Kırklar Sultan

İstanbul – Beykoz’da ; Temden gidenler için tavsiyemiz; Fatih sultan Mehmet köprüsünden sonra ilk çıkış olan kavacık sapğından çıkmak ve Beykoza doğru devam etmek. Acar kenti geçip Beykoza doğru inerken Tokatköy tablelarını takip edin. Tokat köyköyü geçtikten hemen sonra sağ tarafta kırklar Sultan türbesi yazısını göreceksiniz

Kırklar sultan Hz. Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyid bir zat olup kabri Kanuni Sultan Süleyman zamanında keşfedilmiştir. O dönemim şeyhlerinden Kemal Efendi tarafından keşfedilmiş olup, üstün keramet sahibi bir kimse olduğu rivayet edilmektedir. İnsanların düşüncelerini okuyabildiği ‘Ledun’ ilmine sahip olduğu ve Hızır As’ın talebelerinden olduğu rivayet edilmektedir.İnsaların akıllarında geçen düşünceleri bilmek gibi kerametleri vardır.Kırklar Sultan Kabri bir çok kimse tarafından bilinmemektedir ancak Beykoz için ayrı bir öneme sahiptir. Kabrin temizliği her gün nöbetleşerek gönüllü insanlar tarafından yapılmaktadır. Beykoz’un Dereseki köyünde bulunan kabir, Yüşa Peygamber Hz. Türbesine yaklaşık 15 dakikalık Akbaba hz. İse ise 2dk mesafede bulunmaktadır. Kırklar sultan Hz ile ilgili çok fazla bilgiye sahip olamamakla beraber, hemen yol kenarında bulunan bu kabri

Ayrıca Yuşa a.s. ziyaret gelenlere ufak bir tavsiyemiz. Tem den Beykoza doğru gelirken Tokatköye devam etmeleri Önca Akbaba hz. Ardında Kırklar Sultan türbesini sonra da Uzun evliya türbesini ziyaret ettikten sonra Yuşa a.s. A çıkmalarıdır. Hepsi birbirine çok yakın olan bu 3 veliyi samimi niyetlerinizle, edep ve saygıyla ziyaret etmenizi ve oranın manevi havasından feyiz almanızı tavsiye ederiz.

Akbaba Sultan

 

İstanbul – Beykoz – Akbaba köyü beykoz ilçesine 7 km uzaktadır.İstanbul Avrupa yakasından gelirken FSM köprüsünden sonra ilk çıkış olan kavacık sapağından girdikten sonra beykoz yoluna doğru devam ediyoruz. Sonra Tokatköy tabeleasını takip ediyoruz.Sol tarafta akbaba hz.

Akbaba Sultan , Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinde yanında bulunan kişilerdendir. Daha sonra Akbaba Köyü ‘ne yerleşmiş ve burada yaşamıştır. Adına yaptırılan camide türbesi bulunmaktadır.Adı Ak Mehmed olup Buhara’lıdır.İstanbul’un fethi ile ilgili hadisten payına düşeni alabilmek için yaya olarak Buhara’dan yola çıkar Fatih’in yanına gelerek onun teveccühünü kazanarak hocaları arasına katılır.

İstanbul’un kuşatması uzayınca Fatih endişelenir ancak Hocası Akşemseddin ile Ak Mehmed’e Fetih mana aleminde müjdelenince durumu Fatih’e bildirirler.Fetihten sonra Fatih’ten izin alarak bugünkü bulunduğu vadide kendine bir ibadethane yaptırarak vefatına dek burada kalır ve buraya defnedilir.

Fatih sık sık halını hatırını sordurur,avlanma esnasında bulunduğu alanda Tokat kalesinin fethiyle Tokat adını verdiği köyle birbiribe çok yakındır.Ak Mehmed adını verdiği Beykoz Akbaba köyünde kendi yaptırdığı ibadethanenin yanında bulunmaktadır.

 

Hz. Cabir Bin Muhammed El – Ensari (r.a.)

 

Eyüp te ; Düğmeciler caddesi ile oluklu bayır yokuşu sokağı’nın köşesinde numara 26′da bulunan düğmeciler camii avlusunda

Ayvansaray ‘da cabir camii içerisinde medfun bulunan ve Sahabe-i kiramdan olan Cabir bin Abdullah hz’nin oğludur. Annesi Daye Hatun da ; Kocamustafapaşa camii bahçesinde medfundur. İstanbul’a feth için ailecek geldikleri anlaşılmaktadır.Kabri şerifi eyüpde  Düğmeciler camiindedir.Düğmeciler camii 1589 da vefat eden dökmecizade Kazasker Mehmet Bakır efendi tarafından Mimar Sinan’a 1565 tarihinde inşa ettirilmiştir.1895 senesinde zelzeleden harap olunca tamir ettrilmiştir. 1970 de esaslı bir tamir daha görmüştür.

Kaynaklar :
İstanbul’da Bulunan Ashab-ı Kiram kabir ve makamları ; Cafer E. Babadağlı ; Sarayburnu Kitaplığı
İstanbul ve Anadolu Evliyaları ; Pamuk yay.

Hz. Cafer Bin Abdullah El – Ensari (r.a.)

Eyüp’te ; Sultan çeşmesi caddesi üzerinde bulunan Hoca Kasım Günani camii bahçesindedir

Hazret-i Cafer , Hazreti Eyyüb Sultan ile birlikte istanbul önlerine gelmiştir.Kendisinin sakasıdır. Savaşta askerlere su dağıtmıştır. Kabri şerifi Eyüp ‘te Hoca Kasım Günani Camii nin bahçesindedir.Bu camii 1845 de Sultan Mahmut’un emriyle yeniden yapılmıştır.Sultan Mahmut’un yazdırdıpı kitabede şunlar yazılıdır;

Hamdulillah asr-ı Mamud Han-ı Haydar Şimde

Buldu istihkami elhak cami-i din-i Hanif.
Emr-i hayr izharı üzre oldu bu mabed dahi
Yapılıp envar-ı zikrullah ile zinet elif
Hem de nev-abüd oldu piş-i mihrabındaki
Cafer-i ensariye meşhed olan kabr-i münif
Vasıl olsun tül-i ömre ol imam-ül müslimin
Kıblegah-ı ehl-i iman ola ta beyt-i şerif
Ehl-i sünnet Es’ada tarihe eyler serfürü
Hoca Kasım Mescidi bünyad olundu pek latif
1835
Hazreti Cafer’in kabir taşında ise ;

Halid Hazretleri’nin saksı Ashab-ı Kiram’dan Cafer İbn-i Abdullah Ensari Radiyallahu anh merkad-i şerifidir. Tarihi 46.

Kaynaklar ;
İstanbul’da Bulunan Ashab-ı Kiram kabir ve makamları ; Cafer E. Babadağlı ; Sarayburnu Kitaplığı
İstanbul Evliyaları ve Fetih Şehidleri , Şevket Gürel ,1988

Hz. Ali Tabli (r.a.)

İstanbul – Fatih’de Şehzade camiinin avlusunda

Sahabe-i Kiramdan olduğu rivayet edilir. Eyyüp Sultan (r.a.) hz ile beraber gelen orduda askerleri gayrete getirmek için tabl çalarken şehid düşen sahabelerdendir. İsmi de zannediyoruz buradan geliyor. Kabr-i şerifi ;Şehzadebaşı camii avlusunda sol tarafta büyük bir çınarın gölgesindedir. Önceleri kabrinin üzerinde sahabden Hz. Ali Tabli diye bir levha vardı; Ancak daha sonradan bu levha kaldırılmıştır.

Kaynaklar ;
İstanbul’da Bulunan Ashab-ı Kiram kabir ve makamları ; Cafer E. Babadağlı ; Sarayburnu Kitaplığı
İstanbul Evliyaları ve Fetih Şehidleri , Şevket Gürel ,1988
İstanbul ve Anadolu Evliyaları ; Pamuk yay.

Hz. Muhammed El – Ensari (r.a.)

Ayvansaray caddesi üzerinde Ya vedut camiinin karşısında Hz. Kab – Hz ebu şeybe el- hudri nin kabrini geçtikten sonra unkapanına doğru yol üzerindedir

Medineli olup Eyyüp sultan hz’nin arkadaşı olduğu ve 2. kuşatmada Eyyüp Sultan hz ile gelen orduda bulunup burada şehid olan sahabelerden olduğu rivayet edilmektedir.Kabrinin bulunduğu yere Babul ensari veya Parmakkapı da denilmektedir.Anaduludan İstanbula feth e gelen mücahidler buraya Ensar dede derlermiş. Türbe çeşitli tamirler görmüş olup, son olarak Sultan 2.Mahmut Han tarafından genişletilerek 1835 yılında yeniden inşa edilmiştir.Türbe’nin giriş kapısı üzerinde Sultan 2. Mahmut Han’ın tuğrası vardır.Türbe’nin tamir kitabesinin metni Vak’anüvis Es’ad Efendi’ye hattı ise Hattat YEserizade Mustafa İzzet efendiye aittir.

Kitabede şunlar yazılıdır.
Hazreti Mahmut Han kim ol müceddid-hasletin
Oldu bu yüzden yine halka keramatı ayan

Bu mübarek türbenin tevsi’ine himmet edüp
Eyledi şan-ısahabide riayet bi-güman
Halid Bin Zeyd’e hemrah-ı gaza olmuş imiş
Bu semiyy-i Hazret-i Peygamber-i ahir zaman
Nur-bahş-ı meşhed oldukça bu zat-ı muhterem
Ol şehin ikbalin efzun ide Rabb-i Müste’an
Celb-i Kalb-i nas eder Es’ad bu tarih-i müfid
Yaptı a’la Merkad-ül-Ensari’yi Şah-ı cihan
1251 (1835)
Kaynaklar :
İstanbul’da Bulunan Ashab-ı Kiram kabir ve makamları ; Cafer E. Babadağlı ; Sarayburnu Kitaplığı
İstanbul ve Anadolu Evliyaları ; Mustafa Necati Bursalı ; Şifa yay
İstanbul ve Anadolu Evliyaları ; Pamuk yay.