Emirza Bey Türbesi – Samsun

Emirza Bey

Bafra’ya yaklaşık 5 kilometre kuzeyindeki Türbe Köyü’nde köy merkezinin birkaç yüz metre uzağındakitarlalar arasında bulunmaktadır

TARİHÇE: Halk arasında “Emirza Bey Türbesi” şeklinde anılan türbenin giriş kapısı üzerindeki, üç parça mermere yazılmış, inşa kitabesinin sağ alt parçası yerinde değildir. Kitabenin üzerlerine çekilen kırmızı boya büyük ölçüde silinmiştir. Kaybolan parçayla birlikte kitabe Z. Oral tarafından 1956’da yayınlanmıştır.Arapça ve Farsça yazılan kitabenin metni şöyledir:”Lâilâhe illallah Muhammedurresulûlüllah Fî târihi’1-muharremi selâse ve semânîne ve seb’a mayeh Velev necâ mine’lmenûni ahedün necâ’n-nebiyyü’ 1-Hâşimiyyü Ahmed hibâb (habbâb-ı) (?) hâzihi’l- ‘imâreti merhûm mağfûrMa’sûm sa’îd şehîd hâfız ü kelâmüllah Hacı Lütfullah bin Emîr muhterem mükerrem Emirzâ bin Hüseyin Bey vehavâhirân -ı merhûm mezkûr merhûmât mağfurât sa’îdât şehîdât hâfizâtKelâmüllah paşa ve İlalmış paşa ve Havând (Hant)Hâtûn ve sultan ce’alehüllahü fî bahbûheti’l-cenneti (?) çün hükm-i RabbânîTârih-i Tâ’ûn der resîd hime der Bey (himederin) (?) lahza bicivâr-ı Hakk.Pibustend peder ve mâder hûn del ez dîde bârânîdend ve çûn müddet-i medîde mâtemdâşdend ve râhat-ı dünya cümle kezâştend ammâ hûrEndişend ki dünya denî fenâ est her tahti râb i-tahtihi tâbûtî bedel kendHer şahsı azîz re’l-bâs küllü men ‘aleyhâ fan pûşând her sâhib-iZevk râ şarâb küllü nefsin zâikatü’l-mevt bi haşând bifürûze noksân zâdândVe tarîk-i teslîm-i nass dîd ve dânstend ki hükm-ü Hüdâ-yı “azze ve celle cez’ünBi seyyâri kerden veya sabûrî nemûden rücû’ netvând bûd her ki re’l-bâs-ı hayat pûşânîdendkâs-ı memât-ı nûşânîdend.”

Kitabeden türbenin, H. Muharrem 783/M. Mart 1381’de inşa edildiği anlaşılmaktadır. Türbeyi kitabesine göre tarihleyen H. G. Danışman, türbenin Candaroğullan veya İsfendiyaroğullarına bağlı bir yerel yönetici tarafındanyaptırıldığına işaret ederek, yapının “yöresel beylik mimari tarzını yansıttığını” belirtmektedir. Emirza Bey bu yıllardaBafra mıntıkasına hâkim olan yerel bir beydir. Türbenin Emirza Bey’in ölümü üzerine 1381’de inşa edildiğini, daha sonra vefat eden yakınlarının da türbeye defnedildiğini kabul etmek mümkündür.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarlalarla çevrili etrafı açık, düz bir alanda bulunan türbe içten üçgenlerle geçilen iç yüzü hafif kavisli bir kubbe, dıştan sivri konik bir külahla örtülü, kare şeklinde basit bir mekân düzenine sahiptir. Girişinbulunduğu güney cephede bir kapı, diğer cephelerde birer pencere yer alır. Büyük ölçüde moloz taş malzemeyle inşa edilen yapının, duvar köşeleriyle kapı ve pencere çevreliklerinde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Yer yerduvarların çatlamasına sebep olan ağaç ve çalılıklar, üst örtünün görülmesine büyük ölçüde engel olmaktadır.Sağlam ve bitkilerin istilasından kurtulabilmiş küçük bir kesimde, alaturka kiremitler görülmektedir.Türbenin kapı açıklığı, sivri kemer şeklinde kesilen tek parça blok kesme taşla kapatılmıştır. Üstüne inşa kitabesiyerleştirilen kapının çevreliğinde, düzgün kesme taş kullanılmıştır. Kaçak define kazılarıyla türbe içerisindekisandukalar büyük ölçüde talan edilmiştir. Vaktiyle içinde on yedi sanduka, dışında ise üç mezar bulunurken bugüniçindeki sandukaların büyük bir kısmı yerlerinden edilmiş, bazıları kırılmış, ikisi de pencereden dışarı atılmış olarak,duvar dibinde bulunmaktadır. Türbenin dışındaki bahçede bulunduğu belirtilen üç mezardan ise eser kalmamıştır.Türbenin içinde bugün, bir kısmı kırılmış halde on beş kadar mermer ve kalker taşından yapılmış sanduka sayılabilmektedir. Z. Oral’ın sandukalardan tespit ettiği üzere, türbede gömülü şahısların isimleri ve ölüm tarihleriniplândaki sanduka numaralarına göre şöylece sıralayabiliriz: 2- Emirza Bey kızı Hant Hatun (H. Recep 782 / M. 1380),3- Emirza Bey kızı Sultan Hatun (H. Recep 782 / M.1380), 4- Emirza Bey kızı İlalmış Hatun (H. Şaban 782 / M.1380),5- Emirza Bey oğlu Hacı Lütfullah (H. Şa’ban 782 / M.1380), 6- Emirza Bey kızı Paşa (H. Şa’ban 782 / M.1380), 7-Mehmet Kızı Giçi Hatun (H. Recep 782 / M.1380), 9- Hüseyin oğlu Ahmed (H. 814 / M. 1411-12), 10- Emirza Bey (AliBeyoğlu Hüseyin Bey oğlu Emirza Bey), 11- Ali Bey kızı Şeref Hatun (H.799 / M.1396-97), 12- Hüseyin oğlu Resul, 14-Gazi oğlu Seyyid (H. 814 / M.1411-12), 15- Sultan Baht Hatun (H.814 / M.1411-12), 16- Sultan Hant Hatun (H.814 /M.1411-12)Z. Oral, 1 numaralı sandukanın baş ve ayakucu şahidelerinin o tarihte mevcut olmadığını, diğer kesimlerde yazı vetarih bulunmadığını, 8 nolu sandukada yazı olmadığını, 10 numaralı Emirza Bey’in sandukasında tarih görmediğini,12 numaralı Hüseyin oğlu Resul’ün sandukasında ölüm tarihinin silindiğini, 13 numaralı sandukada tarih ve isimgörülmediğini, 15 numaralı sandukada yazı bulunmadığını belirtmektedir. Sandukalarda ölümle ilgili veciz sözler,dualar, kelime-i tevhid, ayet-i kerimeler (Ayete’ 1-Kürsî ve ölümle ilgili ayetler) yazıldığı anlaşılmaktadır. Yine Z.Oral’ın tespitine göre avludaki kabirlerde, Mehmed oğlu Gazi (H. 872 / M. 1467-68), Şadi oğlu Hızır (H. 782/M. 1380-8), Şadi oğlu Eylük (ölüm tarihi yok) isimleri görülmektedir.

Şeyh Ören – Samsun

Şeyh Ören

Bafra’ya 7 km kuzey doğusunda bulunan Şeyh Ören Köy yolu yanında bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Ören Türbesi ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte orijinali ahşap olan Türbe; son yıllarda betonarmeolarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı Shıngle döşeli olup dışı ve içi sıva üstü boyadır. İçerisinde kabir üstü sanduka mevcuttur.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Ören Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Anadolu’da İslamiyet’i yaymak için mücadele eden İslam âlimlerinden olduğu tahmin edilmektedir.Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmakumuduyla ziyaret edilmektedir. Özellikle karın ağrısı çeken, basık yürüyemeyen çocuklar ile çocuğu olmayan kadınlar türbeyi ziyaret etmekte Allah’tan (c.c) Şeyh Ören hatırına şifa ummaktadırlar.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Şeyh Ulaş – Samsun

Şeyh Ulaş Samsun

Bafra’ya 12 kilometre güneyinde bulunmaktadır. Burada yatan ve Şeyh Ulaş adıyla bilinen zatın ismine binaen bulunduğu Köye aynı ad verilmiştir

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Ulaş” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihihakkında kesin bilgi edinilememektedir. Mahallinden edinilen bilgilere göre ise 1485 tarihli Osmanlı arşivlerindetürbede medfun olan Şeyh Ulaş’ın bölgede tekkesinin bulunduğunun yazdığı söylenmektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe son yıllarda betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı betonarme olup içi ve dışı sıvalıdır. İçerisinde Türbeye ait sanduka bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Ulaş hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Mahallinden edinilen rivayetlerde Şeyh Ulaş’a ait tekke ve zaviyesinde yolculara, fakir vekimsesizlere yemek ve erzak yardımında bulunduğu, Osmanlı İmparatorluğu’nun da Şeyh Ulaş’ın bu hizmetine karşılık zaviyeyi vergiden muaf tuttuğu ve nakdi destekte bulunduğu anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaretedilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Avuncu Türbesi

Bafra’ya 16 kilometre kuzeyinde bulunan Sahilkent Köyü’nde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Avuncu Türbesi ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; son yıllarda 2 bölmeli betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı kiremit döşeli olup dışı seramik kaplı, içi sıva üstü boyadır. İçerisinde sanduka bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Avuncu Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Emir Efendi -Samsun

Emir Efendi 1

Bafra’nın merkezinde olup, ilçenin doğu yakasında bulunmaktadır. Burada yatan ve Emir Efendi adıylabilinen zatın ismine binaen bulunduğu mahalleye aynı ad verilmiştir.

TARİHÇE: Halk arasında “Emir Efendi” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında kesin bilgi edinilememektedir. Mahallinden edinilen bilgilere göre burada yatan zatın 1878’li yıllarda Bafra’da önemli hizmetlerde bulunmuş ve ilk belediyeciliğin kurulmasına teşebbüs etmiş bir kişi olarak anlatılmaktadır.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; 1995 yılında Ayşe – Adem BİRCAN çiftitarafından betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı betonarme olup içi ve dışı çini kaplıdır. İçerisinde 2 kabirbulunan Türbeye ait sandukalar ise çini üstü ahşaptan yapılmıştır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Emir Efendi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Koşaça Türbesi

Koşaça Türbesi 1

Asarcık’ın 7 kilometre Batısında yer alan Yeni Koşaça Köyü’ne 1 kilometre mesafede bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Koşaça ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında kesin bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dört tarafı dikdörtgen şeklinde 1 metrelik duvar ile çevrilidir. Türbenin içinde sanduka bulunmamakta, mezarın üstünde ağaçlar yer almaktadır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Koşoça Türbesi hakkında pek fazla rivayetbulunmamaktadır. Türbenin yanında Karadeniz’e özgü tarihi ahşap caminin olması, türbenin bulunduğu yerin birtekke olabileceği izlenimini oluşturmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Hüseyin Dede – Samsun

Alaçam’a 15 km güneyinde bulunan Tepe Bölmesi Köyü’ne 1 km mesafede Alaçam – Durağan anayolunun kıyı kenarında bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Hüseyin Dede” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; orijinali ahşap iken 1971 yılında betonarme olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı Atermit ile kaplanmış, iç ve dışı sıva üstü boyadır. Türbeye ait sanduka ise betondandır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Hüseyin Dede hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Mahallinden edinilen bilgilere göre Hüseyin Dede’nin aslı Peygamber efendimizin soyundan olan Evliyaoğulları’na dayanmaktadır. Hüseyin Dede 3 kardeşi ile birlikte Orta Asya’dan gelerek Ağrı’nın Doğubeyazıt bölgesine yerleşmiş ardından Erzurum, Trabzon, Ordu üzerinden Alaçam’a kadar gelmiştir. Alaçam’da Tep Bölmesi Köyü mevkiine gelen 3 kardeşin her biri ok atarak gidecekleri yönü tespit etmişlerdir. Hüseyin Dede’nin oku Tepe Bölmesi mevkiine düştüğünden buraya yerleşmiştir. Hüseyin Dede’nin yakın zamana kadar köye ait Könezli Mahallesi’nde bulunan evinin durduğu da belirtilmektedir. Köyde Hüseyin Dede’ye ait olduğu ileri sürülen birçoksoy bulunmaktadır. Hüseyin baba ile anlatılan rivayetler arasında Dağdan odunları geyiklerin sırtında getirdiği, yine geyiklere buğdayını taşıttığı ve tarlaları sürdürdüğü gibi Türkiye’ye özgü birçok anonim hikâyeler anlatılmaktadır.Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.

Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

 

Soğukçam Şeyhi

Alaçam’a 12 km doğusunda bulunan Yukarı Soğukcam Köyü’ne 1 km mesafede Şeyhler mahallesinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında ” Soğukçam Şeyhi ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü çivisiz ahşap yapı tarzında sekizgen tarzında yapılmış olup, yıkılan çatısı son yıllarda saç ile kaplanmıştır. Türbeye ait sanduka ise tahtadandır. Türbe çatı kısmı hariç ilk yapıldığı orijinal halini korumaktadır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Soğukçam Şeyhi hakkında pek fazla rivayet bulunmamaktadır. Mahallinden edinilen bilgilere göre türbede medfun bulunan zat Anadolu’da İslamiyet’i yayan İslam Âlimi veli kullardan birisidir. Ancak vefat ettikten sonra kendisi için yapılan türbe zamanla bulunduğu bölgenin ismiyle anıldığından bu zatın ismi kesin olarak bilinmemektedir. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir

Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Sivritepe Türbesi

Alaçam’ın merkez mahallesi olan Karşıyaka Mahallesinde tepe üzerinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Sivri Tepe” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; orijinali ahşap iken son yıllarda kâgir olarak yeniden inşa edilmiştir. Çatısı kiremit ile kaplanmış, iç ve dış duvarlar sıvalıdır. Dışarıda su kuyusu bulunan türbenin içinde ikişer kabir bulunmaktadır. Türbeye ait sanduka beton üstü ahşaptan yapılmıştır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Sivri Tepe hakkında pek fazla rivayet anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın izniyle şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Çakır Hoca – Samsun

Alaçam’ın 18 km Güneybatısındaki Kızlan Köyü’nde olup, Alaçam-Duragan ana yolunun sol tarafına düşmektedir

TARİHÇE: Halk arasında “Çakır Hoca” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; kâgir olarak inşa edilmiştir. Çatısı kiremitile kaplanmış, iç ve dış duvarlar briketten sıvasız şekildedir. Türbeye ait sanduka beton üstü ahşaptan yapılmıştır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Çakır Hoca hakkında çok fazla rivayet bulunmamaktadır. Ancak halk arasında Bulut İten Evliyası olarak bilinen Çakır Hocanın, yağmur duasına çıktığında bulutların kendiliğinden dua yapılan alana geldiği ve yağmur olarak toprağa can verdiği anlatılmaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak için ziyaret edilmektedir
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)