Aynalı çeşme sokak ile İnönü caddesinin tam kesiştiği yerde
Osmanlı’dan Cumhuriyete, Cumhuriyetten bu güne Çanakkale’de, halkın koyduğu mahalle adlarından birisi; Arslanca Mahallesidir.Kentin tarihi alanlarından birisi olan ve halkın dilinde olduğu kadar bir çok resmi kayıt ve belgede de adı geçen Arslanca Mahallesi, Arslanca dede’den adını almaktadır. Arslanca Dede sevilen ve sayılan bir Çanakkale şahsiyetidir.Vefatıyla birlikte mezarı şimdiki Arslanca Mahallesine yapılmıştır.
Çanakkale – Gelibolu’da Alaaddin mezarlığındadır.Mezarlığın girişinden sağ tarafa doğru 100 metre yürüyoruz sol tarafta yola yakındır.İstanbuldan gelenler için Gelibolu şehir merkezine dönüşten sonra ilk ışıklardan (gaffar baba türbesi) sola dönüyoruz. Yolun sol tarafında kalıyor.
Gelibolu’nun Alaettin Mahallesi ile Şehir Mezarlığı olan Alaattin Kalfa Mezarlığı’na adını veren kişidir. Bir din adamıdır. Mezarı kendi adını taşıyan bu mezarlığın içindedir. Mezarı yakın zamanlara kadar çokça ziyaret edilen ve adaklar adanan bir mezardı. Eskiden çocuğu olmayan kadınlar, küçük salıncaklar yaparlar ve içine bezlere sarılı bebekler koyarak mezarının başucundaki ağaca asıp dilekte bulunurlarmış.
Alaaddin Kalfa Mezarlığındaki mezar taşlarının tamamı günümüze ulaşmış olmamakla birlikte burası, hem Gelibolu’nun en büyük ve eski mezarlığı olması hem de buraya ilçe merkezindeki muhtelif tarihi mezarlıklardan zaman içinde değişik sebeplerle mezar taşlarının nakledilmesi dolayısıyla son derece büyük bir öneme sahiptir176. Bu mezarlıktaki mezar taşları en büyüğünden en küçüğüne şekli, süslemesi, yazısı ve başlıklarının çeşitliliği ile sanat tarihi açısından çok müstesna örnekler olmalarının yanı sıra içerikleri bakımından da ilçenin sosyal tarihini aydınlatacak çok önemli ipuçları sunmaktadır. 2004 yılında burada yapılan belgeleme çalışmaları neticesinde elde edilen verileri, sosyal hayat açısından değerlendirdiğimizde nüfus yapısına dair konularda, ilçede yaşayanların hangi mesleklere, hangi ailelere, hangi sosyal, tasavvufi vs. zümrelere mensup oldukları, ölüm sebepleri, hangi yaşlarda öldükleri gibi bilgileri elde edebiliyoruz. Kitabelerde geçen meslek isimlerine örnek olmak üzere “kalyoncu, yelkenci, donanma kapdanı, berber, kasap, debbağ, şalgamcı, pestilci, penbeci (pamukçu), telgraf çavuşu, zabtiye katibi, muhasebeci, muvakkit, müderris, ebe” zikredilebilir.
Yazıcızade Camii Haziresinde beş, Cerrah Hüseyin Camii Haziresinde bir, Zadeler Mezarlığında 10, Yürekli Baba üç, Kalender Baba dört, Bahşızade Sultan dört, Tekke Mezarlığı 14, Çilehane dokuz, Eski Zaviye Mezarlığı dört, Seyyidler Halveti Mezarlığı iki, Halveti Tekkesi Mezarlığı iki, Bayraklı Baba 13, Veli Ağa Mezarlığı beş, Kadı Mustafa Mezarı üç, Çitlembik Mezarlığı iki kabir yer almaktadır.
İlçede 16 hazirenin dışında müstakil mezarlar da bulunmakta olup bunlardan biri Gelibolu’da iki mescit yaptırmış olan Has Ahmed Beye aittir. Gelibolu’da bir mescid yaptırmış alan Hoca Hamza’nın mescid binası günümüze ulaşmamışsa da kitabesi bugün Azaplar Namazgahının minber kapısı üzerine konulmuştur. Diğer önemli bir mezar da Vezir-i A’zam Mehmed Paşa’ya aittir
Çanakkale – Gelibolu’da Kul Hızır ı sokağında Kul hızır ın kabrini geçtikten hemen sonra yol üzerinde sağda yer alır
Bacıyan-ı Rum olarak bilinen kadın dervişlerden olup; Osmanlının şehre ilk yerleşimnde buralara gelerek kadınların manevi ilmlerle yetişmesine hizmet ederek, maneviyat önderi olmuş dervişan gruptandır.
Çanakkale – Gelibolu’da hamzakoyunda sinanpaşa türbesi yakında yol üzerindedir
Kaptan-ı Derya Ali Baba’nın kabri Hamzakoy’unda Sinan Paşa türbesi yakınında yol üzerindedir. Kitabesine göre 1357 yılında oğlu Demirtaş Paşa tarafından yaptırılmıştır. Asıl adı Emir Ali olan bu denizci kişi İmralı Adası’nın fatihidir. Osmanlı İmparatorluğunun II. Amiralidir. Sultan Orhan Gazi ile evlenen Bizans imparatorunun kızı Teodora’yı gemileri ile Bizans’tan alan amiraldir175. Gelibolu’nun fethinde bulunmuş ve o zamanki adı Aya Yorgi Kilisesi olan Büyük Cami civarındaki kanlı savaşta şehit olmuştur.
Türbe penceresi üzerinde ”Kaptan-ı Derya Ali Baba Türbesi” H. 758 yazmaktadır. Bu tarih aynı zamanda Gelibolu’nun fethi tarihidir. Mezarı üzerindeki çapa resimlerinden denizci olduğu anlaşılmaktadır. İmralı adasının fatihi olduğu, bu yüzden fethettiği adaya onun adının verilerek İmralı adası denmiştir. Evliya Çelebi Gelibolu ziyaretinde ondan ”Alemdar Ali baba ” diye söz eder.
Kendisi Türk denizcileri tarafından büyük bir denizci olarak kabul edildiğinden, yakın zamana kadar Gelibolu önünden geçerken çalan sirenleriyle kendisini selamlayarak geçiyorlardı.
İstanbul tarafından gelip feribota doğru giderken ilk trafik ışıklarında yolun solundadır
Gaffar Dede, Osmanlı dönemi derviş erenlerindendir.Gelibolu’nun fethinden sonra o bölgede kurduğu tekkesinden Gelibolu’ya gelen yolcuları kendi misafiri gibi ağırlayıp , yolcu eden bir fani idi. Yola çıkacak kervanlar O’nun duasını almadan yola çıkmazlardı.
Çanakkale – Gelibolu’da Yazıcızade camini geçtikten sonra general Dursun bak caddesine dönüyoruz. 100 mt ilerledikten sonra solda garipler çıkmazı sokağının başında.
Gelibolu’nun fethinde Gazi Süleyman Paşa’nın yanında bulunmuş yiğitliği, ve askere verdiği şevk ve gayretle ün salmış bir gazi alperenimizdir. Hicri 787 miladi 1384 yılında vefat etmiştir. Mezarı üzerindeki kitabe de ”innemen Süleyman ve İnnehu Bismillahirahmanirrahim iza tahyyen tğm fil-umur Feteumimin ehili kuburi fari dervişan ankebut kalender Fatih Kale Gelibolu Vatan asar merhum ve mağrur ruhu için el fatiha (H.787) yazmaktadır.
Çanakkale – Gelibolu’da Hallacı mansur türbesinin karşısından bayraklı baba ya doğru değilde şehit nuriye ak sokağa doğru gidiyoruz. sokağa girdikten sonra fener 2 sokağa doğru devam ediyoruz. Sokakta 50 mt yürüdükten sonra sol tarafta bir evin arka bahçesinde.( çevredeki kişilere soralım)
Hoca Hamza mahallesini adını veren kişidir. Yazıcızade çeşmesinin karşı tarafında Feneraltına doğru inen yerde mezarı bulunmaktadır. Mezarı tamir edilirken aslına uygunluğu bozulmuştur. tamirden önce kitabesinde şunlar yazmaktaydı ; Mebni hazel – mescidül şerif el mübareke el Abdülzaif el muhtaç ilellahi Teala Hoca Hamza el-emir fi şehri zilhiccesene fis’a ve semane mie el hicriyye H.809 M.1406. Mezarı bugün bakımsız bir halde bir Fener 2 sokakta bir evin bahçesindedir.
Fikirli Sİnan sokak no :19 yol üzerindedir.Hacı keçeci türbesini geçince sokağın soluna dönüyoruz 50 mt ileride
Gelibolu ilçesinin öenmli yatırlarındandır. Türbesinin karşısında kendi adıyla anılan çeşmesi vardır.Hayatı ile ilgli yazılı bir kaynak ne yazık ki yoktur.Halk aasında şöyle bir rivayet vardır,
Fikirli Sinan Gelibolu’nun zengin ve ağalarından biri olan ve şuanda kendi türbesinin yakınında bulunan Hacı keçeci’nin yanında hizmetkar olarak çalışmaktadır.Hac Mevsimi Hacı Keçeci hacca gider,ailesinin hizmetini Sinan’a bırakır. Fikirli Sinan bir gece rüyasında hacta bulunan ağasının canının helva istediğini görür. Ertesi sabah durumu hacının hanımına anlatır. O da bu kadar uzak yola helva nasıl gider.Fikirli sinan’ın canı helva istiyor diye düşünür.Bir tencere helva yapar.Fikirli sinan helva dolu tencereyi sıcağı sıcağına Hacı Keçeci’ye ulaştırır.Hacı bundan habersizdir.Çok sevdiği helvayı alır ve tencerenin kapağını açar, hala dumanı üzerindedir. Hacı bu duruma şaşırır ve fikirli Sinan’ın ermiş bir kişi olduğunu anlar.fikirli Sinan hactan döner ve boş tencereyi hacının hanımına verir. Ancak o bu durumdan habersizdir.
Bir müddet sonra fikirli Sinan hastalanır ve vefat eder. Hacı Keçeci hac dönüşünde kendisini karşılayan eş ve dostlarına Fikirli Sinan’ı sorar. Kendisinin öldüğü söylerler. Bunun üzerine ;’Ben Hacı değilim ,esas Hacı Fikirli Sinandır.’ der ve herkese helva olayını anlatır.
Gelibolu’da Camii kebir mahallesi Hacı kececi sokağı 28 nolu evin bahçesindedir. fikirli sinan sokağına giderken sağ tarafta yol kenarındadır.
Hacı Keçeci Türbesi , Camii kebir mahallesinde, Hacı keçeci sokağında bulunur. hakkında yazılı bir bilgi bulunmayan Hacı keçecinin ; Fikirli Sinanın ağası olduğu rivayet edilmektedir.
Türbenin ortasında büyük bir ağaç bulunmakta ve etrafı duvarlarla çevrilidir. Kabri nin yanında bulunan ev sahipleri Hacı Keçeci’nin tarihi bir kece döğme tokmağının kendilerinse halen muhafa edildiğini belirtiler.
Çanakkale – Gelibolu’da Sofuca Halil camiinin girişinde
Kahramanlar sokakta kendi adıyla anılan Sofuca Halil caminin girişinde yatmaktadır. Eşiyle birlikte mezarı bulunan Sofuca Halil, kuvvetli ihtimal aynı zamanda camii ninde banisidir.