Afyon – Çay – Eber Hüseyin Rahmi Ünal 1980’lerde yapmış olduğu incelemede, Eber Kasabası’nda, kare biçimli taş duvar üstüne 8 köşeli kümbet tipli bir anıt mezar olan yapının bölge insanı tarafından Esirüddin Ebheri Türbesi diye bilindiğini aktararak, eserin Anadolu’daki benzerleriyle karşılaştırılması neticesinde, 13. Yüzyılın sonlarına …
Bolvadin ve çevresinde, çocuğu olmayan kimseler, Heybeli Kaplıcasında makamının nerede olduğu bilinmeyen Heybeli Dede’yi ziyaret ederler. Kaynak ; Afyon Evliyaları , Abdülhalim Durma
Afyon – Bolvadin – Kemerkaya kasabası Bolvadin’in Kemerkaya Kasabası’nda mağaraya benzeyen bir yerde, çevresinde bir mezar olmamasına rağmen, bölge halkı burada bir yatır olduğuna inanır ve ziyaretlerde bulunur. Bu yatıra ‚Damlalı Dede‛ denmektedir. Kaynak ; Afyon Evliyaları , Abdülhalim Durma
Afyon -Bolvadin – Sultan Carullah Mezarlığı Ahi Mehmed Dede , Bolvadin de bulunan Mevlevihane’nin ilk şeyhi dir. ‘’Bolvadin kazasında bundan akdem cennetmekan Firdevs aşiyan merhum ve mağfurun ileyh Sultan Mehmet Han Hazretleri’nin vakıf ve ihya buyurdukları Ahi Mehmet Zaviyesine kazayı mezburede mürur u ubur eden …
Kesikbaş Sultan’ın, XV. yüzyılda yaşamış olan Abdurrahim Karahisârî’nin çağdaşı olduğuna ilişkin görüşler, Kesikbaş Camii ve tekkenin XV. asırda yapılmış olabileceği fikrini vermekte ise de, XVI. yüzyıl tahrirlerinde, Kesikbaş ismine rastlanmaz. Özellikle Kesikbaş lakaplı kişinin isminin bilinmemesi, cami, tekke veya zaviye hakkında bilgi edinilmesini, büyük ölçüde …
Afyon – Merkez – Kırklar camii Kırklar makamı camiinde Mescit içerisinde Horasan erenlerinden olduğu söylenilen bir şahsa ait türbe vardır. XVII. Yüzyılda şehre gelen Evliya Çelebi Seyahatnâmesinde Kaledeki Keykubad Camii’ni anlatırken “Caminin sağ tarafında Kırklar Makamı ziyaretgâhdır” şeklinde bilgi vermektedir. Günümüzde aynı isimle anılan …
Gavur Kalesi diye anılan tepenin eteğindeki Merd-i yek (Mürdümek) Sultan’a ait mezarlıktır. Merd-i Yek Sultan’ın Afyonkarahisar’ın fethi sırasında mezarının bulunduğu yerde şehit düştüğü nakil olunmaktaysa da, daha sonraki yıllarda vefat ettiği anlaşılmaktadır. Mezar taşı kitabesinin ebcet hesabıyla 1332 tarihli olduğu, dolayısıyla Merd-i Yek Sultan’ın belirtilen …
Aşık Mehmed Efendi küçük yaşta ilim talebi yolunda, ana ocağı Afyonkarahisar’ı terk ederek İstanbul’a gelir ve bir müddet burada ilim tahsil eder. Daha sonra, asrın müceddidi Mevlâna Halid Hazretlerini (1780-1827) ziyaret etmek ve onun irfan meclisinde diz çökerek feyz almak hayaline kapılır. Zahiri ilimleri …
Afyon – Merkez’de Nur Mehmet efendi camii yanındaki türbesinde
İsmail Beliğ Efendi H. 1142 tarihli kitabında Nur Mehmet efendi’nin ; Osmanlı’nın ilk Şeyhül islamı Molla Fenari gibi büyük zatları halka-ı tedrisinde yetiştirdiğini söyler. Hakkında Ne yazık ki başka bir bilgi bulamadık. ..
Nurcu Mahallesi’nde günümüzde hala faal olan mescidin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı tespit edilememiştir. Mescit çatı örtülü, minâresi kesme taştandır. Mescit içerisinde Şakalak (Sakalı ak) Dede ve Nur Mehmet Efendi’nin kabri bulunmaktadır. Mescit olarak inşa edilen mabedin ne zaman camiye dönüşltürüldüğü hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Arşiv ve Mahkeme kayıtlarında da bu isimi taşıyan bir cami veya mescit kaydına raslamadık. Pek çok cami ve mescitte rastladığımız gibi bu mescidin de ikinci ve hatta üçüncü bir isminin bulunabileceğini, belki de kayıtlara bu farklı isimlerle geçmiş olabileceğini göz ardı etmemek gerekir.
Camii, 1955 yılına kadar içinde üç mezar bulunan bir türbe ve basit bir binadan müteşekkil iken, bu tarihte betonarme olarak yeniden yapılmış ve türbedeki mezarlar şimdiki yerine nakledilmiştir.
Kaynaklar ; Afyonkarahisar Vakıf Eserleri , Afyon kocatepe Üniversitesi
Delîl oldu Abdullâh
Tamam itdik bi-‘avni’llâh
fiefaat yâ Rasûlu’llâh 1319
sadaka taşı
Afyon Merkez’de Burmalı camii’nin bodrum katında
Burmalı Sultan ile ilgili herhangi bir bilgi yoktur. Burmalı cami’nin giriş kapısındaki süslemelerden XIV. yüzyıla ait olduğu ileri sürülebilir. Caminin bulunduğu Burmalı mahallesinin XVI. yüzyıl vakıf kayıtlarında mevcuttur. Bundan dolayı Burmalı Sultan’ın Xv. yüzyıldan önce yaşadığını söyleyebiliriz.