İbn Hasancık

Çanakkale – Gelibolu’da ;İbni Hasancık sokakla ibni hasancık 2 sokağının kesiştiği yerde köşe başındadır. Camii kebir den aşağıya doğru inen yokuş üzerinde

Camii kebir mahallesi Kale bayırı inişinde İbni hasancık sokakta bulunmaktadır.  Civarında  cami ve mescidi bulunması gerekirken bugun sadece kabri ve önünde suyu akmayan çeşmesi kalmıştır.

 

Piri Baba – Çanakkale

Çanakkale – Gelibolu’da Gaziosmanpaşa camii nin giriş kapısının karşı sırasında

Gelibolu’nun büyük camii diye anılan Gazi Süleyman Paşa camii nin karşısında mezarı bulunan Piri baba Gelibolu’nun fethine katılarak şehrin fethinde büyük gayretleri geçen Alperen Dervişlerindendir. Fethi sırasında askere manevi şevk ve heyecan vererek onları çoştururmuş. Şu an ki kabrinin bulunduğu yerde bir çok şehidin yattığı kaydedilir.

 

Bayraklı Baba – Çanakkale

Çanakkale – Gelibolu Merkezde hallacı Mansur makamının hemen ilerisinde hamzaköye bakan yamactadır.Gelibolu da kime sorsanız bilir Bayraklı babayı.

Asıl adının Karacabey olduğunu, Osmanlı ordusunda bayraktarlık yaptığı bu kutsal vazifeyi yaparken de şehit olduğu bilinmektedir.(H 813 / M 1411) Karacabey, Fetih sırasında Gelibolu’nun kuzey kapısından şehre girmeye çalışan ordumuzun saflarında yine bayrakla beraber savaşa katılıyor.Vuruşurken birkaç arkadaşıyla birlikte düşman tarafından sarılır.Kimisi şehit, kimisi tutsak olunca Karacabey de bayrağı ile birlikte esir veya şehit olma durumuyla karşılaşır.Bayrağın düşman eline geçme durumunu görünce çılgın bir uygulamaya girişir.

Bayrağı küçük parçalara ayırarak yutmaya başlar ve yutar.sonrada düşmanın üzerine saldırır. Yaralı olarak arkadaşları tarafında bulunduğunda bayrağı ne yaptığı sorulur.bayrağı düşmana kaptırmamak için yaptığı çılgın uygulamayı anlatır.Bazı arkadaşlarının bunun gerçek olamayacağını ima etmesi üzerine keskin palasıyla karnını yırtar ve yuttuğu bayrak parçalarının kanlarla birlikte ortaya çıktığı görülür.Gerçeğin ortaya çıkmasıyla son sözlerini söyler;” benim mezarımdan hiç bir zaman bayrak eksik etmeyin”. İşte o gün bu gündür türbesinden bayrak eksik olmaz.

Diğer bir rivayete göre de; Osmanlı donanmasında bayraktarlık yapan Karacabey, Marmara da yassıada açıklarında Bizans donanmasıyla yapılan bir savaşta elinde sancağı ile birlikte şehit düşmüştür.Donanmanın merkezi olan Gelibolu de sahile yakın bu yamaca gömülmüş, vasiyeti üzerine üzerine mezarı bayraklarla donatılmıştır.

Mezarının sağ tarafında Bolayır da yatan Gazi süleyman paşanın mezarında olduğu gibi eski Türk geleneklerinden olan atının mezarı bulunmaktadır.Sağ tarafında ise Onunla birlikte şehit olmuş Horosan erlerinden bir şehidimiz yatar.

Çoban Dede

Adana – Çukurova ilçesinde Turgut Özal Bulvarının arka tarafında yer alır.

Çukurova velilerinden Kütüklü köyü yakınlarında kabri bulunan Abdülcabbar dede’nin kardeşi olarak bilinmektedir. Dördüncü Murat Han Bağdat seferine giderken 1638 yılında Misis’e bağlı Havraniye köyünde konaklamış ve Abdülcabbar dede ile görüşerek bir müddet sohbet edip duasını almıştır.

Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Çoban dede’nin 17.yy. da yaşadığı tahmin edilmektedir. O tarihlerde şimdiki Seyhan barajının bulunduğu araziye hakim bir tepede mezarı bulunan Çoban Dede’nin veli bir zat olduğu barajın yapıldığı yıllarda anlaşılmıştır.

Yıllar önce şu an Çoban Dede’nin kabrinin bulunduğu alan çalılık bir araziden ibaretmiş. Oradaki çakılları almak için harfiyat çalışmasına başlanınca, dozerin kepçesi kabrin olduğu kısımda kırılmış bu defalarca tekrarlanmasına rağmen bir türlü sonuca ulaşılamamış.Bu harikulade olaylar burada yatan zatın velilerden olduğuna delil sayılarak kabrin üzerine türbe yapılmıştır.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığının çalışmaları ile türbe ve etrafı düzenlenmiş, ziyarete gelen insanlarımızın ibadetlerini yapabilmeleri için abdesthane ve mescid yaptırılmıştır.