bilgisine göre, Bizans ile yapılan savaşta, ağır yara almış, uzun süre tedavi edilse de bir süre sonra şehit olmuştur.Aynı aktarımlar Afyon’un Emirdağ kazasının tarihçesinde de yer almaktadır. Bu da Emirli’deki mezarın makam mezarı olduğunu göstermektedir.

Emir han, kayıtlarda ETHEMZADE olarak ele alınmaktadır. Çocukları Ahi Tosun ve Ahi Ahmet Bayındır tarihinde etkileri olan ünlülerdendir. Belgeler, Bayrami tarikatına bağlı olduklarını ortaya koymaktadır. Hatta Emir Han’ın kızı, Hacı Bayram Veli için türbesinde “ yevmi iki cüz kırat” koşulu koyarak tarikat bağlantısını dile getirmektedir.

Bayındır Belediyesi tarafından Hatay Mahallesi’nde Emir Dede Türbesi ve tescilli Kara Selviler, 1530 tarihli Emir Dede Çeşmesi ve Tescilli Çınar ile Adak yerinin çevre düzenlemesi yapılmış ve 2012’de Tahtacı Dernekleri’nin 21. Şubesi, Hatay Mahallesi’nde açılmıştır.

Kaynak : A. MUNİS ARMAĞAN :Tarihin Gizemli Kenti Bayındır
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun

Kafiyeci Mehmet Muhittin Efendi

Kafiyeci Mehmet Muhyiddin Efendi‘nin Kabri ; Mısır – Kahire’de Eşrefiye Medresesi yanındaki Eşrefiye türbesinde. Bergama’daki mezar ise sanıyoruz ki; Bergama doğumlu olması sebebiyle makamı olsa gerektir. Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Muhammed bin Süleymân bin Sa’d bin Mes’ûd er-Rûmî’dir. Künyesi Ebû Abdullah olup, lakabı Muhyiddîn’dir. …

Alaeddin Halveti ( Yayıntaş )

Alaeddin Halveti ; İzmir – Çiğli de İlçe kabristanında Alâaddin Yayıntaş, Derbend dergâhı da denen, Makedonya’nın Üsküp şehrine bağlı Köprülü (Veles)’deki bu tekkede 7 ocak 1921’de doğdu. Yedi yaşında ilkokula başladı, ortaokul ve liseyi bitirdi. Babası Şeyh Ahmed, mânevî eğitimine önem verdi. Gittiği yerlere genç …

Ahmet Tavil Hazretleri

İzmir – Tire’de Molla Mehmet Çelebi camii yanında

Fatih Sultan Mehmet Han’ın hocalarında olduğu rivayet edilen Ahmet Tavil hazretlerinin kabri ; Molla Mehmet Çelebi camiinin hemen yanındadır.

Kaynak
Abdulhalim Durma , İzmir Evliyaları ,
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun

Sır Hatunlar – Yedi Kardeşler Türbesi

Sır Hatunlar Türbesi ; İzmir – Tire Kavakdibi caddesinde

İzmir ili Tire ilçesinde, Kavakdibi Caddesinde, eğimli bir arazide bulunan bu türbenin yapım tarihi ve kime ait olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Türbenin kitabesi olmadığı gibi, içerisindeki yedi mezarın da kime ait olduğu mezar taşlarında belirtilmemiştir. Yapı üslubundan XIV. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlarla özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir.

Bu türbede gömülü olan yedi kız kardeşin Buğday Dedenin torunları olduğuna inanılmıştır. Bu kız kardeşler yaşamları boyunca hiç kimse ile konuşmamışlar bu yüzden de Sır Hatunlar ismi ile tanınmışlardır. Kardeşlerin hepsi birden 1473 yılında ölmüş ve bu türbeye gömülmüşlerdir. Sır Hatunların mezar taşlarında:

Dünyanın esasını koyan,
Aleme budur hitab…
Garibin yok medhali,
Vallah-ü alem bissevab…
Ayasuluğu Tahtına imdat,
İnayet eden Sır Hatun,
Budur eyleyene, dua-yı hesab…

Halk arasındaki yaygın bir söylentiye göre, bu yedi kız kardeşin keramet sahibi oldukları ve kerametlerinin ortaya çıktığı anda da öldüklerine inanılmıştır. İnanışa göre Arap Yarımadasında kıtlık baş göstermiş ve oradan gelen bir Arap tohumluk buğday alabilmek için Buğday Dedenin huzuruna çıkmıştır. Buğday Dedeye geliş sebebini anlattıktan sonra tohumluk buğdayının olmadığını ancak, torunları Sır Hatunların kendisine yardım edeceğini söylemiştir. Bunun üzerine Arap Sır Hatunların yanına gitmiş, isteğini iletmiş. Sır Hatunlar ise ellerinde yalnızca iki tas buğday kaldığını bu iki tas buğdayı verebileceklerini söylemişlerdir. Sır Hatunlar kendilerinden geçmiş iki tas buğdaydan kırk çuval buğday çıkarmışlar ve Arapa vermişler. Ancak kerametlerinin ortaya çıktığını Arap gittikten sonra anlamışlar; (Eyvah biz ne yaptık, sırrımızı birisine gösterdik) diyerek dövünmeye başlamışlar. Bu olaydan sonra da hep birlikte karar vererek öbür dünyaya göçmüşlerdir.

Bu olayın duyulmasından sonra Tire halkı bu kız kardeşler için bir türbe yaptırmışlardır. Bundan sonra da yüzyıllar boyunca bu türbeyi Cuma günleri ziyaret etmek gelenek haline gelmiştir.

Türbe kesme ve moloz taştan 3.62×365 m. ölçüsünde kare planlı ve iki katlı olarak yapılmıştır. Alt katta mumyalık üst katta da sandukaların bulunduğu bölüme yer verilmiştir. Mumyalık kısmı 3.53×3.57 m. ölçüsündedir. Türbenin üzeri kubbe ile örtülmüş, alt kattaki mumyalık da beşik tonoz ile örtülmüştür. Türbenin önünde dikdörtgen şekilde bir teras bulunmaktadır.

Kaynak
Abdulhalim Durma , İzmir Evliyaları ,
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun

Şeyh Mahmut Sadık Dede

Şeyh Mahmut Sadık Dede ; İzmir – Tire’de İlçe merkezine 5 km mesafedeki Kaplan köyünün batı yakasında dere kenarında

Bugün türbe tamamen yıkılmış olup sadece temel kalıntıları görülmektedir. Türbe, belgelerde çatılı olarak verilmektedir. Türbe alanı içinde, Girit fatihi vezir kaptan-ı derya Kaplan Ahmet Paşa ile Üsküdar Mevlevi şeyhi Mahmut Sadık Dede’nin mezarları bulunmaktadır. Yola yakın bölümdeki mezarda Kaplan Ahmet Paşa yatmaktadır.

Mezar taşında ; ” Hü Dost kutbül arifin sultan el kilici eşşeyhü Kaplan Baba ruhu için el fatiha”, ifadeleri kullanılmıştır. Kitabede tarih yoktur. Ancak, Kaplan Ahmet Paşa’nın 17.yüzyılın ikinci yarısında vefat ettiği bilinmektedir. Evliya Çelebi, Girit’in fethine gidilirken kadırgaya onun bindirdiğini yazmaktadır.

KAPLAN AHMET PAŞA sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın eniştesi olup Tire’ye sürüldükten sonra Arpacılar (Kaplan) köyünde oturmaya zorlanır. Bu ünlü daha sonra, hem köye adını verecek hem de Tire’ye inen su yolları ve çeşmeleriyle gözde bir ad olacaktır. Özellikle Tire’nin Ertuğrul, Dumlupınar, Ketenci, Turan ve Cumhuriyet Mahallelerinin su şebekeleri önemli ölçüde Kaplan Ahmet Paşa tarafından sağlanmıştır. Ve bu su hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için de önemli vakıflar bırakmıştır. Yaşamını daha sonra kendi adı verilecek olan Arpacılar’da sürdürmüş ve burada ölmüştür.

Diğer kitabe Mahmut Sadık Dede’ye aittir ve kitabede tarih vardır.
Kitabesinde :
“Sabıkan Galata Mevlevihanesinde şeyh olan Yeğen Ali Paşazade eş-Şeyh Numan Bey’in halifesi merhum ve Mağfur eş-Şeyh Muhammed Sadık Dede. 1207” yazılıdır.
Sadık Dede Üsküdar Mevlevihanesinde kendisine verilen görev gereği Mevlevihanenin vakfiyesinde bulunan Mahmutlar Çiftliğinin bulunduğu esnada vefat eder ve Kaplan Dede namıyla anılan kabrin yanına defnedilir.

Kaynak
Abdulhalim Durma , İzmir Evliyaları ,
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun

Kaplan Paşa Türbesi

Kaplan Paşa Türbesi ; İzmir – Tire’de İlçe merkezine 5 km mesafedeki Kaplan köyünün batı yakasında dere kenarında

Bugün türbe tamamen yıkılmış olup sadece temel kalıntıları görülmektedir. Türbe, belgelerde çatılı olarak verilmektedir. Türbe alanı içinde, Girit fatihi vezir kaptan-ı derya Kaplan Ahmet Paşa ile Üsküdar Mevlevi şeyhi Mahmut Sadık Dede’nin mezarları bulunmaktadır. Yola yakın bölümdeki mezarda Kaplan Ahmet Paşa yatmaktadır.

Mezar taşında ; ” Hü Dost kutbül arifin sultan el kilici eşşeyhü Kaplan Baba ruhu için el fatiha”, ifadeleri kullanılmıştır.
Kitabede tarih yoktur. Ancak, Kaplan Ahmet Paşa’nın 17.yüzyılın ikinci yarısında vefat ettiği bilinmektedir. Evliya Çelebi, Girit’in fethine gidilirken kadırgaya onun bindirdiğini yazmaktadır.

KAPLAN AHMET PAŞA sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın eniştesi olup Tire’ye sürüldükten sonra Arpacılar (Kaplan) köyünde oturmaya zorlanır. Bu ünlü daha sonra, hem köye adını verecek hem de Tire’ye inen su yolları ve çeşmeleriyle gözde bir ad olacaktır. Özellikle Tire’nin Ertuğrul, Dumlupınar, Ketenci, Turan ve Cumhuriyet Mahallelerinin su şebekeleri önemli ölçüde Kaplan Ahmet Paşa tarafından sağlanmıştır. Ve bu su hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için de önemli vakıflar bırakmıştır. Yaşamını daha sonra kendi adı verilecek olan Arpacılar’da sürdürmüş ve burada ölmüştür.

Diğer kitabe Mahmut Sadık Dede’ye aittir ve kitabede tarih vardır.
Kitabesinde :
“Sabıkan Galata Mevlevihanesinde şeyh olan Yeğen Ali Paşazade eş-Şeyh Numan Bey’in halifesi merhum ve Mağfur eş-Şeyh Muhammed Sadık Dede. 1207” yazılıdır.
Sadık Dede Üsküdar Mevlevihanesinde kendisine verilen görev gereği Mevlevihanenin vakfiyesinde bulunan Mahmutlar Çiftliğinin bulunduğu esnada vefat eder ve Kaplan Dede namıyla anılan kabrin yanına defnedilir.

[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”] Kaynak
Abdulhalim Durma , İzmir Evliyaları ,
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun
[/toggle]

Şeyh Nasurettin Türbesi

İzmir – Tire’de Şeyh camii yanında

Şeyh Camiinin doğu duvarına bitişik, çatılı türbe de ailesiyle birlikte yatan şeyh Nasurettin, Cami, sıbyan okulu ve hamamdan oluşan külliyenin sahibidir. Çatılı mekan sanatsal değerden yoksundur. Türbe de kitabe yoktur.

Kaynak
Abdulhalim Durma , İzmir Evliyaları ,
http://www.erolsasmaz.com
Not ; Fotoğrafları kullanmamıza izin veren Erol Şaşmaz Bey’den Allah razı olsun