İstanbul – beyoğlu – hacı ahmet mah yeni bostan sokak Hazret-i Pîr Hüsameddin Uşşakî’nin Mustafa, Abdülaziz ve Abdurrahman isminde üç oğlu ve Ferah Sultan isminde bir kerimeleri dünyaya gelmiştir. Esma Hatun ile Matlube takma adını kullanan Helvacı Bacı isimlerinde iki de eşleri vardır. Hazret-i Hüsameddin …
Kazakistan – Çimkent – Türkistan’da şehirin hemen dışında ( Otrar’a giderken)
Gevher Şehnaz Hatun , Hoca Ahmed Yesevi hazretlerinin ablasıdır. Yesevi hazretleri dünyaya geldikten birkaç sene sonra annesi vefat eder. Çocukluk döneminde evladının terbiyesi ve irşadıyla babası Şeyh İbrahim Ata meşgul olur. Yesevi hazretleri altı yaşında iken Şeyh İbrahim Ata de ahirete irtihal eder.
İbrahim Ata hazretleri vefat etmeden evvel oğlunu ablası Gevher Şehnaz Hatun’a emanet eder. Vefat etmeden birkaç gün öncede kızına şu nasihatta bulunur ; ”Kızcağızım… Gönlümüze gelen o hoşluktur ki Allah’ın bize bu dünyada bağışladığı ömrün son günlerindeyiz. Kardeşin Ahmed’e sahip çıkasın, onu yalnız bırakmayasın… Bilesin ki Allah ona velayet makamından büyük bir ikram verecek. Ümidim odur ki Ahmed kendi zamanının en büyük velilerinden olacak. Dergahımda bağlı duran bir sofra bulunur. Ahmed o sofrayı açtığında, anlaki Ahmed’in meydana çıkma günü gelmiştir. Bu sözlerim sana vasiyetim ve nasihatimdir.”
Kıymetli babalarının vefatından bir müddet sonra Gevher Şehnaz Hatun, henüz altı yaşındaki kardeşi Hace Ahmed’i alarak, dedeleri ve Şeyh İbrahim Ata’nın halifesi olan Şeyh Musa’nın dergahını kurduğu, yakınlarının ve akrabalarının bulunduğu; bugünkü adı Turkistan olan Yesi şehrine hicret eder. Gevher Şehnaz Hatun, akraba ve yakınlarının desteğiyle Yesi’nin alimlerinden biri olan Hoca Ata ile evlenir. Hoca Ata ileriki yıllarda kayınbiraderi olan Hace Ahmed Yesevi’nin irşad makamına nail olmasıyla ona intisap edecek ve Yeseviyye yolu içerisinde halifelik makamina kadar yükselecektir. Gevher Şehnaz Hatun da Yesevi yolunda Hanımların tarikat meseleleriyle ilgilenecektir. Allah ikisininde sırrını takdir eylesin.
[toggle title=“Kaynaklar load=”hide”]Kaynak Pir-i Türkistan Hace Ahmed Yesevi , Mümin Munis , Mostar yayınları [/toggle]
Afyon Merkez’de Mevlevi camii’nin bir arka sokağı olan Tabakhane sokağı üzerinde.
Afyon Mevlevihanesinin batı tarafında bulunana Kadınana türbesinde Melek Peyker ile Naime Gevher Hanımlar medfundur. Binası taş duvarlı, ahşap tavanlı olup çatısı kiremitle örtülüdür. Türbe içersinde beş kişiye ait mezarlardan büyük olanı Melek Peyker, yanındaki sanduka ise Naime Gevher hanıma aittir. Arka bölümde bulunan üç küçük sandukanın ise kimlere ait olduğu bilinmemektedir.
Selçuklu hükümdarlarından III. Alaaddin Keykubat’ın kızları olan Kadınanalar, anlatılanlara göre Anadolu Valisi Emir Çobanoğlu Demirtaş (Timurtaş) Beyin zulmünden kaçarak Afyonkarahisar’da Sahipataoğullarına sığınırlar.
Tüm mal varlıklarını şehrin gelişmesinde ve hayır işlerinde kullanan kardeşlerden Melek Peyker, Orta Kalacık’taki kaynaktan açıkta gelen suyu, kapalı ark haline getirir. Naime Gevher Hatun, şehrin ortasından geçen dere üzerine köprüler inşa ettirir. Asiye Sultan ise (Kadınana İlköğretim okulu yanında Türbesi var) bu günkü Saraçlar içi, Kadınana türbesi, Müftülük, Afyon Lisesi ve Ordu Bulvarı başlangıcına kadar olan bölgede yaklaşık bin kişilik mezar yaptırır. Bu üç kız kardeşe Afyonkarahisarlılar tarafından kadirşinaslık eseri olarak ‘Kadınana’ lakabı verilir. 1330’da Nusreddin Ahmed tarafından yaptırılan ve şehrin en eski mahallesine isim veren Kubbeli Mescid, tek kanatlı kapısıyla Selçuklu mimari tarzında olup, yıldızlı, geometrik ve bitki motifli oymalı bir sanat eseridir.
Kaynaklar
Abdulhalim Durma , Afyon Evliyaları
Mehmet Gündoğan , Afyon Alim ve Evliyaları , Medrese kitabevi , 1999
H. Fikri Yazıcıoğlu , Afyon Evliyaları ve İlim Adamları , 1969
[/toggle]