Ulu camii ve Ulu Camii Türbesi

Adana – Seyhan İlçesi Ulu camii mahallesindeki Ulu camii’nin içerisinde

Ramazanoğlu büyüklerinin kabirlerinin bulunduğu Ulu camii Türbesi hakkında Adana Kültür Varlıklı Envanterinde şu bilgiler yer alır ; Camiye bitişik yapıldığı halde onunla organik bir bütünlük arz etmeyen türbe, Selçuklu türbelerinin birçoğunun aksine camiin eklentisi halinde, harimin doğusunda yapılmıştır. Eser, 5,50 x 6,10 m. ebatında bir saha kaplamaktadır. Türbe, üzeri kubbeyle örtülü, içinde sandukaların bulunduğu bir üst mekanla kuzeyde bir mihrabiyesi bulunan ve çapraz tonozla örtülmüş olan bir giriş bölümünden meydana gelmektedir. Bu giriş kısmı, bir ara kapıyla harime, bir kapıyla da türbeye bağlanmaktadır. Doğu duvarında ise bir pencere yer almaktadır.

Daha kuzeyde mukarnas başlıklı dört sütun üzerine inşa edilen sundurma, beşik tonozun yan çapraz tonozla dikine kesilmesiyle hasıl olan ahşap bir örtüyle kaplanmıştır. Türbenin altındaki beşik tonozlu mumyalığa buradaki orta kemerin altından başlayan 100 cm. enindeki bir merdivenle inilmektedir. Burası daima kapalı tutulan bir kapakla muhafaza altına alınmıştr.

Ulu Cami Türbesi‘nin harimdeki mihrap önü kubbesine benzer bir şekilde yapılan çokgen kasnaklı ve üçgen intikalli sivri kubbesinin, oniki kenarının her birisine revzen (renkli cam) pencere konulmuş olup, mihrap önü kubbesinin aksine siyah taşa yer verilmemiştir.

Harim duvarı ile aynı kalınlıkta olan (1,10 m.) türbe duvarları, sarımtırak taşlarla yapılması sebebiyle harimin kıble duvarından farklıdır. Keza birincisinin aksine ortaları kaba, etrafı ince yontulmuş taşlarla değil de, tamamı ince yontulmuş taşlarla yapılması sebebiyle de farklılık göstermektedir. Bu husus türbe ile harimin 3-5 yıl gibi bir arayla yapıldığını göstermesi bakımından önemlidir.

Türbenin duvarları içten yan yüksekliğe kadar Osmanlı klasik üslubun en kaliteli İznik işi çinileriyle bezenmiştir.  Türbedeki üç sandukanın da çinilerle kaplı olduğunu ve eskiden türbenin içinde çok sayıda pirinç şamdanların bulunduğu halde şimdi bunlardan hiçbirinin mevcut olmadığını, eserin 1977 yılındaki tamirinden sonra yerine konulmadığını söylemekle yetineceğiz. Keza kıble duvarındaki iki tane sancağın madeni alemleri de kaybolmuştur.
Kitabesi:
Türbede, hepsi de Ramazanoğulları ailesine mensup üç adet çini kaplamalı sanduka bulunmakta olup bunların baş uçlarına sülüs hatla kitabe yazılmıştır.
I– Kıbleden itibaren birinci sanduka, camiin ilk banisi Halil Bey’e ait olup sülüs kitabesi şu şekildedir:
1- Haza
2- Merkadu-şerifu’l- merhumu’l-mağfur
3- El-muhtac ila rahmetillahi el- melikü’l- mağafur el-Emîr Halil
4-İbni’l-emir Davud ibni’l-emir İbrahimi’ş-Şerif ibni Ramazan aleyhim rahmeti ve’r-rıdvan.
5- Kad intekale min dari’l-fenai ila dari’l-bekai fi evaiil-i cumadii’l-üla min şuhüri sene sitte ve aşare ve tıs’amie.
Türkçesi:
Bu, affedicilerin Meliki olan Allah’ın rahmetine muhtaç, günahları bağışlanmış merhum, şerefli Ramazanoğlu emin meşhur ibrahim Bey ‘in oğlu Davud Bey’in oğlu Halil Bey’in mekandır. Allah’ın rahmeti ve rızası üzerine olsun. 916 senesinin Cemaziyüleuvel ayının başlarında Fena aleminden Beka alemine göç etti. (Ağustos 1510)
II– Ortadaki sanduka Piri Paşa’nın oğlu Muhammed Şah’a aittir ve kitabesi şu şekildedir.
1- Haza merkadi şerifu.
2- Muhammed Şah ibni Piri Paşa ibni’l-Emir Halil
3- İbni’l-Emir Davud ibni’l-Emir İbrahim el-meşhur bi-ibni Ramazan
4- Kad intekale fi evasiti zil kadeti min şuhuris ene erbaine ve tis’amie (1541 yılı Mayıs sonu)
Türkçesi ;
Bu 940 senesinin Zilkade ayının ortalarında vefat edeb Ramazanoğlu İbrahim’in oğlu Davud’un oğlu emir Halil’in oğlu Pirir Paşa’nın oğlu Muhammed Şah’ın mezar-ı şerifidir.
III– Piri Paşa’nın diğer oğlu Mustafa Bey’in sandukası ise üç sandukanın en kuzeyinde olup diğerleri gibi sülüs hatla yazılı kitabesi şöyledir;
1- Haza merkadu şerifu
2- Mustafa bin Piri Paşa ibni’l Emir Halil
3- İbni’l Emir Davud İbni’l Emir İbrahim el meşhur bi İbni Ramazan
4- Kad intikale fi evaili Rebiil ahir min şuhuri sene tis’a ve hamsine ve tis’amie (H. 959/M. 1552 yılı Mart sonu)
Türkçe ; Bu mezar-ı şerif Ramazanoğlu meşhur İbrahim Bey’in oğlu davud Bey’in oğlu Halil Bey’in oğlu Piri Paşa’nın oğlu Mustafa’nın mezarıdır. 959 senesinin Rebiulahir ayının başlarında ahirete intikal etti.

 

Ramazanoğlu Türbesi

Ramazanoğlu Türbesi ; Adana – Merkez’de Ulu camii arkasındaki Ziya Paşa parkında

Ramazanoğlu Türbesi hakkında Adana Kültür Varlıklı Envanterinde şu bilgiler yer alır ; Eserin inşa tarihini gösteren herhangi bir kitabe mevcut değildir. Bununla birlikte, kemerlerinin ve kilit taşlarındaki rozetlerin üslubundan eseri 17. yüzyıl sonları ile 18. yüzyılın başlarına tarihlendirebiliriz. Ayrıca 1760 yılına ait bir kayıtta Şeyh Osman Medresesi’nin yeri tarif edilirken Ramazanoğlu Türbesi’ne atıfta bulunulması da, bu türbenin o zaman mevcut olduğunu ortaya koymaktadır.

Yerden 0,80 m. kadar yükseltilmiş taş bir oturtmalık üzerine her kenarı yaklaşık 3,00 m. olan sekizgen bir plan üzerine tamamen iyi cins beyaz taşlarla inşa edilmiştir. Türbe, zengin profilli ayaklar üzerine oturan penci kemerlerden ibaret sekizgen bir çardak şeklinde olup, onu miğfer benzeri hafif sivri uçlu kubbe taçlandırmaktadır. Kemer köşelerinde kubbeye geçiş için pandantiflerden yararlanılmıştır. Kemer gözleri oylumunca madeni şebekelerle kaplanmak suretiyle içerisi muhafaza altına alınmış, giriş çıkışlar için yalnızca doğuda sade bir kapıya yer verilmiştir. Eserde tezyinat olarak söyleyebileceğimiz yegane unsur, kilit taşlarındaki rozederdir.

Türbenin içinde halen yedisi büyük, bir tanesi çocuk olmak üzere sekiz tane lahit bulunmaktadır. Bu sandukalar, cami ile bütünlük arz eden diğer türbedeki sandukaların aksine çok sadedir. Hatta hiçbirinde yazı bile mevcut değildir. Bu durum, beyliği kaybeden Ramazanoğlu ailesinin statüsüyle ilgili olmalıdır.

Ramazanoğlu Türbesi’nin kimin tarafından yapıldığı belli değil. Fakat eserin hem adı hem de bulunduğu yerin Ramazanoğulları külliyesinin ve eserlerinin en kesif olduğu bir yerde konuşlanması, eserin Ramazanoğlu ailesinden biri tarafından yaptırıldığını işaret etmektedir.