Veled-i Habib Türbesi – Mehmet Emin Efendi

tarafından
6
Veled-i Habib Türbesi – Mehmet Emin Efendi

Bursa – Tahtakale semti – İnebey caddesi üzerinde

Tahtakale Semti’nde, İnebey Caddesi üzerindedir. Avlu kapısı üzerinde bulunan kitabesine ve dönem kayıtlarına göre Fatih Sultan Mehmed döneminde Habip oğlu Hacı Şüca tarafından yaptırılmıştır. 1801-1802 (Hicri 1216) tarihinde Hoca Mehmet Emin Efendi bir konak ve kütüphane eklemek suretiyle Nakşibendî dergâhı yapmış, mescide ise bir minber ekleterek camiye dönüştürmüştür. Mehmed Emin Efendi’ye ait türbe cami yanındadır.

Uzun süre harap durumda kalmış, 1969 yılında onarılarak ibadete açılmıştır. Üç bölümlü son cemaat yerinin yan bölümleri yuvarlak, orta bölümü beşik tonozludur. Kare planlı asıl ibadet mekânının üstü dıştan sekizgen kasnak, içten Türk üçgeni kuşağı üzerine oturmuş bir kubbe ile örtülüdür. Cami karşısında dergâha ait günümüze kadar gelen oldukça güzel konak ve harem kısımları, ilgisizlik ve bakımsızlıktan yok olmak üzeredir. Ancak Mehmed Efendi’nin torunlarından olan Gökçen ailesine ait yapıların yaşatılması ve sosyal bir işlev kazandırılması amacıyla aile tarafından Osmangazi Belediyesinin desteklediği bir çalışma mevcuttur.

İlginizi Çekebilir  Hacı Mustafa Tandoğan hz.

MEHMED EMİN EFENDİ
Mehmed Emin Efendi, Hicri 1140 yılında Kerkük’te dünyaya gelmiştir. Soy olarak Peygamber Efendimiz’e dayandığı belirtilir. Yaşadığı bölgede sık sık İranlıların saldırılarına maruz kalmalarından ötürü ailece göç etmek zorunda kalmışlardır. Babasının vefatı ile Urfa’ya giderek burada ilim tahsiline başlamış, Abdullah Paşa’dan hat ve fen ilmini öğrenmiş, Hamavizade Şeyh Nebi- Abdu’n Nebi’den dersler almış, o sıralarda Urfa’ya gelen ve hem zahiri hem de batıni ilimlere sahip adı belirlenemeyen bir zatın sohbetlerinde bulunarak icazet almıştır.

Kendisini her konuda yetiştirmeye çalışan Mehmed Emin Efendi, Abdullah Paşa’nın Halep’e tayini ile onunla birlikte oraya gitmiş, Halep’te bulunan ulema, mutasavvıf şahsiyetler, özellikle Nihali Efendi ile birlikte olarak istişarelerde bulunup onların bilgilerinden yararlanmaya çalışmıştır Bir yıl sonra Diyarbakır’a, oradan da İstanbul’a geçmiştir.

İlginizi Çekebilir  Piremir Sultan (k.s.)

İstanbul’da Halep’te tanışıp dostane ilişkiler kurduğu şahısların misafiri olarak evlerinde kalan zat, çok kısa zaman zarfında kendisini çevresine sevdirmiştir. Bir süre sonra Ragıp Paşa tarafından divan kâtipliğine tayin edilmiştir.

Bir gün Ayasofya Camii’nde Yasin-i Şerif’in tefsiri ile iştigal ettikleri bir sırada camide bir heyette tanıştığı ve daha önce rüyasında gördüğü kişi tarafından iftara davet edilir. Bu kişinin Şeyh Mehmed Agâh Efendi olduğu rivayet olunur. Bu günden sonra aralarında manevi bir bağ oluşur. Şeyh Mehmed Agâh Efendi 1176 yılında vefat etmiştir. Onun vefatı sonrası kendisini tamamıyla maneviyata adayarak bu yönde çalışmalar yapmaya gayret eden Mehmed Emin Efendi,Hicri 1193 yılında İstanbul’dan Bursa’ya gelerek Şehadet Camii yakınlarındaki Sarı Zade Konağı’na yerleşmiştir. Daha sonra bir davet icabı tekrar İstanbul’a dönmüş, bir süre bu şekilde gidip gelmeler yaşanmıştır. Daha sonra Veled-i Habib Mahallesi’nde mevcut mescide bir minber koydurarak bir de kütüphane ekletmiştir.

İlginizi Çekebilir  Behlül Dede

Bir süre sonra yanında bulunan Abdullah Ağa konağını satın alarak misafirhane ve dervişlerin kalabileceği Nakşibendiyye külliyesi haline getirmiştir. Hicri 1219 yılında tekrar İstanbul’a davet edilen zat, Fındıklı’da Ayaz Paşa konağında kalarak saray erkânı ile yakın ilişkiler kurmuştur. 1222 yılındaki bir olay üzerine tekrar Bursa’ya dönmüştür. Bu tarihten itibaren kendisini tamamen irşat, Kur’an-ı Kerim tefsiri ve hadis ilimlerini öğretmeye yönlendirerek,

Manevi-i Manevi gibi eserlerin tetkikini yapmıştır. 1828 yılına kadar geçen zaman içerisinde hiçbir zaman Cemaati terk etmemeye gayret göstererek abdestsiz olmamayı kendisine düstur edinmiştir. Muhtaçlara ve ihtiyaç sahibi kimsesizlere elinden geldiğince yardımını esirgememiştir. İbadet halinde iken vefat eden zat, Ulucami’de kılınan namaz sonrası bu gün meftun bulunduğu yere defnedilmiştir.

Kaynak ;Bursa’nın Manevi Değerleri Gezi Rehberi , Bursa Büyükşehir Belediyesi yayınları