Ana Sayfa>türbe(Sayfa 10)

Mahmut Bey – Samsun

Mahmut Bey Türbesi

Kavak’ın 19 kilometre Kuzey Doğusunda yer alan Mahmutlu Köyü merkezinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Mahmut bey” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dört tarafı dikdörtgen şeklinde betonarme üstü tel çit ile çevrilidir. Türbenin içinde sanduka bulunmamakla birlikte türbeye ait mezar 1 metre yüksekliğinde beton ile çevrilmiştir. Türbenin içerisinde ağaçlar yer almaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Mahmut Bey hakkında pek fazla rivayet bulunmamakla birlikte bu köye türbede yatan zata hürmeten Mahmutlu denilmiştir. Rivayete göre türbe köyeyapılan asfalt yolun üzerinde olmasına rağmen iş makinalarının türbenin bulunduğu alanda arızalanmaları nedeniyle köy yolu türbenin çevresinden geçmek zorunda kalmıştır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.

Demir – Temür Bey – Samsun

Demir Temür Türbesi

Kavak’ın 17 kilometre Kuzeyinde yer alan Bekdemir Köyü’ne ait köy mezarlığı içerisinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Demir/ Temür Bey” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir. Ancak bölge tarihi göz önüne alındığında türbenin Danişmenttiler dönemine ait olduğu sanılmaktadır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dört tarafı dikdörtgen şeklinde 70 santimetre yüksekliğinde duvar ile çevrilidir. Türbenin içinde sanduka bulunmamakta, mezarın üstünde ağaçlar yeralmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Demir/ Temür Bey hakkında pek fazla rivayet bulunmamakla birlikte Temür Bey’in Danişmenttiler döneminde bölgede fetih hizmetlerinde bulunmuş gazi komutanlardan bir bey olduğu ileri sürülmektedir. Köy içindeki caminin de bu mezarlığın yanında olduğu sonyıllarda caminin türbenin yanından alınarak köy içerisine taşındığı belirtilmektedir. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.

Cehrilik Türbesi

Cehrilik Türbesi

Kavak’a 3 kilometre güneyinde bulunan Yukarı Çirişli Köyü’nün girişinde yer almaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Cehrilik” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dikdörtgen yarı açık şeklinde doğal taşlardan inşaa edilmiştir. Türbenin içindeki mezarın içi ve çevresi ısırganlar ve ağaçlarla kaplanmıştır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Cehrilik hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir. Hasta olarak genellikle baş ağrısı çekenler türbeyi ziyaret etmekte ve Allah’tan (c.c) şifa ummaktadır.

Şeyh Resul – Samsun

Şeyh Resul 1

Kavak’a 25 kilometre doğusunda yer alan Şeyh Resul Köyü’ne ait su deposunun arka tarafındabulunmaktadır. Burada yatan Şeyh Resul adıyla bilinen zatın ismine binaen bulunduğu köye aynı ad verilmiştir

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Resul” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dikdörtgen yarı açık şeklinde mermerden inşa edilmiştir. Dışı ağaçlık olan türbenin çevresi demir kazık ve dikenli teller ile çevrilidir. İçindeki mezar ise doğaltaşlarla kaplanmıştır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Resul hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Şeyh Resul’ün yaşadığı dönem ve kimliği konusunda bir belgeye rastlanmamakta ve medresesinin varlığından başka bir şey bilinmemektedir. Ancak Şeyh Resul’ün öğretisinin temelini Horasan da aramak yanlışolmayacaktır. Şeyh Resul’ün Hoca Ahmet Yesevî Felsefesinin Anadolu’ da ki uygulayıcılarından bir Eren olduğu,bölgedeki Medrese merkezli külliyesinde hizmet verdiği muhakkaktır. Mahallinden edinilen bilgilere göre ŞeyhResul, altı öğrencisi ile birlikte bölgeyi düşmanlara karşı savunurken şehit olmuştur. Kendisi ve öğrencilerininmezarları köyü çevreleyen yedi tepe üzerinde olup her birinin mezarı çevrilerek ziyaretgâhlar haline getirilmiştir.Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.

Evliya Türbesi – Samsun

Evliya Türbesi

Kavak’a 25 kilometre doğusunda yer alan Şeyh Resul Köyü’nün girişinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Evliya” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dikdörtgen yarı açık şeklinde betonarme olarak inşa edilmiştir. Türbenin içindeki mezar doğal taşlar ile kaplanmıştır. Türbe içerisinde irili ufaklı ağaçlar bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Evliya Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Rivayete göre Türbe; köye adını veren Şeyh Resul’ün talebelerinden olan İslam Âlimine aittir. Türbehalk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde şifa bulmak umuduyla ziyaretedilmektedir. Hasta olarak genellikle sarılık hastaları türbeyi ziyaret etmekte ve Allah’tan (c.c) şifa ummaktadır.

Şeyh Abdullah – Samsun

Şeyh Abdullah

; Kavak’ın 25 kilometre doğusunda yer alan Şeyh Resul Köyü’nde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Abdullah” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dört tarafı dikdörtgen şeklinde 1 metreyüksekliğinde taş duvarla çevrilmiştir. Türbenin içindeki mezarda doğal taşlar ile kaplanmıştır. Türbe içerisinde 1adet ağaç bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Abdullah Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Rivayete göre Türbe; köye adını veren Şeyh Resul’ün talebelerinden olan Abdullah adlıİslam Âlimine aittir. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir. Hasta olarak genellikle sarılık hastaları türbeyi ziyaret etmekte ve Allah’tan (c.c) şifa ummaktadır.

Hatip Hoca – Samsun

Hatip Hoca

Kavak’ın 10 kilometre Kuzeybatısında yer alan Bey Köyü’nün merkez camii önünde bulunmaktadır

TARİHÇE: Halk arasında “Hatip Hoca” şeklinde anılan türbede medfun bulunan Sadık Hoca’nın oğlu Hatip Hoca 1842 tarihinde vefat etmiştir. Türbesi de bu yıllarda yapılmıştır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Orijinali Karadeniz’e özgü ahşap yapı iken Türbe ve yanındaki cami yıkılarak yeniden yapılmıştır. Türbe camiyi yapanların hesap hatası nedeniyle cami merdivenlerinin dibinde yer almaktadır. Türbeyeait mezar camide de kullanılan mermer ile çevrilmiştir. Başucunda bulunan eski mezar başlığı mermer kaplamanın içerisinde korunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Hatip Hoca Nakşibendi şeyhidir. Rivayet odurki talebelerine eğitim verebilmek ve insanları irşat edebilmek için dağdan kendi kestiği ve geyiklere taşıttığı ağaçlarile cami ve Tekke yapmıştır. Köy merkezine yaptığı tekkede halkı irşat etmek ve talebe yetiştirmekle meşgul olmuştur. Hatip Hoca’nın büyük emekler vererek kendi elleriyle yaptığı cami bugün yıkılmış yerine betonarme cami yapılmıştır. Ahşaptan yapılma Tekkede yıkılmış ve yerine betonarme ev yapılmıştır. Hatip Hoca yöre halkı tarafından Allah’ın rızasını kazanmak için ziyaret edilmektedir.

Hacı Hatun – Samsun

Samsun’un İlkadım İlçesi Kale Mahallesi’nde Saathane Meydanının 100 Metre kadargüneyinde yer almaktadır.

TARİHÇE: Yapımın inşa kitabesi yoktur. Kayıtlı bir vakfiyesi de bulunmayan caminin kapısı üzerinde bulunan Latin harfli yeni bir yazıtta 1113 tarihi geçmektedir. Miladi 1701-02 yılına denk gelen bu tarih, bir araştırmada 1697 olarakyazılmış ve yöreyle ilgili birçok yayında, yapının inşa tarihi olarak kaydedilmiştir. 459 Hiçbir belgeye dayanmayan ve muhtemelen 1976 yılı civarındaki tamirde konulan bu yazıta temkinli bakılmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan H. 1280 / M. 1863-64 tarihli bir belgeden 460 yapının tamir ve inşasının gerektiği görülmektedir. H. 18 Cemaziye’l-ahir 1276 / M. 1859-60 tarihli bir başka belgede “Çarşamba kasabasından Hazinedârzâde müteveffa Osman Paşa’nın halilesi Hace Hatun” şeklinde geçen şahsın, yapının banisi olması muhtemeldir. HazinedârzâdeOsman Paşa’nın 1841’de vefat ettiğine bakarak, eşi Hacı Hatun’un camiyi 19. yüzyılın ilk yarısında yaptırmışolabileceği düşünülebilir. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan tarihsiz bir belgede camiye ait vakıflargörülmektedir. Cami, 1976-77 yılı eklemeleriyle orijinal görünümünden bir hayli uzaklaşarak modern bir görünüm almıştır. Tek kubbeli yapının önünde, vaktiyle bir son cemaat yerinin olduğu, bilinmeyen bir tarihte yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Yakın zamanlarda elden geçirilen cami, aynı fonksiyonunu sürdürmektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Kuzeyde sokağa açılan, diğer yönlerde bitişiğindeki binalarla sarılan cami, hem iç hem de dışta, orijinal görünümünden neredeyse hiçbir şey kalmaksızın günümüze ulaşmıştır. Yapı tek kubbeli olup, ayrıtlı tromplarla geçilen sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. Kare şeklindeki harimin kuzeybatı köşesinde bugün bir minare bulunur. Bir araştırmada duvarların “kesme taş ve tuğla hatıllı” olduğu belirtilmektedir. Yapı dışına yansıyan tromplar ve sekizgen kasnak duvarlardan hafifçe çekilmiştir. 1985’e kadar kiremitle kaplı olduğu anlaşılan kubbe şimdi kurşunla kaplıdır. Kubbe kasnağı duvarlara oranla biraz yüksek tutulmuştur. Bir hayli küçük tutulan, mahallemescidi görünümündeki yapının kuzeybatı köşesinde yer alan minare, kare şeklinde bir kaide üzerindeyükselmektedir. Minare yolu ve basamaklarında ilk on beş kadar basamağın orijinal, bunun yukarısındaki otuzcivarındaki basamağın yeni olduğunu tespit edilmiştir. Bu durum, minarenin muhtemelen 1943 depreminde yıkıldığıbu tarihten sonra yenilendiğine işaret sayılabilir. Duvarların üzerinde, kasnağın yukarısına kadar yükselen kaideninüzerindeki kalın bir silmeyle, kısa tutulan papuçluğa geçilmektedir. Silindirik gövdenin alt kesimindeki kalın silmeninyukarısındaki kesimler betonarme olup yenidir. Duvarlarda toplam altı pencere açılmıştır.

Açıkbaş Ömer Efendi

Samsun İlkadım İlçesi Kökçüoğlu Mahallesi’nde, 100 Yıl Bulvarı üstündeki Kökçüoğlu (Seyyid Kutbeddin)Mezarlığı içerisinde, Çifte Hamam Caddesi tarafında bulunmaktadır

TARİHÇE: İnşa kitabesi bulunmayan türbede Nakşibendi Şeyhlerinden Ömer Şevki ALTUNİÇ’in(Acık Baş Ömer Efendi)medfun olduğu bilinmektedir. Hakkında yeterli bilgi sahibi olunamamakla birlikte Açık Baş Ömer Efendi’nin 1877yılında doğduğu 1950 yılında vefat ettiği mezarının başucundaki mermerde yazılı bulunmaktadır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Kökçüoğlu (Seyyid Kutbeddin) Mezarlığı içerisinde bulunan türbe kareye yakın dikdörtgen şeklinde yarı açık betonarmedir. Türbe duvarlarının üstü mozaik olup demir parmaklıklarla çevrilidir. Türbeye ai tmermerden iki başlık bulunmaktadır.
HİKÂYESİ: Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ileşifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.

Seyyid Kutbiddin

Türbe şehir merkezinde Kökçüoğlu Mahallesi’nde, 100 Yıl Bulvarı üstündeki Kökçüoğlu (Seyyid Kutbeddin)Mezarlığı içerisinde, aynı adlı caminin kıble bitişiğinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: İnşa kitabesi bulunmayan türbede Şeyh Seyyid Kutbeddin’in metfun olduğu bilinmektedir. Hakkında yeterli bilgi sahibi olamadığımız Seyyid Kutbeddin’in türbesinin, ölümünden sonra kendisi adına yanındaki camiyle birlikte 1895 yılında Hazinedar Süleyman Paşa’mn torunu Memduh Bey tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.Yanındaki camiyle birlikte 1971-72 yıllarında belediye tarafından, onarılan türbe orijinal görünümünü büyük ölçüde yitirmiştir. Şeyh Seyyid Kutbeddin’ine atfedilen ahşap sandukalar yenidir. Bazı yerel yayınlarda kaynak gösterilmeksizin Şeyh Seyyid Kutbeddin’in mezanndaki H. 15 Safer 722 (M. Şubat 1322) tarihi bulunduğu belirtilirse de bugünkü mezarda böyle bir kayıt yoktur.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Kareye yakın dikdörtgen şeklindeki türbe içten ahşap beşik tonoz, dıştan tek eğimli çatıyla örtülüdür. Türbenin girişi doğuda olup, cenazelik katı bulunmamaktadır. Türbenin güneydoğu köşesinde, içeriyedoğru taşıntı yapan minare kaidesi yanındaki camiye aittir. Yapının içinde zeminden tavana kadar görülen çiniler vekon trplaklarla kaplı ahşap tonozun yüzeyindeki kalem işi nakışlar ve ahşap sanduka 1970’li yıllarda yapılan onarımdan kalmadır.
RİVAYET: Rivayetlere göre Bu türbede metfun bulunan Seyyid Kutbeddin büyük İslam din âlimi ve mücahitlerindendir. Gavs-l Azam adıyla anılan ve Şeyh Seyyid Abdülkadiri Geylani (1078-1166) (k.s.) hazretlerinintorunudur. Babası Muhyi-üd-din’dir. İslam ordularına manevi fütuhat öncülüğü yapan sayısız şeyhlerle birlikteBizans sınırlarına kadar gelmiş ve oradan da Samsun’a geçerek bu gölgeye yerleşmiştir. Seyyid Kutbeddin’in birkardeşi, Tekkeköy’de Zeynuddin Camii mezarlığında metfun Şeyh Seyyid Yusuf Zeynuddin, diğer kardeşi iseÇarşamba ilçesinde Ahubaba Köyü merkezindeki Şehitlik içerisinde bulunan Seyyid Semail (İsmail) Baba’dır. Türbehalk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.