Yeşil Tekke Türbesi – Samsun

Çarşamba’ya 7 kilometre mesafede bulunan Beyyenice Köyü’nün 3 kilometre yukarı mahallesinde Yeşilırmak kıyısında bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Yeşil Tekke” veya “Abdal Yusuf ve Murat” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememekle birlikte türbede metfun olan kişilerin 1800’lü yılların başında yaşadığı tahmin edilmektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü ahşap yapı tarzında iken 1996 yılında betonarme olarak yeniden inşaa edilmiştir. Çatısı kiremit kaplı olan türbenin dış ve içi sıva üstü boyadır. Türbe içerisinde 2 adet ahşaptan sanduka vardır. Yerler halı ile kaplanmıştır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Yeşil Tekke Türbesi hakkında çok fazla rivayet bulunmamaktadır. Tekke’de meftun bulunan kişilerin 1800’lü yılların başında yaşadığı tahmin edilmektedir. Türbehalk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmakumuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Emirza Bey Türbesi – Samsun

Emirza Bey

Bafra’ya yaklaşık 5 kilometre kuzeyindeki Türbe Köyü’nde köy merkezinin birkaç yüz metre uzağındakitarlalar arasında bulunmaktadır

TARİHÇE: Halk arasında “Emirza Bey Türbesi” şeklinde anılan türbenin giriş kapısı üzerindeki, üç parça mermere yazılmış, inşa kitabesinin sağ alt parçası yerinde değildir. Kitabenin üzerlerine çekilen kırmızı boya büyük ölçüde silinmiştir. Kaybolan parçayla birlikte kitabe Z. Oral tarafından 1956’da yayınlanmıştır.Arapça ve Farsça yazılan kitabenin metni şöyledir:”Lâilâhe illallah Muhammedurresulûlüllah Fî târihi’1-muharremi selâse ve semânîne ve seb’a mayeh Velev necâ mine’lmenûni ahedün necâ’n-nebiyyü’ 1-Hâşimiyyü Ahmed hibâb (habbâb-ı) (?) hâzihi’l- ‘imâreti merhûm mağfûrMa’sûm sa’îd şehîd hâfız ü kelâmüllah Hacı Lütfullah bin Emîr muhterem mükerrem Emirzâ bin Hüseyin Bey vehavâhirân -ı merhûm mezkûr merhûmât mağfurât sa’îdât şehîdât hâfizâtKelâmüllah paşa ve İlalmış paşa ve Havând (Hant)Hâtûn ve sultan ce’alehüllahü fî bahbûheti’l-cenneti (?) çün hükm-i RabbânîTârih-i Tâ’ûn der resîd hime der Bey (himederin) (?) lahza bicivâr-ı Hakk.Pibustend peder ve mâder hûn del ez dîde bârânîdend ve çûn müddet-i medîde mâtemdâşdend ve râhat-ı dünya cümle kezâştend ammâ hûrEndişend ki dünya denî fenâ est her tahti râb i-tahtihi tâbûtî bedel kendHer şahsı azîz re’l-bâs küllü men ‘aleyhâ fan pûşând her sâhib-iZevk râ şarâb küllü nefsin zâikatü’l-mevt bi haşând bifürûze noksân zâdândVe tarîk-i teslîm-i nass dîd ve dânstend ki hükm-ü Hüdâ-yı “azze ve celle cez’ünBi seyyâri kerden veya sabûrî nemûden rücû’ netvând bûd her ki re’l-bâs-ı hayat pûşânîdendkâs-ı memât-ı nûşânîdend.”

Kitabeden türbenin, H. Muharrem 783/M. Mart 1381’de inşa edildiği anlaşılmaktadır. Türbeyi kitabesine göre tarihleyen H. G. Danışman, türbenin Candaroğullan veya İsfendiyaroğullarına bağlı bir yerel yönetici tarafındanyaptırıldığına işaret ederek, yapının “yöresel beylik mimari tarzını yansıttığını” belirtmektedir. Emirza Bey bu yıllardaBafra mıntıkasına hâkim olan yerel bir beydir. Türbenin Emirza Bey’in ölümü üzerine 1381’de inşa edildiğini, daha sonra vefat eden yakınlarının da türbeye defnedildiğini kabul etmek mümkündür.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarlalarla çevrili etrafı açık, düz bir alanda bulunan türbe içten üçgenlerle geçilen iç yüzü hafif kavisli bir kubbe, dıştan sivri konik bir külahla örtülü, kare şeklinde basit bir mekân düzenine sahiptir. Girişinbulunduğu güney cephede bir kapı, diğer cephelerde birer pencere yer alır. Büyük ölçüde moloz taş malzemeyle inşa edilen yapının, duvar köşeleriyle kapı ve pencere çevreliklerinde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Yer yerduvarların çatlamasına sebep olan ağaç ve çalılıklar, üst örtünün görülmesine büyük ölçüde engel olmaktadır.Sağlam ve bitkilerin istilasından kurtulabilmiş küçük bir kesimde, alaturka kiremitler görülmektedir.Türbenin kapı açıklığı, sivri kemer şeklinde kesilen tek parça blok kesme taşla kapatılmıştır. Üstüne inşa kitabesiyerleştirilen kapının çevreliğinde, düzgün kesme taş kullanılmıştır. Kaçak define kazılarıyla türbe içerisindekisandukalar büyük ölçüde talan edilmiştir. Vaktiyle içinde on yedi sanduka, dışında ise üç mezar bulunurken bugüniçindeki sandukaların büyük bir kısmı yerlerinden edilmiş, bazıları kırılmış, ikisi de pencereden dışarı atılmış olarak,duvar dibinde bulunmaktadır. Türbenin dışındaki bahçede bulunduğu belirtilen üç mezardan ise eser kalmamıştır.Türbenin içinde bugün, bir kısmı kırılmış halde on beş kadar mermer ve kalker taşından yapılmış sanduka sayılabilmektedir. Z. Oral’ın sandukalardan tespit ettiği üzere, türbede gömülü şahısların isimleri ve ölüm tarihleriniplândaki sanduka numaralarına göre şöylece sıralayabiliriz: 2- Emirza Bey kızı Hant Hatun (H. Recep 782 / M. 1380),3- Emirza Bey kızı Sultan Hatun (H. Recep 782 / M.1380), 4- Emirza Bey kızı İlalmış Hatun (H. Şaban 782 / M.1380),5- Emirza Bey oğlu Hacı Lütfullah (H. Şa’ban 782 / M.1380), 6- Emirza Bey kızı Paşa (H. Şa’ban 782 / M.1380), 7-Mehmet Kızı Giçi Hatun (H. Recep 782 / M.1380), 9- Hüseyin oğlu Ahmed (H. 814 / M. 1411-12), 10- Emirza Bey (AliBeyoğlu Hüseyin Bey oğlu Emirza Bey), 11- Ali Bey kızı Şeref Hatun (H.799 / M.1396-97), 12- Hüseyin oğlu Resul, 14-Gazi oğlu Seyyid (H. 814 / M.1411-12), 15- Sultan Baht Hatun (H.814 / M.1411-12), 16- Sultan Hant Hatun (H.814 /M.1411-12)Z. Oral, 1 numaralı sandukanın baş ve ayakucu şahidelerinin o tarihte mevcut olmadığını, diğer kesimlerde yazı vetarih bulunmadığını, 8 nolu sandukada yazı olmadığını, 10 numaralı Emirza Bey’in sandukasında tarih görmediğini,12 numaralı Hüseyin oğlu Resul’ün sandukasında ölüm tarihinin silindiğini, 13 numaralı sandukada tarih ve isimgörülmediğini, 15 numaralı sandukada yazı bulunmadığını belirtmektedir. Sandukalarda ölümle ilgili veciz sözler,dualar, kelime-i tevhid, ayet-i kerimeler (Ayete’ 1-Kürsî ve ölümle ilgili ayetler) yazıldığı anlaşılmaktadır. Yine Z.Oral’ın tespitine göre avludaki kabirlerde, Mehmed oğlu Gazi (H. 872 / M. 1467-68), Şadi oğlu Hızır (H. 782/M. 1380-8), Şadi oğlu Eylük (ölüm tarihi yok) isimleri görülmektedir.

Şeyh Ören – Samsun

Şeyh Ören

Bafra’ya 7 km kuzey doğusunda bulunan Şeyh Ören Köy yolu yanında bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Ören Türbesi ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte orijinali ahşap olan Türbe; son yıllarda betonarmeolarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı Shıngle döşeli olup dışı ve içi sıva üstü boyadır. İçerisinde kabir üstü sanduka mevcuttur.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Ören Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Anadolu’da İslamiyet’i yaymak için mücadele eden İslam âlimlerinden olduğu tahmin edilmektedir.Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmakumuduyla ziyaret edilmektedir. Özellikle karın ağrısı çeken, basık yürüyemeyen çocuklar ile çocuğu olmayan kadınlar türbeyi ziyaret etmekte Allah’tan (c.c) Şeyh Ören hatırına şifa ummaktadırlar.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Şeyh Ulaş – Samsun

Şeyh Ulaş Samsun

Bafra’ya 12 kilometre güneyinde bulunmaktadır. Burada yatan ve Şeyh Ulaş adıyla bilinen zatın ismine binaen bulunduğu Köye aynı ad verilmiştir

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Ulaş” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihihakkında kesin bilgi edinilememektedir. Mahallinden edinilen bilgilere göre ise 1485 tarihli Osmanlı arşivlerindetürbede medfun olan Şeyh Ulaş’ın bölgede tekkesinin bulunduğunun yazdığı söylenmektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe son yıllarda betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı betonarme olup içi ve dışı sıvalıdır. İçerisinde Türbeye ait sanduka bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Ulaş hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Mahallinden edinilen rivayetlerde Şeyh Ulaş’a ait tekke ve zaviyesinde yolculara, fakir vekimsesizlere yemek ve erzak yardımında bulunduğu, Osmanlı İmparatorluğu’nun da Şeyh Ulaş’ın bu hizmetine karşılık zaviyeyi vergiden muaf tuttuğu ve nakdi destekte bulunduğu anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaretedilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Avuncu Türbesi

Bafra’ya 16 kilometre kuzeyinde bulunan Sahilkent Köyü’nde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Avuncu Türbesi ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; son yıllarda 2 bölmeli betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı kiremit döşeli olup dışı seramik kaplı, içi sıva üstü boyadır. İçerisinde sanduka bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Avuncu Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Paşa Şeyh – Samsun

Paşa Şeyh

Bafra’ya 27 kilometre güney batısında bulunmaktadır. Burada yatan Paşa Şeyh adıyla bilinen zatınismine binaen bulunduğu köye aynı ad verilmiştir

TARİHÇE: Halk arasında “Paşa Şeyh” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihihakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü çivisiz ahşap yapı tarzında sekizgen tarzında yapılmış olup, çatısıkiremit ile kaplanmıştır. Türbeye ait sanduka ise tahtadandır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Paşa Şeyh hakkında çeşitli rivayetleranlatılmaktadır. Anadolu’da İslamiyet’i yaymak için mücadele eden İslam âlimi komutanlardan olduğu tahminedilmektedir. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izniile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Emir Efendi -Samsun

Emir Efendi 1

Bafra’nın merkezinde olup, ilçenin doğu yakasında bulunmaktadır. Burada yatan ve Emir Efendi adıylabilinen zatın ismine binaen bulunduğu mahalleye aynı ad verilmiştir.

TARİHÇE: Halk arasında “Emir Efendi” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında kesin bilgi edinilememektedir. Mahallinden edinilen bilgilere göre burada yatan zatın 1878’li yıllarda Bafra’da önemli hizmetlerde bulunmuş ve ilk belediyeciliğin kurulmasına teşebbüs etmiş bir kişi olarak anlatılmaktadır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; 1995 yılında Ayşe – Adem BİRCAN çiftitarafından betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı betonarme olup içi ve dışı çini kaplıdır. İçerisinde 2 kabirbulunan Türbeye ait sandukalar ise çini üstü ahşaptan yapılmıştır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Emir Efendi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Battâl Seyyid Hacı Hüseyin Paşa

Battâl Seyyid Hacı Hüseyin Paşa

Bafra İlçesinin merkezi cami mahallesindeki Büyük Camii haziresi’nde bulunmaktadır

TARİHÇE: Daha önce hac kafilesinin başkanı ve Mısır-Kahire ordu komutanı ve Trabzon’a vali olup hâlâ Erzurum valisi ve Canik sancağı vergi memuru iken Allah’ın emri ile ahirete göç eden Allah’ın rahmetine kavuşmuş ve günahlarının bağışlanmasına dua edilen Allah’ın merhametine muhtaç mekânı cennet olan Vezir Battâl Seyyid Hacı Hüseyin Paşa Hazretlerinin ruhu için Allah rızası için Fatiha. Sene (H. Şaban 1215, M. Aralık 1800)”

MİMARİ ÖZELLİKLERİ Türbe; Vezir Hüseyin Paşa’ya ait mezar, şahideli üstü açık lahit formundadır.Başlık kısmını, kallavi tipli bir kavuğun oluşturduğu başucu şahidesinin dış yüzeyindeki alınlık ve kaide kısmında,bitkisel karakterli ve nesnel süsleme görülür.Şahidenin, kaideye birleştiği kısımda olması gereken kenarlıkları kırıktır.İç yüzeyi oval olan ayakucu şahidesinin dış yüzeyinde ve kaide kısmında yine bitkisel ve nesnel süsleme görülür.Şahidenin kaideye birleştiği kısmındaki kenarlıklardan doğudaki kırıktır.Lahdin kuzeydeki ve güneydeki cephelerinde simetrik,nesnel ve bitkisel karakterli süslemeler yer alır.Lahit, kendi ölçülerinden yaklaşık 20 cm. dışa taşan dikdörtgen bir platforma yerleştirilmiştir.Başucu şahidesinde, boyun kısmına doğru yönelmiş stilize bir yaprak işlenmiştir.Bu yaprağın alt kısmından başlayan ve şahide kenarlarına kıvrılan stilize yaprak parçacıkları, kitabenin üst kısmındaki süslemeyi tamamlamaktadır.Başucu şahidesinde asıl süsleme şahidenin kaidesinde görülür.Kaidenin üst kısmında yer alan ve bir dizi halinde sıralanan stilize çiçekler, ince silmelerle konturlanmıştır.Dizi halindeki bu çiçekler lahit kenarlarını boydan boya dolanmaktadır. Kaidenin kenarları, silmeli ve boğumlu ikisütunceyle sınırlandırılmıştır.Bu sütunceler altta silmeli ve yivli ortada katlı silmeli, üstte stilize çiçekli ve tepede, kaidenin üst kısmında görülen süslemenin devamı olacak şekilde dizayn edilmiştir.Şahide yüzeyine ise, ortasında ve uçlarında stilize yaprakların görüldüğü büyük bir rozet işlenmiştir.Üst kısmında, kat kat ve boğumlu bir tepeliğin yer aldığı ayakucu şahidesinin dış yüzeyinde, alt ve üstte kartuşlanan stilize çiçek ve yaprak motifleri görülür.Şahidenin kaide kısmındaki süsleme, baş ucu şahidesinin kaide kısmındaki süslemeyle simetriktir.Lahit yüzeylerini, kaidelerdeki sütuncelere simetrik 4 sütunce, eşit üç parçaya bölmüştür.Bu bölümlerdeki natürmort karakterli süslemeler, ortasında tabak içinde meyvelerin yer aldığı rozetler şeklindedir.Sağ ve soldaki kâse içinde üzüm, ortadaki kâse içinde ise armut meyvesi görülür.Rozetlerin tepesi, sütuncelerin üst kısmında olduğu gibi yüzeyde hafif taşkın durmaktadır.Lahit yüzeylerindeki süslemeler simetrik olup barok karakter göstermektedir.Şahide kaideleri ve lahit yüzeyleri ayrıca demir rabıtalarla birbirine bağlanmıştır.

RİVAYET: Daha önce hac kafilesinin başkanı ve Mısır-Kahire ordu komutanı ve Trabzon ,Erzurum valisi ve Caniksancağı vergi memuru iken Allah’ın emri ile ahirete göç eder.Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Battâl Seyyid Hacı Hüseyin Paşa Hazretlerinin Türbesihakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbe; halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hastaolanlar içinde şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir. Hasta olarak genellikle ruh hastaları olanlar ziyaretetmekte ve türbede medfun bulunan Battâl Seyyid Hacı Hüseyin Paşa hatırına Allah’tan (c.c) şifa ummaktadır.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Şeyh Mahmud – Samsun

Şeyh Mahmud - Samsun

Bafra’ya 20 kilometre güneyinde bulunan İkiz Pınar Beldesinin merkez mahallesi olan TekkeMahallesinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: : Halk arasında “Şeyh Mahmud” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: : Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; orijinali sekizgen ahşap iken 1994 yılında betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı kubbeli olup dışı çini kaplı, içi sıva üstü boyadır. İçerisinde 3 kabir bulunan Türbeye ait sanduka ise mermer üstü ahşaptan yapılmıştır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Mahmud hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Nakşibendi şeyhi olan Şeyh Mahmud’un türbesine halk tarafından büyük önem verilmektedir.Türbenin içerisinde geyik boynuzları bulunmaktadır. Mahallinden edinilen bilgilere göre köy halkı köye camiyaptırmaya karar verir. Caminin malzemelerini köyün diğer ucuna cami yapılacak yere koyarlar. Ancak camiye aitmalzemeler geyikler tarafından gece yarısı türbenin yanına getirilir. Bunu gören yöre halkı önce ne olduğunuanlamaz. Tekrar malzemeleri cami yapılacak yere götürürler. Ancak geyikler gece yarısı tekrar malzemeleri türbeninyanına taşırlar. Bunun üzerine bir araya gelen köylüler camiyi türbenin yanına yapmaya karar verirler. Sekizgenşekilde Ahşaptan olan türbeyi de yıkarak yerine aynı şekilde sekizgen betonarme bir türbe yaparlar. Türbedekimezarları ise mermer ile kaplarlar. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmaktadırlar. Çocuğuolmayanlar da türbeyi ziyaret etmekte Allah’ın (c.c) izni ile evlat sahibi olmayı dilemektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Hızır Bey – Samsun

Hızır Bey - Samsun 1

Bafra’nın 4 kilometre batısında bulunan Çetinkaya Beldesi’ne bağlı Kümbet Tepe mevkiinde Bafra’yatakriben 3 km mesafede bulunmaktadır.

TARİHÇESİ: Halk arasında “Hızır Bey” adıyla da anılan türbeye ait içinde ve yakınlarında bir mezar veya kitabe bulunmamakla birlikte vaktiyle içinde bir mezar bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarihi kaynaklarda Hızır Bey hakkında bilinenler de oldukça sınırlıdır. Çeşitli tarihi kaynaklarda 1411 veya 17’den önce Bafra’yı eline geçiren Candaroğluİsfendiyar Bey’in, şehri, oğlu Hızır Bey’e verdiği bildirilmektedir. Türbenin Hızır Bey adıyla anılmasına bakılarak,Candaroğlu Hızır Bey’e ait olabileceği ve 70-80 m. kadar güneydoğusunda, aynı adla anılan, kitabesiz ve kısmenharap bir hamamla birlikte, Hızır Bey’in Bafra’ya hâkim olduğunu bildiğimiz 1411-1420 arasında, kendisi tarafındanyaptırılmış olabileceği düşünülebilir.

MİMARİ ÖZELLİĞİ: Türbe uzaklardan görülebilecek şekilde, küçük bir tepe üzerinde bulunmaktadır. 7.60 x 7.60 mölçülerindeki türbe, üçgenlerle geçilen tek kubbeyle örtülü, kare şeklinde tek bir mekândan oluşmaktadır. 0.90 m.kalınlığındaki duvarlarda kuzeyde bir kapı, doğu ve güneyde birer pencere açılmıştır. Dikdörtgen şeklindeki kapı vepencere açıklıklarının etrafı tahrip olmuştur. İçindeki mezar, tamamen yok olmuş, kapı ve pencere çevrelikleri tahripedilmiş, batıda daha fazla olmak üzere, duvar yüzeyleri kısmen tahrip olmuş, kubbe kaplaması dökülerek ortasındada küçük bir delik açılmıştır. Türbenin içinde de dışında olduğu gibi hiçbir süs unsuru yoktur. Orijinal döşemeseviyesi kaçak define kazılarıyla tahrip olduğundan, döşemenin cinsi belli değildir. Bugün toprak zeminde sandukaveya benzeri bir kalıntı mevcut değildir. Türbeye 100 m. uzaklıkta aynı tarihte teknikle yapılmış bir de hamam mevcuttur.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Hızır Bey Türbesi hakkında çeşitli rivayetleranlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)