[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]KaynakIrak – Bağdat – Kazimiyye bölgesinde İmam Musa Kazım camiinde
Fotoğraflar için Şehit Mehmet Cambaz Bey’e teşekkür ederiz.
[/toggle]
Evliya, Sahabe, Peygamber Kabirleri
Evliya ve Sahabe












[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]KaynakIrak – Bağdat – Kazimiyye bölgesinde İmam Musa Kazım camiinde
Irak – Bağdat – Kamiziye bölgesindeki İmam Musa Kazım camiinin hemen yanındaki İmam Ebu Yusuf vamiinde
……..
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]Kaynak


[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]KaynakIrak – Bağdat – Şeyh Maruf Kerhi Kabristanında








Uşak – Merkez’e bağlı Kabaklar köyünde
Halveti tarikatının ileri gelen büyüklerinden. Halvetiliğin üçünçü asıl şubesinden olan Ahmediyye kolunun kurucusu Yiğitbaşı Veli hazretlerinin mürşididir.
Akhisar’a bağlı Göl Marmara da doğan Yiğitbaş Veli, Uşak’a gelerek normal medrese eğitimini tamamlamıştır. Medreseden icazetini aldıktan sonra Şeyh Alaaddin Uşşaki hazretlerine intisap edip O’ndan tarikat ve feyz alarak seyr sülukunu tamamlamıştır. Hilafetini aldıktan sonra Manisa’ya dönen Yiğitbaş Veli hazretleri burada irşada başlamıştır.
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]Kaynak
Uşak – Merkeze bağlı Kabaklar Köyünde
Halvetiye Tarikatının Uşşaki kolunun kurucusu Arif-i Billah Hasan Hüsameddin Uşşaki hazretlerinin hocasıdır. Hüsameddin Uşşaki hazretleri henüz Buhara da iken orada medrese tahsilini bitirip Kübreviyye ve Nur Bahşiyye tarikatlarına intisab etmiş ve bu tarikatların büyüklerinden feyz alıp teselli bulmaya çalışmışsada içindeki sıkıntısını bir türlü giderememiştir. Babasının ölümü üzerine her şeye küskün düşünmeye devam ederken bir gün gönlüne mana aleminden şöyle bir ses gelmeye başlamıştır.
” Sen hakikaten nasibi olan kimsesin. Beyhude yere ticaretin yükü altında ezilme. Kesret çarşısından yüz çevirip Anadolu’nun güzel şehirlerinden birisi olan Uşak’ta oturan Şeyh Ahmed Semerkandi hazretlerine varıp mürid ol, uzlet köşesine çekilip kendini ve eleminin kaynağını bulmaya ve kurutmaya çalış. ” denilmiştir.
Daldığı bu alemden uyanınca babasından kalan tüm varlığını kardeşine bağışlayarak kendini dünyaya bağlayan bağlardan kurtulmuştur. Bir an önce mürşidine kavuşmak arzusu ile kendisini durmadan yakan ateşin kılavuzluğu ile yaya olarak günlerce sürecek uzun ve zahmetli yolculuk için Uşak yollarına düşmüştür. Bazı kaynaklar bu buluşmanın Erzincan’da gerçekleştiğini söylemektedir.
Manada işaret edilen hasretiyle yanıp kavrulduğu Şeyhi Ahmed Semerkandi hazretlerinin kabulüne mazhar olarak köyde tarikata intisab edip dergaha kapanmıştır. Köydeki dergahta bulunduğu kısa müddet içerisinde seyr sulükunu tamamlayıp kemale ve velilik rütbesine kavuşarak Seyyid Ahmed Semerkandi hazretlerinden hilafet almıştır. Köyde ” Fakir Dede ” diye anılan Seyyid Ahmed Semerkandi hazretleri , Hüsameddin Uşşaki hazretlerini yetiştirdikten ve O’na hilafet verdikten sonra zaviyede inzivaya çekilmiş ve burada vefat etmiştir. Şeyh Seyyid Ahmed Semerkandi’nin inzivaya çekildiği tarihin 1523 olduğunu, Şeyh Hasan Hüsameddin için yazılan şu dörtlükten anlamaktayız ;
” Çün 880(H) anın Mevlidi ( 1475 doğum tarihi )
Hem 930(H) unda Şeyh idi ( 1523 Şeyhlik tarihi)
Oldu 70 sene irşadi anın
Halvet uzlet idi mu’tadı anın ”
Bu duruma göre Hüsameddin Uşşaki hazretleri 157 yılında III. Murad’ın padişah olmasıyla İstanbula gittiği bilindiğine göre Uşak’ta 51 sene irşadda bulunmuştur. Uşşaki kolunun silsilesi şöyledir .
– Yiğitbaşı Veli ( Ahmed Şemseddin Marmaravi )
– Karamanlı Şeyh Hacı İzzettin Efendi
– Seyyid Şeyh Ahmed Semerkandi
– Seyyid Hüsameddin Uşşaki
Bu silsileden de anlaşılacağı gibi ; Seyyid Semerkandi hazretleri , hilafetini Karamanlı Şeyh Hacı İzzettin Efendi’den alarak köydeki dergahında irşada başlamıştır. İrşada başlama başlama tarihide pek muhtemel olarak Yiğitbaşı Veli hazretlerinin ölüm tarihi olan 1504 senesinden sonra olmuştur. Semerkandlı olduğu, oradan ne zaman Erzincan’a geldiği konusunda kesin bir bilgi mevcut değildir. Allah sırrını takdir eylesin.
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]
Kaynak
Sadık Vicdani ; Tomar-ı Turuk Aliyye
Rahmi Serin ; Halvetilik ve Halvetiler ; Petek yayınları
Sıddık Naci Eren , En Yakın Yol , Demir Kitabevi
İstanbul Ansiklopedisi 1996
Fotoğraflar için Şehit Mehmet Cambaz Bey’e teşekkür ederiz.
[/toggle]





İran – Şiraz .
Aynı zamanda Kur”an-ı Kerîm hafızı olduğu için, Hafız diye anılan Hafız Şemseddin Muhammed Şirazî, Sa”di-yi Şirazi ile birlikte, tarihte İslami-Fars edebiyatının en önde gelen şairlerinden biridir. 725/1325 tarihinde Şiraz”da doğup 792/1390 tarihinde yine Şiraz”da vefat etmiş olup, türbesi oradadır. Medrese eğitimi alıp, çeşitli eserlere şerh de yazan Hafız-ı Şirazî en çok şiirleriyle tanınmıştır. Vefatından sonra sevenleri tarafından 400 civarında gazeli bir araya getirilerek meşhur olan Divan”ı oluşmuştur. Divan”ında daha çok tevhîd , İlâhî aşk vs. Tasavvufî konular işlenmiştir. En çok bu divanı ile tanınmıştır. Şöhreti hemen hemen İslam dünyasının bir çok yerine ulaşmıştır. Şiir ve hikmetteki gücü , tasavvufî kişiliğiyle çok muteber bir konuma ulaşmış, Divanı Osmanlı ve İran medreselerinde büyük revaç bulmuş ve asırlarca okutulmuş, üzerine bir çok şerh yazılmıştır.
Türbe, Özbekistan’da Taşkent merkezinin Sebzar mahallesinde yer almaktadır. Utkam Sultanov türbenin Taşkent’in Çağatay kapışı yakınında olduğunu belirtmektedir.
Türbe, Güney Kazakistan Bölgesi’nde Kentau merkezinin İkan köyünde yer almaktadır. Hoca İshak yazmış olduğu “Hadikatü’l-Arifîn” isimli eserinde Yaşlığ Yunus Ata, İbrahim Ata’nın hocası olduğu ve kendisinden (vefat ettikten) sonra İbrahim Ata’nın Süksük Atadan ders almasını vasiyet ettiği söylenmektedir. Ayrıca yine “Hadîkatü’l-Arifîn” de Yunus Han isminde bir idarecinin babası İsmail Ataya mürid olduğunu, dünyevi işleri terk edip dervişliğe yöneldiğini ve Otluk Yunus lakabıyla anıldığım nakleder.
Özbekistan’ın Taşkent şehrindeki Şeyhantahur semtinde, Azizlarhan mescidi avlusunda yer almaktadır. Halk arasında Azlarhan îşan mescidi ve mezarı denilir. Mescit, uzmanlar tarafından birkaç defa incelenmesine rağmen onun ne zaman yapıldığı ve kimin yaptırdığı konusunda kesin bilgi yoktur. Sadece 18. Yüzyılın ilk yıllarına ait olduğu tahmin edilir.
Özbekistan’ın Taşkent şehrinin kuzey batısındaki Sabır Rahimov semtinin Karasaray sokağındadır. Mezar 1880’li yıllardan beri mevcuttur. Rivayete göre, Gayip Ata adı Yesevi Şeyhi Hüseyin Şeyh adı ve faaliyeti ile bağlıdır.