Erzurum – Taşkesenli camii avlusundaki Aile kabristanında.Babası Şeyh Ahmed Efendi‘nin yanında
Şeyh Ziyaeddin Efendi; Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi‘nin oğludur. 1878 yıhnda Bingöl’ün Karlıova ilçesi Hacılar köyünde dünyaya teşrif etmiştir. Babasının Caferiye Medresesi müderrisliği döneminde, yanında yetişmiş, genç yaşta icazet alarak müderris olmuştur. Taşkesenli ailesinin en büyük alimlerindendir. Caferiye Medresesinde ders okuturken, diğer yanda babasımn yanında irşat dersleri alan Şeyh Ziyaeddin Efendi’ye 25 yaşlarında mürşitlik izni verilir.
Daima ilim ve tasavvufla iştigal halinde olmuş, ömrünü irşada adamiş çok sayıda talebe yetiştirmiştir. Yetiştirdiği talebelerden: Tortum Müftüsü Mehmet Öğülmüş bey, Molla Alaaddin Efendi, Şam Salihiye Mahallesi’nden Molla Abdulkuddus Efendi, Dağıstanlı Molla İlyas Efendi, Siirtli Ismail Hakkı Efendi, Erzurum’un meşhur imamlanndan Hafız Ali Efendi ve Eleşkirtli Molla Şakir Efendi kardeşi M. Sırrı Efendi gibi. Kendisi aynı zamanda şairdir. Çevrede okunan çok sayıda şiirleri vardır.
Ey seba tevcihi eyle mahmelin can eline
Bil vekale babına git kıl tevafi zeyline
Bekle, elbette uyanır gabi nazdan ol peri
Kapamp ayağına ver arzuhalin eline
Devr-i destten tutuşmuş ateşi aşka gönül
Yane yane kül edüp savurma firkat yeline
Sanma kim Gülsen sarayda şem/e yanar bi ziya
Gerçi tenden can ayırmak pek kolaydır ehline…
Doğu cephesine, vatan müdafaasına talebeleriyle katılmış, askere moral dersleri vermiştir. 1914 Osmanh-Rus harbinde Sarıkamış cephesinde, talebeleri başında iken, hastalanmış Erzurum’a dönmüş kısa bir süre sonra 36 yaşında 19 Aralık 1914 Yaradan’ına kavuşmuştur. Kabri şerifi Taşkesenli camii yanındaki aile kabristanında, babası Şeyh Ahmed Efendi’nin yanındadır. Ziyaeddin Efendi’nin ayak ucunda oğlu Şeyh Şahabeddin Efendi yatmaktadır.
Mezar şahidesinde;
Ya baki entel baki
Nevir mergeda Sultanul aşikin
Fil cenaheynis-Sani Eş-Şeyh Muhammed
Ziyauddin in Nakşi bendiyi Taşkesaniyi
Bi nuri Kerimettis-Sebül mesani
El Fatiha
Fevülidet (doğumu) H. 1296
Vefatı H. 1332
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]
Kaynak( Allah bu çalışmaları yapanlardan razı olsun. Ebedi saadet nasip etsin. Amin)
Erzurum’un Kandilleri , Abdurrezzak Türk , Arı sanat Yayınları
Erzurum – Taşkesenli camii avlusundaki Aile kabristanında.
Taşkesenli Şeyhleri’nin ilki Erzurum havalisinde ilim ve irfanı ile tanınan Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi (1848-1909) babası Molla Mahmut Efendi’nin yerleştiği Hacılar Köyü’nde dünyaya gelir. Alim ve fazıl bir aile silsilesinden gelen dedesi Molla Abdurrahman ve ulu dedesi Molla Musa, yaşadığı dönemlerde çevresinde çok sevilen ve takdir edilen zatlardandır. Küçük yaşlarda iken ilme yönelen Şeyh Ahmet Efendi, muhtelif medreselerde tahsil görüp mezun olduktan sonra, bulunduğu yerin en büyük alimlerinden olan Molla Ahmet Kuki Hazretlerinden fıkıh, kelam, hadis, tefsir ve mantık üzerine ilk icazetini alır. Kendisi de bir kaç tane mucaz (icazetli) yetiştirdikten sonra Bitlis’ten Bağdat’a kadar herkesin baş eğdiği ve sevip saydığı Şeyh Halit-i Evreki’yi ziyaret ederek yanında bir süre kalır ve bu süre içerisinde bu zattan fen bilimleri (astronomi, jeoloji, cebir ve hendese) okuyarak ikinci icazetini alır.
Şeyh Ahmet Efendi, Şeyh Halit-i Evreki Hazretlerinin yanında ders alırken ününü çok duyduğu Seyyid Abdulkadiri Geylani Hz.’nin torunu olan Seyyid Sıbğetullahi Arvasi Hazretlerini (v.1870) Bitlis Hizan’da ziyaret ederek, manevi yönden yetişmek üzere bu zata teslim olmuştur. Bu zattan irşad dersleri alan Şeyh Ahmet Efendi, Seyyid Sıbğetullahi Arvasi Hazretlerinin vefatından sonra halifesi olan Şeyh Abdurrahmani Taği’ye (1831-1886) teslim olur. İrşadını bu zatın yanında tamamlayarak halifelik görevini alan Şeyh Ahmet Efendi, mürşidi tarafından irşadda bulunması için Erzurum’a görevlendirilir.
Babası ve dedeleri gibi o da irşad görevi için mekan değiştirme usulüne uymuş ve Erzurum’un Sultanmelik Mahallesi Üç Kümbetler mevkiinde manevi dostları tarafından yaptırılan eve yerleşerek, bu evde talebe yetiştirmeye başlamıştır. Şeyh Ahmet Efendi, yaz aylarında Erzurum’a yaklaşık 45 km. uzaklıkta olan Taşkesen Köyü’nde ikamet edip talebelerini burada okutmaya devam eder. Amcası oğlu ve halifesi olan Şeyh İbrahim Efendi’yi Taşkesen’de ikamet ettirir ve böylece Erzurumlular tarafından Taşkesenli şöhretiyle meşhur olarak Taşkesen’den yükselecek olan altın silsilenin temellerini atar. Erzurum’da yürüttüğü irşad faaliyetleri sonucunda 78 mezun hoca ve dört büyük halife yetiştiren Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi hayatı boyunca kendisini tasavvufa vermiş ve halk tarafından bu yönü ile tanınmıştır. Şöhretin her türlüsünden hayatının her döneminde şiddetle kaçınır.
Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi’nin Sultan Abdülhamit’le hiç görüşmedikleri halde Abdülhamit Han tarafından tanındığı şu olay ile nakledilir. Erzurum’un Pasinler ilçesi Tuylar Köyü’nden bir zat, Sultan Abdülhamit Han’ın ikamet ettiği Yıldız Sarayı’nda diğer bir arkadaşıyla nöbet tutarken, Abdülhamit Han bir ara balkona çıkar ve bunları yanına çağırır. Balkonun yanına gittiklerinde Sultan diğer nöbetçiyi hiç konuşturmadan bir miktar para atar ve hamama gitmesini söyler. (Bilahare anlaşılır ki bu asker gusül etme imkanı bulamadan nöbete gelmiştir.) Erzurumluya dönerek “Siz tarikat ehlisiniz, mürşidiniz kimdir ?” diye sorar. Erzurumlu “Taşkesenli Şeyh Ahmet Efendi” diye cevap verince, Abdülhamit Han, “Evet o zatla tanışıyoruz”, der ve içeri girer. Biraz sonra elinde bir Kur’an-ı Kerim’le gelerek Erzurumluya “Ben bu Kur’an-ı Kerim’i sana hediye ediyorum. Sen de götürür şeyhin olan kardeşime verirsen memnun olurum.”, der. Erzurumlu bir müddet sonra memleketine döndüğünde şeyhinin huzuruna varır; Şeyh Ahmet Efendi onu görünce, “Emaneti getirdin mi ?” diye sorar. Erzurumlu da hediye edilen Kur’an-ı Kerim’i Şeyh Ahmet Efendi’ye teslim eder. Günümüze kadar büyük bir titizlikle korunan bu Kur’an-ı Kerim, hala aile kütüphanesinde muhafaza edilmektedir.
Erzurum’da çok sayıda talebe yetiştiren Şeyh Ahmet Efendi 61 yaşında iken 24 Mart 1909 yılında Erzurum’da vefat eder. Şeyh Ahmet Efendi’nin vefatından birkaç dakika önce gözlerini açarak, “Yazık oldu Sultan Abdülhamit’e, yazık oldu” demiş olduğu nakledilir. Halen Erzurum Merkezdeki Taşkesenli Camii bahçesinde bulunan türbesi halk tarafından ziyaret edilmektedir. Şeyh Ahmet Efendi’nin yetiştirdiği halife ve mezun hocalardan bazıları şunlardır. Şeyh Ziyaettin Efendi, Şeyh İbrahim Efendi, Erzurum Serçeme köyünden Tabur İmamı Muhammed Nuri Efendi, Diyarbakır Liceli Molla Ömer Efendi ve Kağızmanlı Molla Hasan Efendi.
Şeyh Ahmef Efendi ile Abdurrahman Gazi hazretleri Şeyh Ahmet Efendi bir gün müritleriyle beraber Abdurrahman Gaziyi ziyarete gider, selamını verir ayakucunda mukabele okumaya başlar kısa bir süre sonra kabrin göğüs istikametine geçer, daha sonra başucuna yaklaşır ve mukabelesini bitirir.
Şehre dönerler. Bu durum müritlerinin dikkatinden kaçmaz, merakla dayanamayıp nedenini sorarlar. Almış oldukları cevap “ Gittiğimizde Abdurrahman Gazi merkadinde yoktu daha sonra geldi ve beni yukarı çağırdı, göğüs istikametine vardığımda daha yaklaş dedi bende başucuna yaklaştım. Mukabele bittikten sonra Erzurumlulardan manen dert yandı ki hep bana teveccüh ediyorlar hâlbuki benden daha uluları var. Şu deveboynu şehitliğindeki şühedamız ihmal ediliyor. Oradaki şühedalara bolca hediyelerini göndermeliler dedi.” Bu durumdan sonra Şeyh Ahmet Efendi Erzurum’dan Toparlağa her gittiğinde Deveboynunda dinlenme verir şehitliğe mukabele okuduktan sonra yoluna devam edermiş…
Huvel Hayy’ul Baki Allahumme nevir mergade hazer Ragidis-Semedeni Vel kutbul muhakkik-ir Rebbani Mevlana eş-şeyh Ahmedun Nakşî bendi-yi Daşkeseniyi bi nuri Kerimehıs-Sebul mesam El Fatiha sene H.1327 (M.1909)
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]Kaynak ( Allah bu çalışmaları yapanlardan razı olsun. Ebedi saadet nasip etsin. Amin) Erzurum’un Kandilleri , Abdurrezzak Türk , Arı sanat Yayınları Silsile-i Aliyye’nin Taşkesenli Halkası , Fuat Taşkesenligil [/toggle]