Ana Sayfa>admin(Sayfa 129)

Dede Pınarı Türbesi – Samsun

Dede Pınarı - Samsun

Samsun – Havza’ya 27 kilometre kuzey doğusundaki Çakıralan Köyü’nde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Dede Pınar ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; dikdörtgen şeklinde 1,5 metrelik bahçeduvarıyla yarı açık olarak çevrilmiştir. Türbe içinde doğal taşlardan yapılı kabir ve ağaçlar vardır. Türbenin önünde ise kışın sıcak yazın serin akan pınar bulunmaktadır.

RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Dede Pınar Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Kurtuluş Savaşı yıllarında Pontuslu Rum çetelerinin diğer köylere baskın düzenlerken ÇakıralanKöyü’ne hiçbir şekilde baskında bulunmamasının nedeni yöre halkı tarafından köyde bulunan Dede Pınar Evliyası’nadayandırılmaktadır. Ayrıca Kıbrıs Barış Harekatı döneminde mezar üzerinde bulunan kavun büyüklüğündeki taşınbir hafta kaybolduğu ve bir hafta sonra akşam namazından çıkan cemaatin aynı taşın kıvılcımlar saçarak yerinedöndüğünü gördüğü rivayetler arasındadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hastaolanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir. Hasta olarak genellikle sarılık hastalarıtürbeyi ziyaret etmekte ve Allah’tan (c.c) şifa ummaktadır.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Ahmet Efendi Türbesi – Samsun

Ahmet Bey - Samsun

Samsun – Havza’nın 5 kilometre kuzeyinde bulunan Aslan Çayırı Köyü’nde tepe üstünde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Ahmet Efendi Türbesi ” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Tarihi ve mimari özelliği olmamakla birlikte Türbe; tepe üzerine dikdörtgen şeklinde 1,5 metrelik bahçe duvarıyla yarı açık olarak çevrilmiştir. Türbe içinde doğal taşlardan yapılı kabir ve ağaçlar vardır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Koca Dede Türbesi hakkında çeşitli rivayetler anlatılmaktadır. Mahallinden edinilen rivayetlere göre Ahmet Efendi yaklaşık 400 yıl önce Aslançayır Köyü’nde şehit düşen bir komutandır. Ahmet Efendi ile birlikte şehit düşen 5 askerde köyün farklı yerlerine defnedilmiştir. Ahmet Efendi’nin köydeki bir kuyudan su alıp mezarına giderken gözden kaybolduğunu gören köylüler bulunmaktadır.Rivayetlerde Ahmet Efendi’nin türbesi ile diğer mezarlıklar arasında geceleri ışıklar gelip gitmektedir. Yoğun ağaçlıklarla çevrili Ahmet Efendi Türbesi’nden kimsenin odun veya çalı alamadığı alanların çeşitli musibetlere uğradığı da rivayetler arasındadır. Ayrıcı mezar yanından 3 İhlas bir Fatiha okuyup dal ve yaprak koparmadan kırıparkaya bakmadan gidildiğinde yaprak ya da dal kuruyunca sivilce ve siğillerin kaybolduğuna inanılmaktadır. Türbehalk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir. Hasta olarak genellikle sarılık hastaları türbeyi ziyaret etmekte ve Allah’tan (c.c) şifa ummaktadır
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Gül Baba – Macaristan

Macaristan – Budapeşte’de. ( haritadan tam konumunu görebilirsiniz.)

XV. yüzyıl sonlarıyla XVI. yüzyıl başlarında yaşamış şair bir Bektaşi dervişidir. Doğum tarihi bilinmiyor. Asıl adı Cafer’dir. Külahında daima bir gül taşıdığı için ” Gül Baba, Gül Dede ” lakabıyla tanınmıştır. Evliya Çelebi’ye göre Merzifonlu , yeni belgelere göre de Isparta İli Uluborlu İlçesinin İlegüp köyündedir. 1531 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın daveti üzerine Budin’e gönderilmiş , bir tekke kurmuş , Bektaşi hoşgörüsü ile kısa zamanda Buda ( Budin) halkının sevgilisi haline gelmiştir. 1541 yılının 1 Eylül günü Budin de şehit düşmüştür. 2 eylül 1541 günü Şeyhülislam Ebusuud Efendi’nin kıldırdığı cenaze namazına Kanuni sultan Süleyman da katılmış, Budapeşte’de bugün türbesinin bulunduğu yere gömülmüştür. Türbenin bulunduğu tepeye ” Gültepe-Rozsadomb” adı verilmiş, yanında Gül Baba Bektaşi Tekkesi yaptırılmıştır.
Gül Baba’nın sekizgen türbesi , 1543 – 1548 yılları arasında, Budin Beylerbeyi Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış, bir süre Şapel olarak kullanılmıştır. Sultan Abdülaziz’in 1867 yılındaki ziyaretinden sonra 1885’te türbeye dönüştürülerek mimar Lajos Grill tarafından onarılmıştır. 1916’da Macar Prof. I. Muller tarafından restore edilmiştir. II. Dünya savaşında ağır hasara uğrayan türbe 1963 yılında Türk – Macar hükümetlerinin işbirliğiyle Kültür Bakanlığı Güzel sanatlar Müdürlüğünce ilk yapıldığı güzellikte restarasyonu tamamlanmıştır.
Misali mahlasıyla şiirler yazan Gül Baba’nın eserleriyle ilgili Miftahü’l Gayb ve Güldeste adlı yazma eserler bulunmaktadır. Danimarkalı Andersen ve Macar besteci J. Huszka, Gül Baba’dan ilham alarak edebiyat ve müzik eserleri yazmışlardır. Türkler kadar Macarlar tarafından da ziyaret edilen türbe, Orta Avrupa’da fonksiyonunu yitirmeden türbe olarak kalan önemli bir türk eseridir.

Seyyid Ömer Efendi (k.s.)

Samsun – Çarşamba’ya 10 kilometre doğusunda bulunan Yeni Karacaali Köyü’ne ait mezarlık içerisinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Seyyid Ömer Efendi Türbesi” ile “Yel Tekkesi” şeklinde anılan 1700’lü yıllarda yaşamış olduğu söylenmekte olup türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü ahşap yapı tarzında iken son yıllarda betonarme olarak yeniden inşaa edilmiştir. Çatısı kiremit ile kaplı olan türbenin dış ve içi sıva üstü boyadır. Türbeye ait kabrin sandukası mermer ve mezarın üzerinde ahşaptandır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Seyyid Ömer Efendi Türbesi hakkında çokfazla rivayet bulunmamaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içindeAllah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Şeyh Habil – Samsun

Samsun – Çarşamba’ya 12 kilometre doğusunda bulunan Yaycılar Köyü’ne ait köy mezarlığı içerisinde bulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Şeyh Habil Türbesi” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü ahşap yapı tarzında iken son yıllarda betonarme olarak yenideninşaa edilmiştir. Çatısı kiremit ile kaplanmış olan türbenin dış ve içi sıva üstü boyadır. Türbeye ait kabrin sandukası ahşaptandır. Yerler ise halı ile döşenmiştir.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Habil Türbesi hakkında çok fazla rivayet bulunmamaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Geyikli Türbesi – Samsun

Samsun – Çarşamba’ya 14 kilometre güney doğusunda bulunan Sığırtmaç Köyü’ne ait köy mezarlığı içerisindebulunmaktadır.

TARİHÇE: Halk arasında “Geyikli Türbesi” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü ahşap yapı tarzında iken son yıllarda betonarme olarak yeniden inşaa edilmiştir. Çatısı kiremit ile kaplanmış olan türbenin dış ve içi sıva üstü boyadır. Türbeye ait kabrin sandukası ahşaptandır. Yerler ise halı ile döşenmiştir.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Şeyh Habil Türbesi hakkında çok fazla rivayet bulunmamaktadır. Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c)izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Gazi Hasan Bey – Samsun

Samsun – Çarşamba’ya 16 kilometre güneyinde bulunan Ordu Köyü Tekkealtı mevkiinde 121 ada, 15 noluparselde mezarlık alanı içerisinde bulunmaktadır.

Halk arasında ” Gazi Hasan Bey” şeklinde anılan türbenin orijinal kitabesinin çalındığı, yerine H.1327(M.1909) yılında bir kitabe konulduğu, bununda 1997 yılında çalınarak satılmak üzere müzeye getirildiği ve halen müzede olduğu bilinmektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü ahşap yapı tarzında iken yeniden kare planlı olarak inşaa edilmiştir.Çatısı kiremit ile kaplı olan türbenin içerisindeki sanduka ahşaptandır. Türbede sandukandan başka kabzası çalınmış bir kılıç bulunmaktadır. Türbenin etrafında çoğu tahrip edilmiş Arapça kitabeli birçok mezar taşı bulunmaktadır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Gazi Hasan Bey Türbesi hakkında çok fazla rivayet bulunmamaktadır. Türbede metfun bulunan zatın Ordu Köyü’nde yerleştikleri bilinen Tacüddinoğullarından Hüsamettin Hasan Bey olduğu rivayet edilmektedir. Anadolu Beyliklerinin topyekûn Timur’un hâkimiyetine girdiğibu dönemde Timur, hâkimiyeti kabul etmiş olan Alparslan oğlu Hasan Bey’i Samsun’a göndermiştir. Samsun’u terkeden Cüneyt Bey, Çarşamba ve Terme’de tutunmaya çalışmış ancak daha sonra Hasan Bey’le yapılan savaşta burada şehit düşmüştür (1413). Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmak umuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Arap Tekke Türbesi – Samsun

Samsun – Çarşamba’ya 19 kilometre güneyinde bulunan Muşçalı Köyü’nün 1 kilometre yol kıyısında bulunmaktadır

TARİHÇE: Halk arasında “Arap Tekkesi” şeklinde anılan türbeye ait herhangi bir kitabe bulunmadığından türbenin tarihi hakkında bilgi edinilememektedir.
MİMARİ ÖZELLİKLERİ: Türbe; Karadeniz’e özgü ahşap yapı tarzında iken son yıllarda tamirat görmüştür. Çatısı altermit ile kaplı olan türbenin dış ve içi duvarları ahşaptandır. Türbenin zemini fayans ile kaplanmıştır. Türbeye ait kabrin sandukası ahşaptandır.
RİVAYET: Yöre halkı tarafından evliya olarak nitelendirilen ve korunan Sarılık Türbesi hakkında çok fazla rivayet bulunmamaktadır. Sarılık hastası kişilerin şifa bulması nedeniyle türbeye halk tarafından Sarılık Türbesi denilmiştir.Türbe halk tarafından Rıza-i İlahi için veli ziyaretinde bulunmak, hasta olanlar içinde Allah’ın (c.c) izni ile şifa bulmakumuduyla ziyaret edilmektedir.
Kaynak ; Samsun Evliyalar Atlası – Ahsen Vakfı ( Allah onlardan razı olsun)

Sarı İsmail Sultan (k.s.)

Denizli Tavas ilçesine bağlı Tekke Mahallesi’nde mezarlık içinde bulunur.

Sarı İsmail Sultan, 1260-1350 yılları arasında Tekke Mahallesi’nde yaşamış bir Türkmen dedesidir. Hacı Bektaş Veli hazretlerinin müridlerindendir. Denizli’nin güney ve güneybatı bölgelerinin Türkleşme sürecinde etkin bir rol aldığı bilinmektedir. Bölgesinde yaşayan konar-göçer Türk topluluklarını sosyal ve düşünsel açıdan yönlendiren bir lider olarak tanınmaktadır.

Dikdörtgen planlı olan türbenin duvarları yığma taş tekniğiyle yapılmış, beton sıvalıdır. Yapı türbedar odası ve sanduka odası olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Sanduka odası ile türbedar odasını ayıran duvarda küçük bir dikdörtgen pencere bulunmaktadır. Aynı şekilde karşı duvarda da simetrik bir pencere yer almaktadır. Sandukanın sağındaki ve solundaki duvarlarda dikdörtgen formlu birer pencere mevcuttur. Sanduka odasına türbedar odasında bulunan kapıdan geçilmektedir. Sanduka odasının üstü serbest formlu ve kurşun kaplı bir kubbe ile örtülüdür. Türbenin giriş kapısının hemen yanında oldukça yaşlı bir ardıç ağacı yer almaktadır.

Sarı İsmail Sultan Türbesi, her yıl Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Fotoğraf ve Metin için Kaynak ;Denizli Kültür Envanteri , Denizli Belediyesi , 2014

Mahmut Gazi – Denizli

Denizli – Çal ilçesindeki Mahmut gazi mahallesindeki, Mahmut Gazi kabristanında

Selçuklu Dönemi mimari özelliklerini taşıyan türbe, Selçuklu komutanı Mahmut Gazi’ye aittir. Kare planlı bir yapıya sahip olan türbenin üzeri dolgu tuğladan örülmüş kubbe ile örtülüdür. Duvarları devşirme taş ve tuğlalarla yapılmıştır. Doğu cephesinde yay kemerli bir ahşap kapı ile dikdörtgen formlu bir pencere bulunmaktadır. Kuzey ve batı duvarlarında da birer penceresi vardır. Türbenin sandukası doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Çeşitli dönemlerde onarım geçiren türbenin duvarlarında ve önünde çevredeki antik yerleşimlerden getirilmiş mimari parçaları görmek mümkündür. Türbenin dışında, mezarlık alanı içinde biri parçalanmış halde iki adet pişmiş toprak küp (pithos) yer almaktadır.

Fotoğraf ve Metin için Kaynak ;Denizli Kültür Envanteri , Denizli Belediyesi , 2014